31 Mart 2009 Salı

Yeni bir bölgesel zayıflama yöntemi

Dermatolog Uzman Doktor Ethem Mercan bu yöntemi Türkiye de ilk uygulayan doktorlardan. Bize bu konu ile ilgili şu bilgileri verdi.

Bölgesel göbek ve basen yağlarından kurtulmak için çeşitli araştırmalar yapılmaktadır. Son zamanlarda ultrasonik ses dalgaları kullanılarak yeni bir zayıflama yöntemi geliştirildi. Ultasonik ses dalgaları ile böbrek taşlarını kıran cihazlar bu yöntemin esin kaynağı oldu.

Cihaz yağ dokusuna odaklandırılan ses dalgaları ile yağ hücrelerini parçalar ve bölgesel incelme sağlar. Yurt dışında yapılan bilimsel yayınlarda bir seansta uygulanan alanda ortalama 2–4 cm incelme gözlenmiştir. Amerikan plastik ve rekonstriktif cerrahi dergisinin en eylül 2007 sayısında her seansta en az 2 cm incelme yaptığı hakem kurul tarafından onaylanmıştır. Uygulama yaklaşık 1,5 saat sürmektedir. Herhangi bir ilaç, lokal anestezik kullanılmaz. Konfurlu bir yöntemdir, ağrı hissedilmez. Uygulama sonrası günlük hayata veya işe dönülebilir. Kişinin ihtiyacına göre 1 ay aralıklarla 2–3 seans uygulama önerilmektedir.

Daha detaylı bilgi için Ethem Mercana ait internet sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

http://www.daphne.com.tr/bolgesel_zayiflama.html

7 günde 3 kilo verin

Canınız ne çekiyorsa yiyin için… Yeter ki belli kalori sınırlarının dışına çıkmayın… ve sadece 7 günde tam 3 kilo birden verin… İşte hızlı diyet programınız;

Şimdi size öğün öğün ne yemeniz gerektiğini değil, her öğün için değişik alternatifler sunuyo­ruz. Bunların içinde beğendiklerinizi ve çanınız çektiğini yiyebilirsiniz. Kahvaltınız 300-350, öğle ve akşam yemekleriniz 350-400, ara öğünleriniz ise 65 kaloriden oluşuyor. Bu diyet programına uyarsanız, yedi günde üç kilo verebilirsiniz. Diye­tisyenlerin açıkladığı öğün sırası sırasıyla şöyle­dir:

Sabah
Bir dilim kepek ekmeğine sürülmüş yağsız labne, yanında bir adet domates ya da greyfurt ve bir bardak taze sıkılmış meyve suyu.
İki dilim kepek ekmeğiyle hazırlanmış pey­nirli tost, bir adet yumurtayla yapılmış omlet, bir adet domates.
Bir adet elma, 30 gram müsli, bir çay kaşığı bal ve 100 gram yağsız sütle hazırlanmış elmalı müsli.
Bir dilim reçelli ya da ballı etimek, 40 gram yağsız salam ya da tavuk göğsü yarım adet sala­talık.
Çalışan kadınlar için, bir adet muz, bir adet elma, bir adet kividen oluşan meyve tabağı.

Öğle
Bir porsiyon yağsız tavada hazırlanmış sebze ızgara.
İki dilim vejeteryan pizza.
Bir kase çorba, bir dilim kepek ekmeği, 20 gram yağsız peynir.
Bir adet fırında patates, yanında haşlanmış sebze.
Çalışan kadınlar için: Salata yapraklı, peynir­li, domatesli sandviç, yanında bir bardak doma­tes suyu.

Akşam
Bir adet kepek ekmeğiyle hazırlanmış doma­tesli, biberli, peynirli toz.
Patates, kabak ve bamyayla hazırlanmış bir tabak yağsız türlü
Bir tabak spagetti balonez.
İki adet etli domates dolması
250 gram haşlanmış patates, üzerine mayda­noz, karabiber ve tuz serpebilirsiniz.

Ara öğünler
65 kaloriden az:
Bir adet kayısı
Bir adet elma
Bir adet portakal ya da greyfurt
Bir avuç üzüm ya da kiraz.
Bir adet şeftali.
İki-üç adet havuç.
150 gram yağsız yoğurt
İki adet bisküvi.

65 Kaloriden fazla:
Bir adet muz
Bir adet armut
150-200 gram diyet meyveli yoğurt
150 gram probiyotik yoğurt
Bir adet çokoprens.
Uç parça çikolata

Fazla kilolu olduğumu nasıl anlarım ?

Herkesin yapısı farklı olduğundan, ideal kilo diye tek bir değer olamaz. Fakat boyunuza göre ideal kilo aralığınızı tayin etmek mümkün. Kilonuzun bu sağlıklı değer aralığında olup olmadığını anlamak için, Vücut Kitle Endeksi’nizi (BMI) hesaplayabilirsiniz. (BMI değerinizi bulmak için kilonuzu, metre cinsinden boyunuzun karesine bölmeniz gerekiyor. Örneğin, boyu 165 cm. ağırlığı 55 kg. olan kişinin Beden Kütle İndeksi: 55 /(1.65)x(1.65) = 20,2 olur.)

Günümüzde doktorlar, sağlıklı kiloda olup olmadığınızı anlamak için bel ölçüsüne de bakmaktalar. Erkeklerde 102 cm, kadınlarda ise 88 cm’den fazla çıkan bireylere, kilo vermeleri öneriliyor. Bel çevresi ölçünüz erkeklerde 94-102 cm, kadınlarda 80-88 cm aralığında ise, kilonuzu muhafaza etmeniz sağlık açısından önemlidir.

BMI= Body mass indeks (vücut kitle indeks)
Bir kişinin aşırı şişman mı, yoksa zayıf mı olduğunu saptamak için bir yöntem var: Vücut kitle indeksi. Hesaplamak çok kolay; kilonuzu, boyunuzun karesine bölüp metrekare başına düşen kilogram miktarını buluyorsunuz.
Kilo(kg)/Boy (metre)x(metre)

Vücut kütle indeksi (BMI) değerlendirmesine göre:
* BMI değeriniz 18,5′in altında ise, normalin altındasınız, biraz kilo almanız gerekebilir.
* BMI değeriniz 20-25 arasında ise, normalsiniz, tebrikler, sağlıklı kilodasınız.
* BMI değeriniz 25-30 arasında ise, fazla kilolusunuz, biraz kilo vermeniz yararlı olacaktır.
* BMI değeriniz 30′un üzerinde ise, şişmansınız, sağlıklı kilonuza kavuşana kadar kilo vermeniz çok yararlı olacaktır.
* BMI değeriniz 40′ın üzerinde ise, aşırı şişmansınız, (tehlikeli!) derhal diyet ve egzersizlere başlamalısınız. Doktor kontrolünde olursa, sağlığınız açısından da faydalı olacaktır.

Sağlıklı beslenme

* Öğün atlamamaya çalışın. Günde 3 mütevazı öğün yemek yiyin ve aralarda acıkırsanız, taze meyve gibi sağlıklı atıştırmalar yapın! Şok diyetler yapmak veya öğün atlamak, kilo verip, bu kiloyu korumanın iyi birer yolu olmayacaktır.

* Bol meyve ve sebze tüketin. Günde toplam en az 5 porsiyon tüketin. Bir porsiyon, 2-3 kaşık sebze, bir adet meyve (mesela bir muz) veya 2-3 adet küçük boy meyve (örneğin erik), 1 küçük kâse meyve salatası veya bir bardak taze sıkılmış meyve suyuna denktir. Bunlar, size fazla kalori yükü yapmadan tok tutacak besinlerdir.

* Her öğünde nişastalı besinler yiyin. Lif açısından zengin olan tam buğday ekmeği, kabuğu soyulmamış patates, tam buğday, pirinç ve makarnaları tercih edin.

* Daha az hayvansal (doymuş) yağ tüketin. İnce kesilmiş et dilimlerini tercih edin. Etten, görebildiğiniz yağları ve tavuğun derisini ayırın. Daha az bisküvi, pastane ürünü ve kek tüketin.

* Doymamış yağ oranı yüksek yağları kullanmaya özen gösterin. Yemek pişirirken, katı yağlar yerine ayçiçeği yağı, mısırözü veya zeytinyağı gibi bitkisel yağları tercih edin. Bu yağları ayrıca salatalarınıza sos olarak da kullanabilirsiniz.

* Yağsız veya yarım yağlı süt, az yağlı yoğurt ve az yağlı peynir gibi, düşük yağ içeren günlük ürünleri tercih edin.

* Düzenli olarak balık yiyin. Haftada en az bir kez yağlı balık (örneğin somon, sardalye ya da ton balığı konservesi şeklinde de olabilir) tüketmeye özen gösterin.

* Bol bol sıvı, özellikle de su için. Ucuzdur, kalorisizdir ve midenize doluluk hissi verir! Günlük hedefiniz 6-8 bardak olsun.

* Ne kadar alkol tükettiğinize dikkat edin. Alkollü içecekler çok kalorilidir ve şişmanlatıcı yiyeceklere olan iştahınızı arttırır. Ayrıca, çok içtiğiniz zaman artık ne yediğinizi düşünemeyecek hale gelebilirsiniz!

Şişmanlamamanın altın kuralları

Aktivite önerileri
Güne erken başlayın, 7-8 saatten fazla uyumayın, uyandıktan sonra yatakta kalmayın. Asansör yerine merdiven kullanın, hızlı tempoyla yürümeye çalışın. Haftanın 4-5 günü egzersiz yapın, pasif yerine aktif jimnastiği tercih edin. Aktif ve hareketli kişilerle birlikte olmaya özen gösterin. Hafta sonlan için aktif planlar yapın. Ayakta durmaya ve yürümeye daha fazla zaman ayırın. Bir şey getirip götürmek için çocuklarınızı kullanmayın. Her gün yarım saatten daha az televizyon seyredin.

Beslenme önerileri
Acıkma duygusunun bastırılması için salatalık, domates, marul gibi düşük kalorili yiyeceklerin tercih edilmesi, her gün sebze ve meyve yemeye dikkat edilmesi, yemekler için küçük, yağsız salatalar için ise büyük tabak kullanılması da öneriler arasında yer aldı.

Alışveriş önerileri
Çarşıya, yemekten sonra, tok karnına çıkın, alışveriş listenizden fazlasını almayın, hazır yiyecekleri satın almayın, yanınızda fazla para bulundurmayın, yeme isteği uyandıran televizyon programları ve reklâmları izlemeyin.

Şişmanlık nedir ?

Kilo verme ve diyet endüstrisi son yıllarda milyarlarca doların döndüğü ticari bir yapı haline gelmiştir. Bir takım diyet listeleriyle, oldukça sağlıklı ve kendisiyle barışık kişiler bile zayıflama çılgınlığına itilmektedir. Reklamlardaki ve televizyonlardaki vücut tipi, sağlıksız bir şartlanma oluşturmaktadır. Sopa gibi zayıf olma modası son derece sağlıksızdır.

Ancak aşırı şişmanlık da pek çok sağlık sorunlarına yol açmaktadır; yüksek tansiyon, diyabet, kalp rahatsızlıkları, aşırı uyku ve horlama, böbrek problemleri ve eklem iltihaplanmaları bunlardan sadece bir kaçıdır.

Kilo vermek kan basıncını düşürdüğü gibi; kolesterolü azaltır, ayrıca kalp krizi geçirme riskini de düşürür. Aşırı kilolu olanlar, normal kilolulara oranla hastalıklara karşı daha büyük risk altındadır.

Kaç kilo vermeliyiz ?
Bunu doktorunuz belirleyecektir ama ideal kiloya ulaşayım diye kendinizi zorlamayınız. Fazla kilolarınızın bir kısmını vermeniz ve daha sonra kilonuzu korumanız, sağlığınız için yararlı olacaktır. Böylelikle kendimizi daha zinde ve enerjik hissedersiniz.

Kim şişmandır ?
Kilolarla, santimlerle ölçmenin yanı sıra şişman olup olmadığınızı ortaya koyan pek çok usûl vardır. Parmaklarınızla içi yağ dolu derileri tutabiliyor musunuz? Asıl test ise, dürüstlükle aynaya bakmanız olacaktır. Vücudunuzda fazla yağ varsa bunu bilecek, görecek, hissedeceksiniz. Bırakın en iyi hakem, gözleriniz olsun.

Kişinin şişman olup olmadığını anlaması için birinci metot, boyu kilo olarak söylemektir. Bu rakamı erkekler için aynen, kadınlar için 3 eksilterek söylersek normalin üst, şişmanlığın alt sininin buluruz. Sözgelimi 1.78 boyu olan bir erkek için şişmanlık sınırı 78′den, hanımsa 75′ten itibaren başlar diyebiliriz.

Fakat şişmanlığın değerlendirilmesinde en son kriter, beden kitle indeksi (BKI) ölçülmesidir. BKI’nin 20-25 arasında tutulması sağlıklı hayat göstergesi olarak kabul edilir. BKI’sı 25-30 arasında olan kişiler toplu, 30′un üzerinde olanlar şişman olarak kabul edilir.

Şimdi kilosu 79 ve boyu 1.79 olan kişiyi ele alalım:
BKI- Ağırlık (kg) / Boy (metrekare) idi.
BKI= 79: (1.79)2 = 79:3.2041 = 24.2 bulduk.
Bu 20-25 arasında bir rakam olduğu için kişi normal sınırlar içerisinde demektir.

14 günlük diyet

Et ve mamulleri: Hamuru un vs. içermeyen köfteler, şiş, kıyma, sucuk, salam, sosisler vs. her şekilde pişirilebilir. Yağda, fırında, ızgarada. Ancak patates vs. konulmadan ve soğansız olmalıdır.

Kümes hayvanları ve av etleri: Tavuk, hindi, kaz, ördek etleri ve bunların hamur vs. içermeyen mamulleri. Yine her şekilde pişirilebilir.

Yumurtalar: Her şekli ile tereyağda, sucuklu, rafadan vs. unsuz, domates ve soğansız, yumurtanın her türlüsü yani bıldırcın, ördek vs. yenilebilir.

Balıklar: Her türlüsü, her şekli ile (kızartmalarda asla un olmayacak şekilde) ve Özellikle balıklar bol yenmelidir. Balıklarda daima etlerin aksine yağlı olanları tercih edilmelidir. (Uskumru, lüfer vs. gibi) Bilindiği üzere balıkların yağı şifadır ve hap olarak da satıldığını aklımızda tutalım.

Yağlar: Diyetimizde her türlü sıvı yağ ve tereyağı serbesttir. Ancak yağların hası zeytinyağı sızma ve natürel şekilde her yemekte daima kullanılmalıdır.

Küçük bir hatırlatma yapmak isterim. Metabolizmamız hayvanı yağları, fırsat verirsek enerji olarak tüketir, ancak sıvı yağlardan aynı zamanda kendisi için müphem olan TEMEL YAĞ asitlerini de üretir. Çok yüzeysel olarak bu yağlar damarlarımızda gezip temizlik yapar ve diğer katı yağları harekete geçirip birikmiş yağların yakılmalarını sağlar. Eksiklikleri şişmanlık ve bir çok hastalığı beraberinde getirir. Bu temel yağ asidini 3 ayrı yağ asidinden kendisi yapar. Burada ayrıntısına girmeden, eğer bir insan günlük beslenmesinde ağırlıklı olarak zeytinyağı, biraz ayçiçek yağı ve bu arada çeşitli yeşilliklerden yiyorsa bu eksikliği gidermiş olur. Ancak bir cinsi var ki çok az bulunmaktadır, onu sağlamanın en iyi yolu ise her gün mutlaka az bir miktar da olsa ceviz yemek tir. Bu aynı zamanda kalp sağlığını da korur. Ayrıca zeytinyağı ve balık kolesterol düşmanıdır. Bunu herkese tavsiye ederim.)

Yeşil salata: Günde iki orta büyüklükte tabakta bol zeytinyağlı, istenirse sirke konabilir, ama limon ve soğansız olarak zevkle yenebilir. Özellikle marul, roka, maydanoz vs. tercih edilmeli, bir anlamda bunlar doğranıp yenmelidir.

Baharatlar: Karabiber, kimyon ve az miktar pul biber ve şeker içermediğinden emin olunan diğer baharatlar abartılmadan yenebilir.

Zeytin ve peynirler: Zeytinler özellikle naturel siyah zeytin ve tam yağlı eritme ve diğer peynirler az olarak yenmelidir. Esasında sabahları et haşlama vs. daha çok tercih edilmelidir.

Yukarıda sayılan ürünler serbestçe yenip birbirleri ile beraber çeşitli yemekler yapılabilir. Ancak burada adı verilmeyen başka hiçbir şey yenilemez ve yemeklere katılamaz. Diyet bu yönü ile çok katıdır. Örneğin domatese mi yasak, evet. Bunların yasak olmalarının temel sebebi, içerdikleri şeker oranlarındandır. İlk başta vücut yağ yakmaya zorlanacağından çok dikkatli olunup şeker ihtiva eden gıdanın metabolizmaya girmemesi gerekir. Elbette bu, geçici bir süre içindir.

Diyette serbest içecekler

Çay ve kahve kesinlikle yasaktır. Her türlü alkol de keza Öyle yasaktır. Bunun en baş sebebi içerdikleri kafeindir. Alkol ve kafeinler, pankreası uyarıcı etkiye sahiptir. Boş yere pankreası uyarıp insülin salgılanmasına sebep olurlar. Bu ise kanda bulunan şekerin düşmesine, elbette konumuzla ilgisi yönünden kandaki şekerin yağa çevrilip stoklanmasına sebebiyet verirler.

Burada belirtmeden geçemeyeceğim. Ülkemizdeki çay içme alışkanlığı, birçok yanlış sözde şifa bilgileri ile had safhadadır. Birçok insan çayın zayıflattığını, yağlan erittiğini bile düşünür. Halbuki özellikle koyu çaylar burada anlattığım gibi durduğu yerde insanı şişmanlatmaktadır.

İsteyen kendini denesin, yemekten sonra çay içmesinler. Şişkinlikleri olmadığını göreceklerdir.

Yemekten sonra içilen çay ve kahvenin hazmettirdiğine inanılır. Oysa insülin salgılanması olduğundan insan bir an açlık hissine kapılır, yani bu olay hazımla ilgili değil insülin salgılanmasıdır ve elbette şişmanlama habercisidir. Çayda benim bildiğim tek faydalı şey, manganez mevcuttur, ama bunu gerektiği kadar her şeyden sağlamaktayız. Şahsen ben çayın başka bir yararını bulamadım. Her şeye rağmen “çok tiryakiyim, bırakamam” diyorsanız, şekersiz ve abdest suyu cinsinden çok açık ve az içebilirsiniz. Yine çok kahve seviyorsanız, şekersiz ve kahvesi çok az katılmış, kafeinsiz kahve içebilirsiniz, tabii ki az miktarda.

Yine içecek konusu gelmişken söyleyelim; bazı diyetlerde yemekten önce çok su veya ortasında çok su gibi bazı yanlışlıklar mevcuttur. Ne yemekten önce, ne ortası, ne de sonrası su iyi değildir. Çünkü mide asitleri seyreleceğinden hazım güçlüğü yaşanır. Bu nedenle yemek üstüne sıvılar çok az içilmeli, mide bir iki saat sonra yükü azaldığında ve tam bu sırada metabolizmanın ihtiyaç duyduğu sırada alınmalıdır.
Deneyin, çok rahat edeceksiniz. Bu aynı zamanda abur cubur atıştırmaları da bertaraf edip su içilmesini sağlayacaktır. Bu arada diyeti bırakıp başka konulara da değiniyorum, ancak bunlar da diyetin sağlıklı uygulanması açısından elzemdir.

Sütte ve yoğurtta, ayranda yüksek oranda karbonhidrat olduğundan bu bölümde onlar da yasaklar arasındadır.

Kısaca hiç karbonhidrat yani şeker içermeyen ıhlamur, ada çayı, kuşburnu gibi tabii bitki
çayları içilebilir. Artık neyi severseniz.

Hiçbir meyve suyuna yer yoktur. Sadece su ve tabii aromasız maden sulan içilebilir.

Zinde kalmanın yollarıı (Akdeniz diyeti)

Sofralarına zeytinyağından başka bir yağ koy­mayan; domatesin ve soğanın en tazesini yiyen, kırmızı şarap içen Akdeniz insanı, sağlıklı bes­lenme işini çözmüş!

Akdeniz’e kıyısı olan Portekiz, İspanya, Morrokko, İtalya, Yinanistan, Malta, Tunus, Mısır, Lübnan ve İsrail’in beslenme alışkanlıkları, tüm dünyaya örnek olacak özellikler taşıyor.

Kuzey Avrupa ve Amerika’ya göre çok daha sağlıklı olarak kabul edilen “AKDENİZ DİYETİ”, bol meyve, bol sebze ile zeytinyağı ağırlıklı bes­lenmeyle gençlik ve zindeliğin formülünü sunu­yor.

Akdeniz diyeti piramidinin temelinde tahıllar, taze meyve, sebzeler, zeytinyağı ve süt ürünleri yer alırken baklagiller azınlıkta kullanılıyor. Ba­lık ve deniz ürünleri, süt ve süt ürünleri, yumurta ve beyaz eti ise her hafta düzenli olarak yemek gerekiyor.

Akdeniz diyetinde kırmızı ete çok az yer veri­liyor. Ayda bir kere yenmesi gereken kırmızı et, bu diyette yerini tavuk ve balık gibi beyaz ete bı­rakıyor. Akşam yemeklerine eşlik eden en fazla iki kadeh şarap ise yine Akdeniz usulü beslenme düzeninin vazgeçilmezleri arasında yer alıyor.

Ayda bir kırmızı et
Akdeniz diyeti piramidinin temelinde tahıllar, taze meyve, sebzeler, zeytinyağı ve süt ürünleri yer alırken baklagiller azınlıkta kullanılıyor. Ba­lık ve deniz ürünleri, süt ve süt ürünleri, yumurta ve beyaz eti ise her hafta düzenli olarak yemek gerekiyor.

Akdeniz diyetinde kırmızı ete çok az yer veri­liyor. Ayda bir kere yenmesi gereken kırmızı et, bu diyette yerini tavuk ve balık gibi beyaz ete bı­rakıyor. Akşam yemeklerine eşlik eden en fazla iki kadeh şarap ise yine Akdeniz usulü beslenme düzeninin vazgeçilmezleri arasında yer alıyor.

Balıklar ve deniz ürünleri
Akdenizlililer, diyetlerinde balığa ve deniz ürünlerine çok yer veriyorlar. Denize kıyısı olan bu ülkelerin çoğunun balık tüketmesi coğrafi ko­numlarından kaynaklanıyor. Akdenizlilier’in deri­lerinin kalın olmasına rağmen kanlarının ince ol­ması da buna bağlanıyor. Deniz ürünlerinin ço­ğunun Omega 3 yağ asitleri içermesi kalp da­marlarının tıkanması sonucu oluşan kalp hasta lıklarını engelliyor. Yemeğe hafif bir sebze çor­bası ile başlayan Akdenizliler, böylece ana ye­mekte daha az yemiş oluyor.

Feta peyniri: Keçi sütünden yapılan bu pey­nir, yağ açısından çok zengin olmakla birlikte bol miktarda kalsiyum, çinko, B2 ve B12 vitamini içeriyor. Bunlar kemiklerin, dişlerin ve bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı oluyorlar.

Fındık ve ceviz: Fındık ve ceviz gibi kuruye­mişler lif, E vitamini ve yağ açısından zengin be­sinler arasında kabul ediliyor. Bu besinler zeytin­yağı gibi tekli doymamış yağ açısından zengin olduklarından kolesterole iyi geliyorlar.

Kızartma yerine ızgara: Amerikan diyetinde çoğu gıdalar kızartılırken, Akdeniz diyetinde ız­gara ve haşlama tercih ediliyor. Kızartma gıdalar kanser riskini artırıyor. Tansiyonu ile kolesterolü yükseltiyor.

Kırmızı şarap: Akdenizlilerin akşam yemekle­rine eşlik eden kırmızı şarap belli miktarlarda tü­ketildiğinde kanın pıhtılaşmasını önlüyor ve da­mar tıkanıklarına iyi geliyor. Kandaki kolesterol miktarının da düşmesine yardımcı olan kırmızı şarabı günde iki ya da üç bardaktan fazla tüket­mediğiniz takdirde sağlığınıza faydalı oluyor.ağlar: Akdeniz diyetini Kuzey Amerika ya da

Kuzey Avrupa diyetlerinden ayıran en önemli özellik, yağların farklılığıdır. Akdeniz zdiyetinde günlük alman kalorinin yüzde 40′ı tekli doyma­mış yağlardan gelir. Bu tür yağlar kandaki ko-lestrolü düşürür ve kalp hastalıklarına karşı ko­ruyucu bir kalkan görevi görür. Tereyağ ve kır­mızı et ise hayvansal yağ içerdiğinden doymuş yağ oranı bakımından zengindir ve kalbe zararlı­dır.

Sihirli sıvı zeytinyağı
Zeytinyağı, Akdeniz diyetinde en vazgeçilmez besin kaynağı… Akdenizliler yemeklerinde zey­tinyağından başka yağ kullanmıyorlar.

Tekli doymamış yağ açısından zengin olan zeytinyağı, doymuş yağ açısından zengin olan hayvansal yağlara oranla çok daha sağlıklı ola­rak kabul ediliyor.

Zeytinyağı kandaki kolestrol oranının düşme­sine yardımcı oluyor. Kalp hastalıklarına ve tan­siyona da olumlu etki ediyor. Zeytinyağı aynı za­manda ülser gibi mide rahatsızlıklarına da iyi geliyor. Zeytinyağı antioksidan özelliği sayesinde kanserin de önlenmesine yardımcı oluyor.

Bol bol sarımsak, soğan
Bağışıklık sistemini güçlendiren, kanseri ve kalp hastalıklarını önleyen vitamin açısından zengin antioksidan özelliğe sahip taze sebze, meyve ve tahıllar Akdeniz diyetinde çok önemli bir yere sahip, Sarımsak ve soğanın da bolca tü­ketilmesi gerekiyor. Çünkü bunlar, tansiyonun düşürülmesine yardımcı oluyor ve enfeksiyonla­ra karşı doğal antibiyotik özelliği taşıyorlar.

Ayırma diyeti ile formda kalın

Vücudunuzu zehirlerden arındırıp ömrünüzü uzatmak istiyorsanız, ayırma diyeti en şifa ve­rici beslenme yöntemidir.
Bunun da temel prensipleri vardır:
1. Proteinler: (Et, tavuk, balık, yumurta, deniz ürünleri)
2. Karbonhidratlar: (Tatlı, şeker, ekmek, ma­karna, pilav, patates gibi) birlikte yemeyin
Birini yediğin zaman, aradan 4 saat geçmeden diğerini yemeyin
3. Yağ ve nötral yiyecekleri: (Sebze, salata, baharat, peynir, yoğurt, kabuklu kuru yemişler, baklagiller gibi) her iki yiyecek grubuyla birlikte yiyin.
4. Taz eve doğal yiyecekler tüketin: (Rafine şeker, un, konserve yiyeceklerden uzak durun)
Bu diyeti yapanlar kilo almaz, fazla kilosu olanlar bir müddet sonra normal kilosuna kavu­şur.

Her gün, 2 dilim kepek ekmeği 30 gram pey­nir (Dil, çerkez, taze kaşar veya tuzsuz beyaz peynir). (İstendiği kadar domates, salatalık sö­ğüş.) 5 adet zeytin Yeşil veya siyah tuzlu olma­yacak Taze sıkılmış sebze suyu içecekler, açık çay, adaçayı, ıhlamur, su, soda, kahve Beyaz şe­ker asla tavsiye edilmiyor. Tatlandırıcı olarak aspartam.

Zahmetsizce de kilo verebilirsiniz

Herkesin hayali değişimi, hiç uğraşmaksızın şu fazla kilolardan kurtulabilmek? Ama tam ter­sine, ağır diyetler, ya da yoğun egzersiz prog­ramlarıyla kendinize eziyet edip duruyorsunuz. Oysa ki bu türden radikal ve alışması güç deği­şiklikler yerine, yapacağınız birkaç basit ve acı­sız değişiklikle vücudunuzu bir şekle sokmanız çok da zor değil.

Yürüyün: Haftanın 4 günü televizyon seyret­meye ayırdığınız yarım saatten feraget edin. Şöyle yarım saatlik bir yürüyüşle 228 kalori ya­kabilirsiniz. Yürüyüşe bir arkadaşınızı da davet edin. Böylece sıkılmazsınız.
Su için: Susuzluğunuzu gidermek için gazlı içecekler, şekerli meyve suları yerine suyu tercih edin. Her bir kutu kolada 7 çay kaşağı kadar şeker bulunur. Günde 1 tane daha az kola içmekle haftada 903 kalori daha az almış olacaksınız. Di­yet içecek seçeneği de bulunmakta ama tatlan­dırıcılarla ilgili olumsuz söylentileri dikkate ala­cak olursak, su ve sodaya sarılmakta fayda var.
Daha yavaş yiyin: Beyniniz, yemek yediğinizi yemeye başladıktan 10 dakika sonra algılar. Eğer yavaş yerseniz, beyniniz doyduğunuzu ça­buk anlar.

Bu da her öğün de daha az yemek yiyeceği­niz anlamına gelir. Bu basit hileyle günde en az 125 kalori daha az alabilirsiniz. Ancak önce tele­vizyonu kapatıp masaya oturun ve lokmaları çok iyi çiğneyin. Günde 125 kalori eksik yiyerek, haftada 875 kalori daha az alabilirsiniz.

Bisiklete atlayın
En son model, şık bir bisiklet olmak zorunda değil bisikletiniz. Ama her cumartesi ve Pazar yapacağınız birer saatlik bisiklet sürüşüyle top­lam 875 kalori yakalayabilirsiniz.
Eğer bunu yapamıyorsanız, bu hafta sonu fitness çalışmasını parçalara ayırabilirsiniz. Mesela haftada dört kez yapacağınız 15 dakikalık kısa bisiklet seyahatleri de aynı işlevi görür.

Egzersizle zinde kalabilirsiniz

Zinde kalmak ve güzel bir vücuda sahip olmak için düzenli egzersiz şart.. Bunun için spor salon­larına devam edebilirsiniz, uzmanlar kontrolünde egzersiz yapabilirsiniz ya da evinizde kendiniz uygulayabilirsiniz… Ama sakın unutmayın, ça­lışmalarınızdan sonuç alabilmek için hareketleri doğru olarak yapmalısınız.
Başlangıç için ikişer kiloluk ağırlıklar kullan­manız yeterli… Nefesinizi hareketlere başlama­dan önce alın, hareketi uygularken verin. Her zaman karnınız içeride sırtınız dik olsun.

Egzersizlerin her birini 10 15 kere tekrarlayın, işte; omuz, kol ve sırt gibi üst bedeninizi çalıştı­racak egzersizler.
Omuzlar İçin: Ağırlıkları her zaman yere paralel tutun. Kollarınız omuz hizanızı geçmesin. Bileklerinizi bükmeyin. Ağırlıkları kaldırırken uzanabildiğiniz kadar yukarı uzanın.

Omuz ve göğüsler için: Dirsekleriniz omzu­nuzla aynı hizzada olsun.
Sırt İçin: Gövdeniz bacaklarınızla 90 derecelik açı yapacak şekilde durun. Sırtınız dümdüz ol­sun.
On kol için: Kolunuz omuzdan dirseğe kadar olan bölümünü gövdenize yapışık tutun.
Arka kol için: Gövdeniz yere paralel, sırtınız düz, üst kol vücudunuza yapışık olsun. Bu egzer­sizi önce bir kolunuzla yapıp, sonra diğer kolu­nuzla tekrarlayınız.
Bel için: Kollarınızı aşağı doğru serbest bıra­kın. Hareketi yaparken eğilebildiğiniz kadar çok eğilin.

Meyvenin fazlası da şişmanlatır

Zayıflamak için sadece meyve yediniz ama aksine kilo aldınız… Nedeni ortada… Yaz meyve-lerindeki şeker ve kalori tuzağına düştünüz.

Özellikle yaz aylarında yapılan rejimlerde, meyveler tercih ediliyor. Ancak, sakın zayıfla­mak isterken kilo almayın! Çünkü, aslında meyvelerde bol miktarda kalori bulunuyor. Her ne kadar meyvelerin vitamin deposu olduğu, bünyeyi güçlendirdiği belirtilse de, onların da fazlası zarar. Sağlığınız için bir tehlike oluştur­masalar bile, kilo almanıza ve şekerinizin yük­selmesine neden oluyorlar. Alman Bild Gazetesi yaz aylarında en çok tercih edilen meyveleri ve bu meyvelerin içerdikleri hormonlarla, kalori miktarlarını yazdı. Buna göre:
Kayısı: Bir adet kayısıda 278 mikrogram kalium, 650 mikrogram demir var. A ve C vitaminle­ri açısından çok zengin. Ayrıca bir adet kayısıda 40 kalori ve 8 gram şeker var.

Vişne: 15 mikrogram vitamin, 229 mikrogram kaluim var. B vitamini ve demir eksikliği olan hastalara vişne öneriliyor. Ayrıca vişne şeker açısından da çok zengin. 100 gram vişne 63 ka­lori. Bunun yanı sıra 17 gram şeker içeriyor. Viş­nenin içeridği hormonların serbest radikalleri durdurduğu, bağışıklık sistemini güçlendirdiği ve kanserden koruduğu belirtiliyor.

Şeftali: Selenyum, çinko ve B3 vitamini zen­gin olan şeftalinin 125 gramında 50 kalori ve 11 gram şeker var.
Çilek: Bir porsiyon çilek, 40 kalori ve 7 gram şeker içeriyor. Çilekte 64 mikrogram C vitamini ve 960 mikrogram demir olduğu için, faydalı meyveleri arasında gösteriliyor.

Karpuza sınır yok: Karpuz bol miktarda C vi­tamini ve antioksidan özelliği ile çeşitli kanser türlerine karşı etkili olan Beta karoten içerir. İçerdiği yüksek potasyum kalp fonksiyonlarının ve kan basıncının düzenlenmesine yardımcı olur. Yağ ve kolesterol içermediğinden ve kalorisi de düşük olduğundan yaz aylarında yapılan diyet­lerde özel bir yeri vardır.

Diyetle ilgili doğru bildiğiniz yanlışlar

“Ne yaptıysam olmadı… Yağı kestim, spor yaptım, protein takviyesi aldım ama bana mı­sın demedi” diyenler! Tam size göre haber. Yan­lış yapıyor olmayasanız?

Amerikalıların yaklaşık yüzde 55′i bugün aşı­rı kilo ya da obeziteden şikayet ediyor. Bir başka ürkütücü gerçek ise çocuklarda obezitenin geç­miş yıllara oranla çok daha fazla görüldüğü.

“İnsanlar neden kilo vermekte bu kadar zorla­nıyorlar?” sorusunun cevabını araştıran uzman­lar, bakın diyetle ilgili doğru bildiğimiz yanlışlar hakkında neler buldu:

* Diyetinizden yağı çıkarmanız zayıflatır
Yanlış: Tabii ki, tahıl meyve, sebze gibi yağ
açısından düşük gıdaları yediğinizde kilo verme­niz kolaylaşır fakat yağ açısından ekmek gibi dü­şük karbonhidratlı gıdaları bol tükettiğinizde, sa­dece yağı kesmeniz kilo vermenizi kolaylaştır-maz. Yağsız bile olsa hamur işleri, ekmek gibi karbonhidratlı gıdalar kilo almanıza neden olur.

* Haftada üç kez yarım saat egzersiz kilo verdirir
Yanlış: Sadece spor yaparak kilo vermeniz mümkün değildir. Örneğin haftada 4 gün 30 da­kika yürürseniz, toplam 600 kalori yakmış olur­sunuz. Bu da tartıda çeyrek kiloya denk gelir ve zaten siz günlük kalori alımınızda bundan faz­lasını alıyor ve açığı kapatıyorsunuz. Ancak, sporla beraber yapılan diyet kilo vermenize kat­kıda bulunur.

* Ekstra protein kas gelişiminize katkı sağlar
Yanlış: Protein, kasların yapılanmasında ve gelişmesinde kan hücrelerinin yapılanmasında, hormon ve enzimlerin düzenlenmesinde ve bağı­şıklık sisteminin güçlenmesinde çok önemli rol oynar. Fakat aşırı protein vücutta yağ olarak depolanır. Kasları güçlendirmenin en iyi yolu, kas gelişimine yönelik spor yapmaktır.

* Zayıflama hapları kilo vermede çok yardım­cı olur
Yanlış: Amerikan Gıda ve İlaç yönetmeliği’ne göre obezite ya da aşırı kiloya sahip olan insan­ların zayıflama haplarını kullanmaları sonucu tansiyon, yüksek kolesterol gibi şikayetlerinin olduğu saptandı. Aşırı kilo ya da obezite, zayıfla­ma haplanyla giderilmez, çok ciddi bir tedavi gerektirir.

* Vitamin desteği kilo vermek için gereklidir
Yanlış: Lif ve antioksidan özelliği bakımından zengin olan sebze ve meyveler, vitamin açısın­dan daha zengindirler. Günde 1500 kalorinin al­tında yemek yiyorsanız mutlaka vitamin ve mi­neral desteği almanız gerekir.

Doğrular

* Yumurta yemek kilo aldırmaz
Doğru: Yumurta çok faydalıdır. Kaynatılmış bir yumurtada yaklaşık 75 kalori bulunur. Yumurta­lar kalori açısından da düşüktürler. Antioksidan özelliğe de sahip olan yumurtanın besin değeri yüksektir.

* Amerikan Sağlık Birliği, günde bir yumur­tanın yenmesini öneriyor
* Diyet yaparken yağlı yiyecekler yiyebilirim
Doğru: Diyet yapmak fizyolojik bir olaydan çok psikolojik bir olaydır. Diyet yapmaya başla­dığımızda, sevdiğiniz her yemeğin yasaklanma­sı sizde o gıdaları daha çok yeme hissi uyandırır. Bu tür gıdaları ölçülü miktarlarda yiyebilirsiniz.

* Yürüyüş kilo vermenizi sağlar
Doğru: Diğer fiziksel aktiviteler gibi uzun yü­rüyüşler de kalori kaybına neden olur. Günde 10 bin adım atarsanız 100 Kalori yakarsınız.

Kilonuzu test edin

Dengeli beslendiğinizden eminmisiniz? Peki ya kilonuzu koruduğunuzdan? Küçük bir testle ken­dinizi sınayın. Her doğru yanıt için kendinize bir puan verin. Ne kadar doğru yanıt verirseniz, bir yıl sonraki vücut imajınız o kadar tatmin edici olacaktır.

1. Alışveriş için en doğru zaman hangisidir?
A) Öğle yemeğinden önce, kahvaltı etmeden
B) Yemekten sonra, tok karnına
C) Buzdolabı boşaldığında
Doğru yanıt: B

Alışverişi mutlaka tok karnına yapmalısınız. Aç değilken zaaflarınıza karşı daha dirençli olur­sunuz. En doğrusu ne yemeniz gerektiğini hesaplamak, bir liste yapmak ve bu listenin dışına çıkmamaktır. Lezzetli yiyeceklere karşı koymak, alışveriş sırasında, buzdolabının karşısında ol­duğundan çok daha kolaydır.

2. Hafta içi her öğlen mayonezli bir sandviç yi­yorsunuz. Sandviçinizden mayonezi çıkarmanı­zın bir yıl sonra ki kilonuz üzerinde ne kadar et­kisi olur?
A) Etkisi olmaz
B) 1 kilo azalır
C) 3 kilo azalır
Doğru yanıt: C

Mayonez yemeyin
Bir tatlı kaşığı mayonez tam 100 kalori eder. Haftada beş ün sandviçinizi mayonez koymadan yerseniz, haftada 500 kalori tasarruf etmiş olur­sunuz. Bunun anlamlı, bir yılda fazladan 3 kilo demektir.

3. Gün içinde aldığınız kalorileri öğünlerinize ne şekilde dağıtmalısınız?
A) Kuvvetli bir kahvaltı ve Öğle yemeği, hafif bir akşam yemeği
B) Kahvaltıyı atlayıp, kalorileri öğle ve akşam yemekleri arasında bölüştürmek
C) Hafif bir kahvaltı ve öğle yemeği kuvvetli akşam yemeği
Doğru Yanıt: A

Vücut, günün erken saatlerinde alınan kalori­leri çok daha kolay yakarken, geç saatlerde alı­nan kalorileri depolamaya meyillidir. Bu nedenle zayıflamak veya kilonuzu korumak istiyorsanız kuvvetli bir kahvaltı, normal bir öğle yemeği ve hafif bir akşam yemeğini alışkanlık haline getir­melisiniz. Ne yaparsanız yapın, asla öğün atla­mayın. Bu yağların depolanmasını garanti eder.

4. Egzersiz için en uygun zaman nedir?
A) Günün sonunda, vaktim olduğunda
B) Haftada iki defa sabahları, biraz erken kal­karak
C) Haftada iki akşam, hep aynı vakitte
Doğru yanıt: A ve C

Egzersiz yapın
Kendinizi motive etmediğiniz takdirde, bir son dakika randevasuna ilk olarak egzersizi kurban edeceğinizden veya vakit geldiğinde yorgun ola­cağınızdan emin olmak için en iyisi sabah kal­kar kalkmaz egzersiz yapmak ya da bir spor ku­lübüne kaybolup düzenli olarak devam etmektir.

5. Aşağıdaki yiyeceklerden hangisi şişman­latmadan en iyi doyururur?
A) Hamburger ve patates kızartması
B) Peynirli ve jambonlu pizza
C) Bir dilim tuzlu tart ve yanında salata
Doğru Yanıt: B

En uygun seçenek pizzadır. Sadece 270 kalori ve 14 gram yağ içerir. Ardından, 640 kalori ile tuzlu tart ve salata gelir. Hamburger ve patates kızartmasında ise tam 700 kalori vardır.

Kilonun azı da çoğu gibi zarar

Diyet yaşının 12-13'lere düştüğü günümüzde büyüme çağındaki genç nüfus tehdit altında. Ama kilo alırken de bilinçli olmak şart!

TAYLAN KÜMELİ / bir kibrit kutusu lezzet


'Azı karar çoğu zarar' ilkesi beslenmemizde olduğu kadar kilo kontrolünde de oldukça geçerlidir. Herkesin; yaş, cinsiyet, boy, mevcut ağırlık, fizyolojik, psikolojik, çevresel, biyokimyasal bulgular gibi kişisel parametreleri farklı olduğu için olması gereken ağırlıkları da farklı farklıdır. Bunun için önemli olan kişinin önce beden tipine göre istenen ağırlığı hedeflemesi ve mutlaka bir uzman kontrolünden geçmesi elzemdir.
Günümüzde diyete başlama yaşının 12-13'lü yaşlara düştüğünü düşünecek olursak özellikle büyüme çağında olan genç nüfusun tehlike altında olduğunu görmekteyiz. Düşük ağırlık yetişkinler için de tehdit oluştursa da özellikle gelişimini tamamlamamış bireyler için çok daha kritiktir.
Uluslararası platformda kullanılan beden kitle indeksi denen standarda göre bu değer 18'in altına indiğinde özellikle çocuklar ve büyüme çağındaki gençler için tehlike çanları çalmaya başlar. Yetersiz ve dengesiz beslenme hem fizyolojik hem de psikolojik pek çok sağlık sorunu doğurabilir.
İstatistikler gösteriyor ki, genç kızların,
  • Büyük bir kısmı kilolarından hoşnut değilken, üçte biri kendini 'fazla yağlı' görüyor.
  • Yarıdan fazlası kilo vermek, kalanı da mevcut kilolarını korumak istiyor.
  • Normal kiloda olan her 4 kızdan 1'i hâlâ kilo vermeye çalışıyor.
  • Erkek çocukların ise yüzde 15'i kendisini fazla kilolu görüyor.


  • Peki ne yapmalı?
    Öncelikle kilo durumunuzu doğru bir şekilde saptamanız gerekir, bunun için birçok web sayfasındaki hesaplama araçlarından yararlanabilirsiniz. Bu hesaba göre zayıf olduğunuz saptandıysa ve hekim tarafından başka bir rahatsızlığınız olmadığı söylendiyse, burada yazılanlar sizin içindir
    Bol miktarda kızartma, hamur işi gibi bol kalorili şeyleri gün boyu yiyerek sağlıklı bir şekilde kilo alamazsınız. Tüm temel besin maddelerinden yeterli ve dengeli düzeyde almanız gerekir.
    Sebze ve meyvelerden her gün 5 porsiyon yememiz gerekir. Bunlar doğal olmalıdır, yani dondurulmuş veya konserve olmamalıdır.
    Süt ve süt ürünleri, özellikle kalsiyum, protein ve vitamin açısından son derece zengin besinlerdir; sütle aldığınız kalori miktarını artırabilirsiniz.
    En önemlisi de; öğün atlamayın, yerken zevk almaya çalışın ve DÜZENLİ EGZERSİZ YAPIN.


    Kilo almak için ipuçları
    1. Yiyeceklerinizi seçerken bol kalorili olmalarına dikkat edin.
    2. Günde 4-6 öğün yemek yiyin.
    3. Bol karbonhidrat ve protein alın.
    4. Su için. Su besinlerin kullanılabilmesi için temel bir besin maddesidir ve kilo kazanmak istiyorsanız bol miktarda içmelisiniz.
    5. Geceleri yatmadan 2-3 saat önce yemek yiyin. Böylece kaloriniz az harcanacaktır.
    6. Yo-Yo diyeti uygulayın. 4 gün boyunca yüksek kalorili bir diyet yapın, sonra 3 gün süresince daha çok kalori içeren yiyecekler yiyin.
    7. Biraz daha fazla sodyum alın. Bu vücudunuzun suyu tutmasını sağlayacaktır.
    8. Kırmızı et diğer etlere göre daha fazla kilo almanıza neden olur. Ancak arada başka protein kaynakları da tüketin.
    9. Protein ve aminoasit içeren içecekler için.
    10. Yiyin ve istirahat edin.

    Pestil
    Dut pekmezi, süt, bal, ceviz, fındık ve undan oluşan, protein, karbonhidrat, yağ, vitamin ve mineral maddelerini önemli ölçüde içeren bir gıda maddesidir. Özellikle A ve B vitaminleri ve demir yönünden zengindir. Pestilin 100 gramında 293 kcal bulunur. Vücut doku ve hücrelerinin yenilenmesinde, su dengesinin korunmasında, hormon, enzim üretiminde, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde önemli etkiye sahiptir. Ayrıca iyi bir enerji kaynağıdır.

    Lida Dai Dai Hua Jiao Nang Seo Yarışması

    Tamamen yağsız diyet sağlıklı değil


    Hiç yağ içermeyen bir diyette, günlük enerjinin sağlanması için çok yemek gerekir. Diyetlerde yağlar günlük enerji ihtiyacının yüzde 30'unu karşılamalıdır

    TAYLAN KÜMELİ / bir kibrit kutusu lezzet


    Kilo alırız diye yemeye korktuğumuz yağlar, aslında o kadar da korkutucu değil... Çünkü;
    1. Günlük enerji ihtiyacımızın önemli bir kısmını,
    2. Yağda çözülen vitaminlerin (A, D, E, K) alınmasını,
    3. Vücüdumuzda sentezlenemeyen fakat sağlıklı olmamız için mutlaka besinlerimizden almamız gereken bazı yağları (esansiyel yağlar) sağlarlar.
    Mısır, soya, pamuk, keten, fıstık ve bazı deniz balıkları (somon, uskumru, hamsi, sardalye), esansiyel yağlar açısından zengin gıdalardır. Dolayısıyla enerjinin başka kaynaktan sağlanması mümkün olsa da bazı vitaminlerin ve esansiyel yağların alınması için belirli bir miktarda yağın diyetimizde bulunması gerekir.
    Ayrıca yağlar besinlerimize lezzet katar, doygunluk hissi yaratırlar. Hiç yağ içermeyen bir diyetten, günlük normal enerjinin sağlanması oldukça büyük miktarlarda gıda alınmasını gerektirir.
    Yiyeceklerle aldığımız yağların % 98'inden fazlası trigliseritlerden oluşur. En çok tükettiğimiz yağlar olan tereyağ, margarinler, zeytinyağ, ayçiçek yağı, mısırözü yağı hepsi trigliseritlerden oluşur. Bu yağların yakılmasıyla elde edilen enerji miktarı yaklaşık aynıdır (9 kkal/gr). Bitkisel yağlarda kolesterol bulunmaz, ancak hayvansal yağlarda kolesterol bir miktar bulunur.

    Sağlıklı bir diyet için
    Sağlıklı kişiler için ideal bir diyette yağlar günlük enerji ihtiyacının yüzde 30'unu karşılamalı ve çeşitli yağları (az doymamış, çok doymamış, doymuş) eşit oranda içermelidir. Diyetimizde bulunan trigliseritlerin içerdiği yağ asitleri, diğer yağların da metabolizmalarını etkiler. Örneğin, doymuş yağların (tereyağı) kolesterol düzeylerini yükselttiği, buna karşılık doymamış yağların (mısırözü, soya) düşürdüğü bilinir. Bu sebeple kalp-damar hastalığı bulunan veya risk taşıyan kişilere doymamış yağlar içeren diyet önerilir.
    Özellikle balıklarda bulunan ve çok doymamış yağ asitleri içeren bir grup yağın (w-3 yağ asitleri ailesi) damar sağlığına olumlu katkıda bulunduğu bilinmektedir. Sadece hayvansal gıdalarla beslenen Eskimolarda kalp-damar hastalıklarının görülmemesi diyetlerinin bu yağlardan zengin olması ile açıklanmıştır.

    Zeytinyağı nasıl saklanmalı?
  • Zeytinyağını buzdolabında veya soğuk ortamda muhafaza etmeyin.
  • Zeytinyağını, güneş ışığından uzak, oda sıcaklığında ve nem almayacak şekilde ağzı kapalı olarak saklayın.
  • Dumanlanma noktası düşük olduğundan, pişirilmemesi, genellikle salatalarda kullanılması, yemeklerde kullanılacaksa yemek pişip altı kapandıktan sonra eklenmesi önerilir.
  • Raf ömrü 18 aydır, baharatlı zeytinyağlarında ise 1 yıldır. Fakat natürel zeytinyağı 18- 20 derece sıcaklıkta ve ışıksız ortamda korunursa yıllarca değerlerini yitirmez.


  • TRİGLİSERİTLER VE BESLENME

    Trigliseritler nedir?
    Besinlerdeki margarin, mısır ve ayçiçek yağı genellikle trigliserit formundadır. Bu yağlar, vücut dokularında da trigliserit olarak depolanır. Besinlerle alınan trigliseritler, karaciğerde farklı yollardan metabolize olur. Bunlar:
  • Eğer çok fazla doymuş yağ tüketirseniz, karaciğeriniz çok fazla kolesterol üretir ve bu kolesterol kan dolaşımına katılır.
  • Eğer fazla miktarda besin tüketirsiz, karaciğeriniz aşırı tükettiğiniz bu besinleri trigliseritlere çevirir ve vücudunuzda yağ olarak depolanır.
  • Eğer alkol tüketiyorsanız, karaciğeriniz, kanınızda dolaşan alkolden daha fazlasını üretir.


  • Yüksek trigliserit bir sağlık problemi mi?
    Kanda trigliseritlerin yüksek olması, diğer risk faktörleriyle bir araya geldiğinde kalp hastalığı oluşma riskinizi artırabilir. Yüksek trigliserit miktarını da içine alan diğer risk faktörleri; yüksek kolesterol, ailede kalp hastalığı öyküsü olması, sigara kullanımı, yüksek tansiyon ve obezitedir.

    Normal trigliserit seviyesi ne olmalı?
    Eğer kan kolesterolü normal seviyedeyse (200 mg/dl'nin altı), trigliseritler için 250 mg/dl'nin altı normal seviye olarak kabul edilmektedir.

    Kan trigliserit düzeyi nasıl azaltılabilir?
  • Düşük yağ içeren besinler tercih edilmelidir. Yumurta sarısı haftada 3-4 kereden fazla tüketilmemelidir. Yanında posa miktarını artırması için, tam tahıllı ürünler veya sebzeler tüketilmelidir. Meyve suyu yerine kurutulmuş meyve tüketmek de trigliserit seviyenizi düşürmenize yardımcı olacaktır.
  • İdeal kilo hedeflenmeli ve ona ulaşılmalıdır. Kilo vermek de gerçekten etkili bir şekilde trigliserit seviyenizin düşmesine neden olacaktır.
  • Günlük fiziksel aktivite artırılmalıdır. İdeal kiloya sahip olmanız için de gerekli olan fiziksel aktivite, trigliseritlerinizin azalmasına yardımcı olacaktır.
  • Sigara içilmemelidir.
  • Alkol tüketiyorsanız, miktarı ve tüketim sıklığı ayarlanmalıdır.

  • Lida Dai Dai Hua Jiao Nang Seo Yarışması

    Suyu yemekten önce için


    Bol su içmek diyetlerin vazgeçilmezi. Tabii doğru zamanda...
    BİYOENERJİ uzmanı Dr. Emine Dragan, yemek arasında ve yemekten sonra içilen suyun kilo aldırdığını belirterek, "Vücut günde ortalama, iki litre suya ihtiyaç duyar, ancak yanlış zamanda içilen su zarar verir. Sağlıklı bir yaşam için, yemekten önce bir bardak su içilmeli" dedi.

    DOKTOR Dragan, "Yemekten önce içilen su, hazım için gerekli hazırlığı yapması konusunda mideyi uyarır. Bu şekilde yenilen yemek, kolay sindirilir, besin ve vitamin değerini kaybetmez. Su, meyve suyu, çay ya da kahve, yemekten iki saat sonra içilmelidir" diye konuştu.

    Lida Dai Dai Hua Jiao Nang Seo Yarışması

    1 kg. eritmek için 125 km koşmak gerek!


    Vücut yağlarının kolay kolay erimediği tecrübeyle sabit! Bu rakamlar moralinizi bozabilir ama yemek yerken de aşırıya kaçmanızı önleyebilir!
    Hepimiz üç-beş hareket yapıp, biraz da boğazımızdan kıstığımızda zayıflayacağız sanırız. Ama diyet vakti geldiğinde hiç de öyle olmadığını birebir yaşarız. Uzmanlar da işi rakamlara dökerek, gerçeği görmemizi sağlıyor. Birazdan okuyacağınız rakamlar sizi şaşırtabilir. Daha önce duymuş da olabilirsiniz. Olsun. Duymayanlar duysun, unutanlar hatırlasın... Kilo vermek gerçekten zor, ama bu sizi kilo verme konusunda yıldırmasın. Dileriz yemek yeme konusunda yılarsınız da, önümüzdeki yaz aylarına dilediğiniz kiloda girersiniz.

    Gelelim o sihirli rakamlara; başlıkta da söyledğimiz gibi, 1 kilogram vücut yağının erimesi için 43 saat voleybol oynamak, 13.4 saat ip atlamak ya da 125 kilometre koşmak gerekiyor. Tabii bunu bu hareketleri yapasınız da hastanelik olasınız diye söylemiyor uzmanlar. Beslenmenize dikkat edip, doğru ve düzenli egzersizlerle fazlalıklarınızdan kurtulabilirsiniz.

    Devam edelim: Ortalama bir kişinin 1 kilogram vücut yağını eritebilmesi için 20,5 saat tenis, 16.1 saat basketbol oynaması, 5,1 saat güreş yapması ve 17,2 saat yüzmesi gerekiyor.
    Hadi biraz sabır, biraz gayret! Yaza az kaldı...

    Lida Dai Dai Hua Jiao Nang Seo Yarışması

    'Yaz' için sağlığınızı tehlikeye atmayın!


    Yazın formda görünmek, fazla kilolardan kurtulmak için değil, ömür boyu sağlıklı olmak için kendinize özel bir program izleyin

    Yazın gelmesine çok az kaldı, işte bu zamanlarda her yıl olduğu gibi herkes yaza formda girebilmek için değişik diyet planları peşinde koşmaya başladı.
    Spor salonları hızla yaza hazırlanan forma girmek isteyenlerle dolup taşıyor. "Şu tarihten önce acaba nasıl kilo veririm?" sorusu zihinlerde dolaşıyor. Unutulmaması gereken önemli bir nokta ise yaşamımız boyunca sağlıklı ve formda olmayı başarabilmenin yolunu bulmamız gerekliliği...
    Sadece yazın formda görünmek ve yazın fazla kilolardan kurtulmak için değil, ömür boyu sağlıklı beslenmek ve formda olabilmek adına beslenmemize dikkat etmemiz gerekiyor. Ayrıca zayıflamak isteyen herkes aslında tıbbi anlamda şişman olmayabilir veya bireyin bulgularının ve özelliklerinin değerlendirilmeden takip ettiği bir program onun için çok zararlı bile olabilir. İşte bizim "bize özel" bir program takip etmemizi gerekli kılan önemli maddeler:
  • Genetik faktörler
  • Kişinin kan bulguları
  • Beslenme alışkanlıkları
  • Sosyal yaşam

  • Neden bu maddeler önemli? Çünkü tüm bu faktörler hemen her bir birey için birbirinden değişik ihtiyaçlar ve çözümler bulunmasını gerektirir. Bireyin beslenme alışkanlıkları bir kişiden başka bir kişiye uçurumlar kadar fark taşıyabilir. Kış boyunca beslenmenize dikkat etmediniz. Yaz aylarına çok az kaldı. Uzmanlar da size bireye özel ve ömür boyunca uygulamanız gereken bir program öneriyor. Ama mutsuzsunuz, fazla kilolarınızla yaza girmek istemiyorsunuz. Ne yapacaksınız şimdi?

    Kendinizi yıpratmayın
    Varsayın ki dünyaya yeniden geldiniz. Şimdi hayatınıza uyarlayacağınız beslenme disiplini ve hareketli hayat tarzı, bir süre sonra kendinizdeki olumlu değişiklikleri gözlerinizin önüne serecektir. Öncelikle bir öğrenci gibi sağlıklı beslenme ilkelerini öğrenmeniz ve doğru beslenme şeklini hayatınıza sokmanız şarttır. Bu en temel adımdır. Beslenme bir uzmandan öğrenilmelidir. Bunun sonunda kilo verdiğinizi de görürsünüz , daha sağlıklı hissettiğinizi de...
    Bu nedenle kısa sürede kilo vereceğim diye kendinizi yıpratıp, sağlığınızı tehlikeye atıp, bir de üstüne başarısız olup daha fazla umutsuzluğa kapılmanıza hiç gerek yok...

  • Diyetisyenlerin kontrolü altında diyet yapın.
  • Sabırlı olun, diyetisyenin önerileri ile hareket edin.
  • Her besinden az ama sık aralıklarla yiyin.
  • Yemek tabaklarınız küçük olsun.
  • Küçük lokmalar alıp çok iyi çiğneyin.
  • Kendinize hiçbir şeyi yasaklamayın. Yasak her zaman caziptir.
  • Sabah kahvaltısına mutlaka vakit ayırın.
  • Çay ve kahveyi şekersiz için.
  • Bol bol su için.
  • Yürüme mesafesindeki her yere yürüyerek gidin.
  • Akşam yemeklerini yedikten sonra uyumak için bünyenize en az iki saat ayırın. Akşamları hafif yemekleri tercih edin.



  • Çilek
    Her biri farklı tat, boyut ve yumuşaklıkta 600'den fazla çeşidi bulunan çilek, içerdiği besin öğeleri ile sağlığı koruyucu besinlerden biridir. C vitamini yönünden zengin olan çilek, aynı zamanda K vitamininin, manganezin, diyet posasının da önemli bir kaynağıdır. Çilekte bulunan fenollerden çileğe parlak kırmızı rengini veren antosiyaninler aynı zamanda antioksidandırlar. Bu etkileri ile organ sistemlerimizi oksijenin zararlı etkilerine karşı korurlar, kanserli hücrelerin çoğalmasını engellerler.

    Lida Dai Dai Hua Jiao Nang Seo Yarışması

    Haftada 4 kez spor zayıflatır

    Daha sağlıklı, mutlu, kaliteli ve uzun bir yaşam için hangi sporu seçmeli, ne kadar spor yapmalısınız? İşte yanıtlar...


    TAYLAN KÜMELİ / bir kibrit kutusu lezzet


    Uzun yaşamak, hayatı zinde, kaliteli, nitelikli geçirmek istiyorsanız spor yapıyor olmalısınız ya da en yakın zamanda spora başlamalısınız! Fiziksel görünüşünüzü güzelleştirmek ve zindelik sağlamak için yarışmalara katılacak profesyonellikte sporcu olmak zorunda da değilsiniz. "Düzenli egzersiz ve sağlıklı beslenme" bütünü kas gücünü, dayanıklılığı, koordinasyonu artırıp, kardiyovasküler uyumu sağlar, şişmanlık riskini azaltır, daha mutlu ve stressiz bireyler yaratır.
    Doğru kilo kaybı yağ kaybıdır; bunun için vücudun "çalışan işçileri" olan kas kitlesini artırmalı metabolik faaliyeti yükselterek yağ yakımını hızlandırmalısınız. Bunun en temel yolu da diyet programları için her zaman söylediğimiz "kişiye özel" ilkesinin spor programları için de uygulanmasından geçmektedir. Kendi vücudunuza, yaşam şartlarınıza ve isteğinize uygun bir spor seçip o sporu yapmayı sürdürmelisiniz.

    Kısırlığa yol açabilir!
    Son çalışmalar kadınların son yıllarda uyguladıkları ağır diyet ve sporla bünyelerindeki yağ oranını tükenmeye yakın hale getirdiklerini, bunun da kısırlığa giden sonuçlara neden olabileceğini, hamile kalmakta zorlanabileceklerini göstermiştir.
    Dikkat edilmesi gereken en kritik nokta, harcanan eforun şiddeti, yani yoğunluğudur. Spor hekimi efor testiyle egzersiz nabzını belirleyebilir. Eforunuzun yoğunluğu, egzersiz yaparken ıslık çalmanızın veya yanınızdakilerle konuşmanızın mümkün olacağı bir şiddette olmalıdır. Ayrıca, egzersiz yoğunluğu çok hafif de olmamalı, ter atılmalıdır.

    Nasıl ve ne kadar?
    Uzmanlar kilo kontrolü için haftada en az 2, kilo kaybı içinde haftada en az 4 kez spor yapmayı öneriyor. Spor öncesi ne çok aç, ne de tok olmalısınız. Sıvı alımını takip etmelisiniz.

    Egzersiz konusunda kendinizi test edin

    1) Haftada kaç kez spor yapıyorsunuz?
    a) Hiç
    b) Haftada 1 veya 2 kez
    c) Haftada 3-4 kez
    d) Haftada 5 veya daha fazla

    2) Bir günde spor yapmak amacıyla ortalama kaç dakika hareket ediyorsunuz...
    a) 10 dakikadan az
    b) 10-20 dakika
    c) 20-30 dakika
    d) 30 dakika veya daha fazla

    3) Spor yaparken ya da ağır bir aktivite sonrasında kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
    a) Pek hareketli sayılmam.
    b) Nefesim kesilmez, terlemem.
    c) Normalden hızlı nefes alırım.
    d) Normalden çok daha hızlı nefes alırım, terlerim.

    A'lar çoğunluktaysa:
    Sağlığınızı ciddi şekilde riske atıyorsunuz. Az hareket bile hareketsizlikten iyidir. Azar azar başlayın, performansınız yükseldikçe yaptığınız aktiviteyi artırın.

    B'ler çoğunluktaysa:
    Fena değil. Az da olsa hareket ediyorsunuz. Fayda sağlamak için biraz daha aktif olmalısınız. 10 dakikalık aktivitelerle başlayıp, birkaç hafta içinde bunu günlük 30 dakikaya, daha sonra da 60 dakikaya çıkarmak hedefiniz olmalı.

    C'ler çoğunluktaysa:
    Düzenli egzersizin faydalarını hissediyor olmalısınız. Haftanın çoğu günü yarım saatlik bir aktiviteniz var. Amacınız bunu artırmak her güne yaymak ve aktivite süresince hafif ısınma hissedip hafif şekilde nefes nefese kalmak olmalıdır.

    D'ler çoğunluktaysa:
    Süpersiniz! Aktivite süresince ciddi ısı artışı hissediyor, nefes nefese kalıyorsunuz. Egzersizin sağlığınız açısından faydalarını görmeye başlamış olmalısınız. Eğer performansınızdan memnunsanız bu seviyede tutmak için çalışın, artırmak niyetindeyseniz bir egzersiz uzmanı eşliğinde çalışın.

    Lida Dai Dai Hua Jiao Nang Seo Yarışması

    28 Mart 2009 Cumartesi

    Sözleşme sizi durdurmasın!


    iPhone: Sözleşmeli ceplere de özgürlük.

    Rip-Dev takımı, iPhone sahiplerinin yüzünü fazlasıyla güldürecek bir teklif sunuyor.


    Apple tarafından dağıtımına izin verilmemiş, gayrı resmi yazılımlar artık sözleşmeli iPhone'lara da kurulabilecek. Şimdiye kadar bu tür programlar sadece hack'lenmiş cep telefonlarına kurulabiliyordu. Şimdiyse hem Cydia kurulum aracını hem de Installer paketini bir arada bulunduran sözleşmeli iPhone'lara uygun bir InstallerApp ortaya çıktı. Geliştirici Ripdev.com şu an için kurulum paketinin Mac'de çalışılan bir sürümünü sunuyor. Bir Windows sürümü yakında yayımlanacak.

    Araç bilgisayara kuruluyor ve Cydia veya normal Apple AppStore'dan elde edilemeyen kurulum uygulamalarını indirmeyi mümkün kılıyor. Bu InstallerApp ile telefonlar hack'lenebiliyor. Aracın fiyatı 7 dolar ve iPhone'ları hack'lemeleriyle ünlü Rip-Dev takımı tarafından geliştirildi.

    Cepten internet televizyonu yayını yapın


    Mobİl cihazların marifetlerine yeni açılan servislerle her geçen gün bir yenisi daha ekleniyor.

    İşte yayın yapmaya imkan tanıyan yeni bir mobil TV. Hızlanan internet bağlantıları sayesinde daha çok ve kaliteli multimedya muhteva sunmak ve sunulan muhtevalara ulaşmak artık daha kolay bir hal aldı. Web siteleri de bu ölçüde, bu duruma paralel bir şekilde hızla gelişti. Uygulama mobil cihazınızın dahili kamerası ve mikrofonunu kullanarak ortamdaki görüntü ve sesin programın kendi sitesi üzerinden paylaşılmasını amaçlıyor.

    Google Docs'ta çizim yapın

    En popüler online metin işlemcisinde yapabilecekleriniz artık yazıyla sınırlı değil. İşte Google Docs'un yeni özelliği.

    Google Docs'ta artık şekiller oluşturup çizgiler çizmek, oklar eklemek ve renk değiştirmek, yeni eklenen temel çizim aracı ile mümkün. Çizimi belgeye bir resim olarak ekleyen Google Docs, ardından tekrar düzenlemeye imkan tanıyor.

    Firefox, Opera ve Chrome gibi destekleyen tarayıcılarda SVG, Internet Explorer'da ise VML kullanan Google, bu sayede hiçbir ekstra eklentiye ihtiyaç duymuyor. Aynı resmi birden fazla kişi düzenlemeye çalışırken arayüz karmaşık hale gelse de, bu yeni özellik Google Docs'a rakiplerinden bir adım daha önde olmasını sağlayacak gibi görünüyor.

    Pc'nizde Trojan Varmı ?


    Pcnizde Trojan Varmı?

    Pc'nizde Trojan Olup Olmadıgını Biliyormusunuz?

    Bunu anlamanin bir cok yolu var örnegin:

    1) Bilgisayarmizda Kontrolumuz Disinda Calismalar Oluyorsa:

    Internetteyken siz herhangi bir islem yapmamaniza ragmen bilgisayariniz bir seyler yuklemeye devam ediyor,
    CD kapaginiz acilip kapaniyor, fareniz isteginizin disinda hareket ediyor, ekraniniza resim veya yazilar geliyorsa.
    Yani bilgisayrinizda sizin kontrolunuz disinda herhangi bir olay gerçeklesiyorsa bilgisayranizda Trojan vardir diyebiliriz.
    Ama yinede bu kesindir diye bir yargi verilemez.

    2) Anti-Trojan Programi kullanmak:
    Bir Anti-Trojan programiyla bilgisayarinizi Scan ederek bilgisayarimizdaki Trojan’ lari bulabiliriz.
    Ancak genelde yeni cikan Trojan’ lar genelde bu tip programlarla bulunamıyor.
    Bu yuzden surekli olarak programi resmi Web sayfasindan Update eytmekte yarar var.
    Bilgisayarimizda Baslat (Start) tusundan Programlar (Programs) ordanda Baslangic (Startup) tusuna bastıgimiz zaman bilgisayarimizin acilisiyla birlikte calisan programlari goruruz.
    Eger burada bizim kurmadigimiz herhangi bir program varsa bu program bir Trojan olabilir.
    Diger ve en kesin yontemlerden birisi ise

    3) Dos Mode’ una dusup komut satirinda netstat -a yazmaktır.
    Bu komut sizin bilgisayariniz Internette kimlerle hangi Port’ a bagli oldugunu gosterir.
    Eger bu program bilgisayarinizda calismiyorsa herhangi bir problem yok, eger ornegin 0.0.0.0:12345 gibi bir sonuc veriyorsa bilgisayarınızda Netbus isimli bir Trojan vardır.
    Trojan’ lar bilgisayarimiza baglanmak icin bilgisayarimizdaki Port’ lari kullanirlar.
    Trojan’ lar arasindan Netbus ise bilgisayrimiza baglanmak icin 12345 Port’ unu kullanir.

    Diger Trojan’ larin kullandigi Port’ lar aşağıdadır:
    1 31 Hackers Paradise
    2 41 Deep Throat
    3 58 DMSetup
    4 79 FireHotcker
    5 121 BO jammerkillahV
    6 421 TCP Wrappers
    7 456 Hackers Paradise
    8 531 Rasmin
    9 555 Stealth Spy
    10 666 Attack FTP
    11 911 Dark Shadow
    12 999 Deep Throat
    13 1001 Silencer
    14 1011 Doly
    15 1012 Doly
    16 1024 NetSpy
    17 1033 NetSpy
    18 1042 Bla
    19 1045 Raspin
    20 1080 WinGate
    21 1090 Xtreme
    22 1095 Rat
    23 1097 Rat
    24 1098 Rat
    25 1099 Rat
    26 1170 Streaming Audio
    27 1234 Ultors
    28 1243 SubSeven
    29 1245 Voodoo
    30 1269 Mavericks Matrix 31 1492 FTP99CMP
    32 1509 Psyber Streming Server
    33 1600 Shiva Burka
    34 1807 SpySender
    35 1981 ShockRave
    36 1999 BackDoor
    37 2001 TrojanCow
    38 2023 PassRipper
    39 2115 Bugs
    40 2140 The Invasor
    41 2283 HVL Rat5
    42 2565 Striker
    43 2583 WinCrash
    44 2600 Digital RootBeer
    45 2801 Phineas
    46 2989 Rat
    47 3024 WinCrash
    48 3129 Masters Paradise
    49 3150 Deep Throat
    50 3700 Portal Of Doom
    52 4567 FileNail
    53 4590 ICQ Trojan
    51 4902 WinCrash
    54 5000 Sockets De Troje
    55 5001 Sockets De Troje
    56 5321 Firehotcker
    57 5400 Blade Runner
    58 5401 Blade Runner
    59 5402 Blade Runner
    60 5550 XTCP
    61 5555 ServeMe
    62 5556 BO Facil
    63 5557 BO Facil
    64 5569 RoboHack
    65 5742 WinCrash
    66 6400 The Thing
    67 6670 Deep Throat
    68 6671 Deep Throat
    69 6776 SubSeven
    70 6883 Delta Source
    71 6939 Indoctrination
    72 6969 GateCrasher
    73 7000 RemoteGrab
    74 7300 NetMonitor
    75 7301 NetMonitor
    76 7306 NetMonitor
    77 7307 NetMonitor
    78 7308 NetMonitor
    79 7789 ICKiller
    80 9872 Portal Of Doom
    81 9873 Portal Of Doom
    82 9874 Portal Of Doom
    83 9875 Portal Of Doom
    84 9989 IniKiller
    85 10067 Portal Of Doom
    86 10167 Portal Of Doom
    87 10520 Acid Shivers
    88 10607 Coma
    89 11000 Senna Spy
    90 11223 Progenic Trojan
    91 12067 Gjamer
    92 12223 Hack'99 KeyLogger
    93 12345 NetBus
    94 12346 NetBus
    95 12361 Whack A Mole
    96 12362 Whack A Mole
    97 12631 WhackJob
    98 13000 SennaSpy
    99 16969 Priority
    100 17300 Kuang2 The Virus
    101 20000 Millenium
    102 20001 Millenium
    103 20034 NetBus PRO
    104 20331 Bla
    105 21554 GirlFriend
    106 22222 Prosiak
    107 23456 WhackJob
    108 23476 Donald Dick
    109 23477 Donald Dick
    110 26274 Delta
    111 29891 The Unexplained
    112 30029 AOL Trojan
    113 30100 NetSphere
    114 30101 NetSphere
    115 30102 NetSphere
    116 30103 NetSphere
    117 30303 Socket23
    118 30999 Kuang
    119 31337 Back Orifice
    120 31338 Deep Back Orifice
    121 31339 NetSpy
    122 31666 BOWhack
    123 31787 Hack Attack
    124 32100 B
    125 33333 Prosiak
    126 33911 Trojan Spirit 2000
    127 34324 Big Gluck
    128 40412 The Spy
    129 40421 Masters Paradise
    130 40422 Masters Paradise
    131 40423 Masters Paradise
    132 40426 Masters Paradise
    133 47262 Delta
    134 50505 Sockets De Troje
    135 50766 Fore
    136 53001 Remote Windows Shutdown
    137 54320 Back Orifice 2000
    138 54321 SchoolBus
    139 60000 Deep Throat
    140 61466 Telecommand

    PC'lerin sağlamlık yarışı!


    Hangi PC markaları daha dayanıklı?

    Yapılan araştırma en sağlam PC markalarını ortaya koydu. Bu yılın sonuçlarında büyük sürprizler var.

    ABD'nin en yaygın teknik servis hizmetlerinden birini sunan Rescuecom firması, tüm tüketicilerin en merak ettiği sorulardan birinin cevabını ortaya çıkartan istatistikler yayınladı. Rescuecom, 2008'in son çeyreğinde gelen 15 bin teknik destek isteğini inceledi ve hangi markaları kullananların daha az sorun yaşadıklarını, diğer bir deyişle en dayanıklı bilgisayar markalarının hangileri olduğunu ortaya çıkarttı. Son rakamlar, daha önce aynı araştırmanın birincisi olan Apple'ın liderliği ve hatta ikinciliği bile kaybettiğini ortaya koydu.

    Raporlama esnasında gelen tüm servis talepleri markalara göre ayrılıyor, ardından o markanın pazar payına göre hesaplanarak ortaya her bir markanın "dayanıklılık puanı" çıkıyor. Yapılan araştırmada birinci olan Asus 972 puan almayı başardı. Eski birinci Apple ise 324 puanda kaldı. Rescuecom'a gelen aramaların sadece %0,2'i, 2008'in son çeyreğinde %1,6 pazar payına sahip olan Asus ile ilgiliydi. Apple ise %6,8 pazar payına sahip ve gelen aramaların %2,1'i firmanın bilgisayarları ile ilgili. Rescuecom'un yöneticisi David Milman, son zamanlarda büyük satış rakamlarına ulaşan Eee PC 1000'in Asus'un pazar payını yükseltip ve birkaç aylık cihazlarda az sorun çıkması nedeniyle Asus'un puanın bu kadar farklı çıktığını ifade etti.

    Araştırmada ikinciliği 348 puanla Lenovo aldı. Diğer yandan Toshiba %5,8 pazar payı ve %3,4 servis isteği oranıyla 299 olan önceki dayanıklılık puanını koruyamadı ve 172 puana geriledi. Toshiba'nın hemen arkasından 151 puan ile Acer yer aldı. HP 142 puanla açıklanan markalar arasında en alt sırada yer aldı

    Sırlar ortaya çıkıyor!


    Office 14: Bilinmeyenler internete sızdı.

    Office 14'ün geliştirme süreci ile ilgili bilgiler internete sızdı. Yeni Office ne zaman gelecek?

    Office 14'ün geliştirme planlarıyla ilgili yeni detaylar ortaya çıktı. TechARP internet sitesinin Microsoft-içi kaynaklardan öğrendiğine göre 2009'un ikinci çeyreğinde büro yazılımının kaç sürümünün olacağına karar verilecek.

    Sonbaharda OEM üreticilerine has lisans ücretleri belirlenecek. Microsoft senenin sonuna doğru üreticileri Office 14 ile ilgili pazarlama stratejileri hakkında bilgi verecek.

    Office 14 kesin çıkış tarihi henüz belli değil ama internet sitesine göre 2010'un ilk yarısında çıkacak. Diğer internet kaynaklarına göre Office 14, Windows 7'nin çıkışıyla beraber lanse edilecek. Bu da Microsoft'un resmi bildirisine göre 2009 sonu veya 2010 başı oluyor.

    Bin 631 site yasaklandı


    Ahlâka aykırı bin 631 site yasaklandı.

    Sanal alemde müstehcen, cinsel istismar ve fuhuş sitelerinin sayısı giderek artıyor. İnternet kullanıcılarından konuyla ilgili Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'na her gün yüzlerce şikâyet yağıyor.

    Son iki yılda 22 bin 846 vatandaş, genel ahlak ve hukuk kurallarına aykırı bulduğu sitelerden duyduğu rahatsızlığı kuruma bildirdi. Şikâyetleri değerlendiren başkanlık, erişim yasağı uygulamasının başladığı 23 Mayıs 2007 tarihinden bu yana toplam bin 631 siteyi engelledi. Yasaklamaların bin 387'si resen, 244'ü yargı kararıyla yapıldı. Bu sitelerden en meşhuru 'YouTube' oldu. Bugüne kadar 11 defa engellenen site için mahkeme kararıyla 10 defa erişim hakkı kaldırıldı.

    Aile yapısını korumakla görevli olduklarına işaret eden Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı İnternet Dairesi Başkanı Osman Nihat Şen, politik ve ideolojik uygulamalarla uğraşmadıklarının altını çizdi. Şen, evrensel ahlak ve hukuk kurallarını, Atatürk ilke ve inkılâpları, devlet, ülke ve milletin bölünmez bütünlüğünü korumakla yükümlü olduklarını kaydetti. Şen, "Erişim engelleme kararlarına karşı itiraz ve idari dava yolu açıktır. Başkanlıkça tesis edilen kararlara karşı bugüne kadar kumar ve bahis siteleri dışında dava açılmamış olması, bunun ne kadar titizlikle uygulandığının ve hiçbir zaman sansürcü zihniyetle hareket edilemediğinin göstergesidir." dedi.

    Şen'in verdiği bilgiye göre erişimin engellenmesi için fuhuş, müstehcenlik, çocukların cinsel istismarı, intihara yönlendirme, uyuşturucu madde kullanımını kolaylaştırma, sağlık için tehlikeli madde temini, bahis ve kumar oynatma, kumar oynanması için yer gösterme ve Atatürk aleyhine işlenen suçları kapsayan 9 maddeden oluşan internet suçlarının işlenmesi gerekiyor. Yasaklama kararını savcı, hakim ve mahkeme veriyor.

    Söz konusu 9 suçla ilgili Telekomünikasyon Kurumu, sitelerin yurtdışı kaynaklı olması durumunda resen karar alabiliyor. Yurtiçi kaynaklı siteler açısından bu idari yetki, sadece çocukların cinsel istismarı ve müstehcenlik suçlarıyla sınırlandırılıyor. Erişimin engellenmesinden sonra site yöneticileri mahkeme yoluna gidebiliyor. Suçları oluşturan içeriğin yayından çıkarılması halinde engelleme kararı soruşturma evresinde cumhuriyet savcısı, kovuşturma evresinde ise mahkeme tarafından kaldırılıyor.

    Firefox'unuzu hızlandırın


    Sunduğu tüm ayrıcalıklara karşın bunun acısını sistem kaynaklarından çıkaran Firefox'u daha uysal ve daha kullanılabilir bir hale getirmek ister misiniz?

    Güçlü bir tarayıcı olan Firefox, bunu tükettiği sistem kaynaklarıyla da belli ediyor. Ancak geçmiş için ayırdığınız boyutu kısıtlamak, tarayıcınızı hızlandırmanıza bir nebze de olsa yardımcı olabilir.

    Firefox'un Araçlar sekmesinde Seçenekler'e tıklayın. Açılan ekranda Gizlilik sekmesine gelerek, "Ziyaret kaydı tutma sınırı" satırının yanındaki varsayılan 90 gün ibaresini 5 ya da 10 gün gibi daha makul bir zaman aralığına indirin.

    Ayrıca bu işlemin ardından tarayıcı geçmişinizi temizleyip, Firefox'u baştan başlatmanız da gerekiyor. Sonrasında Firefox açılışlarınızın daha hızlı hale geldiğini fark edeceksiniz.

    Apple'ın işletim sistemi gün sayıyor

    Snow Leopard işletim sistemi, güvenlik ve hız için seviye atlıyor.

    Apple uzun zamandır yaptığı açıklamalarda; yeni işletim sisteminde güvenlik, performans ve dayanıklılığa odaklanacağını belirtmişti.

    Şimdi Snow Leopard işletim sistemi'nin, çok ciddi bir güncelleme operasyonundan geçeceği dedikoduları ayyuka çıktı. Bu yeni güncelleme paketi Marble diye adlandırılıyor. Snow Leopard'ın arabirimi de baştan sona yenilenmiş.

    1 Nisan'da bilgisayarları bekleyen büyük tehlike

    Bilgisayar güvenliği uzmanları, son yılların en tehlikeli virüsü olarak gösterilen Conficker solucanının, 1 Nisan'da milyonlarca bilgisayar kullanıcısına kötü bir şaka yapmasından endişe ediyor.

    İnternet üzerinden kendisini güncelleyerek daha da güçlendiği belirtilen virüsün 1 Nisan'da yeniden harekete geçeceği düşünülüyor.

    Windows'un güvenlik ayarlarını kendiliğinden düşürebilen Conficker, sistem geri yükleme noktalarını ve Windows Defender'ı silebiliyor.

    Sistemdeki güvenliği ilgilendiren tam 23 farklı servisi kapatabilen virüs, 71 değişik güvenlik sitesi ve sistemine erişimi de engelleyebiliyor.

    Conficker.C olarak bilinen kabusun son sürümünün 1 Nisan tarihinde aktive olacağı tahmin ediliyor, fakat bilgisayar sistemlerinde tam olarak nasıl bir hasar bırakacağı henüz bilinmiyor.

    Microsoft firması yetkilileri, virüsü yaratan yazılımcının bulunması için 350 bin dolar ödül koydu ancak uzmanlar, hergün yüzlerce sahte adres oluşturan virüsün çıkış noktasını tespit etmenin imkansız olduğunu vurguluyor.

    Virüsün ilk versiyonu, geçtiğimiz Kasım ayında ortaya çıkmış, daha sonra ise 2 güçlenmiş versiyonu daha bilgisayar sistemlerine bulaşmıştı.

    En güvenlisi hangisi?

    Saldırılara en iyi direnen tarayıcı hangisi?

    Saldırılar karşısında en dirençli tarayıcı hangisi? Cevabı yapılan bu araştırmada gizli...


    NSS Labs'ın piyasadaki yaygın tarayıcılarla yaptığı araştırmaya göre Microsoft tarayıcısı Internet Explorer zararlı saldırılarına karşı en güvenilir korumayı sağlıyor.

    Yapılan testte IE 8'in yüksek puan almasını sağlayan güvenlik ilkesi SmartScreen Filter oldu. Filtre özellikle zararlı yazılım yerleştirilmiş web sitelerini tanımada rakiplerini gölgede bıraktı. Test sonuçları Internet Explorer 8'in RC1 sürümünü baz alıyor.

    İçine zararlı yazılım yerleştirilmiş 154.702 adet web sitesi içinden tüm zararlı türlerini temsil edecek 492 URL seçildi. IE 8 web sitelerinin yüzde 69'unu çağrıldığı anda, zararlı içeriği yayma aşamasına geçmeden engelledi.

    Diğer tarayıcılarda ise aynı başarı söz konusu değil. İkinci sırada Firefox 3.0.7 var fakat yüzde 30 başarı oranı ile. Onu Appale Safari 3 (%24), Google Chrome 1.0.154 (%16) ve Opera 9.64 (%5) takip ediyor. Asıl ilginç sonuç ise IE 7 karşılaştırmasında ortaya çıktı, zira selef sürüm sadece yüzde 4 tanıma oranı ile Microsoft'un IE 8'de güvenlik konusunda ne kadar ilerleme kaydettiğini gösterdi.

    Test hakkındaki tüm detayları buradan öğrenebilirsiniz.

    27 Mart 2009 Cuma

    Göz yorgunluğuna son


    LG W53 Serisi Monitörler ile Göz Yorgunluğuna Son.

    Dünya düz panelli ekran pazarının önde gelen markası LG Electronics, otomatik olarak odadaki ışığa göre kendini ve ekran üzerindeki içeriği ayarlayan ve uzun kullanımlarda göz yorgunluğunu büyük ölçüde azaltan yeni W53 SMART Monitörlerini pazara sundu. Boyutları 18.5 ile 27 inç arasında değişen bu akıllı monitörler, 1920 x 1080p Full HD çözünürlük sunuyor. Ayrıca 16:9 yükseklik - genişlik oranı ile full HD filmler ve oyunlar için de mükemmel bir seçenek.

    LG’nin W53 full HD monitörü SMART teknolojiler denilen dört dörtlük akıllı özelliklerle donatıldı. ‘Oto Parlaklık’ özelliğine ayarlandığında LG’nin W53 serisi monitörleri otomatik olarak kendi parlaklıklarını ve diğer ekran ayarlarını, odadaki ortam ışığını ve ekrandaki içeriği temel alarak yapıyor. Gün boyunca aydınlatma koşulları değiştikçe ekran ayarları da değişiyor ve görüntünün her zaman mükemmel olması sağlanıyor. Parlaklığın ayarlanması aynı zamanda göz yorgunluğunun önlenmesini de sağlıyor.

    LG’nin üstün LCD TV’lerinde kullanılana benzer teknolojiye dayanan monitörlerdeki Oto Parlaklık özelliği, görüntünün sadece daha iyi görünmesini sağlamıyor, aynı zamanda arka ışığın yoğunluğunu azaltarak elektrik tüketimini de önemli ölçüde azaltıyor.

    Şık tasarımıyla göz dolduran ve göz yorgunluğunu azaltma temalarını ileriye taşıyan bu monitörler insanlara, ekranlarına bakarken bir mola almalarını hatırlatan bir zaman ölçer de içeriyor. Zaman ölçer, kullanımı kolay ara yüz aracılığıyla saat aralıkları veya belirli bir zaman için ayarlanabiliyor. W53’ün çerçevesinin altındaki yakınlık sensörü yaklaşan eli tespit ediyor ve gerektiğinde ışıkları yakarak düğmelerin kolayca bulunmasını sağlıyor. Kullanılmadığı zaman da ışıklar sönerek monitöre daha şık bir görünüm kazandırıyor.

    W53 serisinin benzersiz bir başka özelliği ise çevrimiçi videoları izlerken dikkat bozukluklarını yok eden LG’nin ‘Sinema Modu’dur. Bu başarılı özellik video klibin dışındaki her şeyi karartarak, dikkati göz boyayan reklamlara değil, arzu edilen içeriğe yönlendiriyor.

    LG’nin W53 SMART Monitör serisi, şık bir tasarım ve birinci sınıf görüntü kalitesi sunuyor. Full HD 1920 x 1080 çözünürlüğe ek olarak bu monitörler 50,000:1’e varan bir Dijital Hassas Kontrast Oranı ve 2ms tepki zamanı özelliklerine sahip.

    iGoogle'a bir yenilik daha


    Google arama motoru için bir yenilik daha

    Google, kişisel ana sayfanızı daha da özelleştirebilmeniz için bakın bu kez kimlerle anlaşma yaptı!


    Google en popüler oyun tasarımcıları ve yayımlayıcılarıyla oyun-efsanelerini yeniden hatırlamanızı sağlayacak iGoogle temaları oluşturmak için anlaştı. Bugünden itibaren kişisel Google sayfanızı Mario, Lara Croft, Link ve diğerleriyle süsleyebilirsiniz.

    Nintendo, Eidos, Activision ve diğer firmalar toplamda 24 tasarım önerisi sundu. Temalar sade Google tasarımını genişletmekle kalmıyor, iGoogle'un tüm renk düzenine ayak uyduruyor. Sizde kendi Google sayfanızı kişiselleştirmek için bu temalardan faydalanabilirsiniz.

    Google 200 kişiyi çıkartıyor


    İnternet arama motoru Google, ikinci işten çıkarma dalgasında 200 kişi ile yollarını ayıracağını duyurdu.

    Google'ın işten çıkarmalarla ilgili duyurusu, yüksek karlı şirketlerin dahi durgunluğu hissetmeye başlaması olarak algılandı.

    İşten çıkarmaların satış ve pazarlama bölümlerinde yoğunlaşacağı bildirildi.

    Şirketin resmi blogunda yer alan açıklamada, Google'ın çok kısa zamanda hızla büyüdüğü belirtilerek, ''Şirketler bu kadar hızla büyürken, herşeyi düzgün yapmak neredeyse imkansız ve biz de kesinlikle yapamadık'' denildi.

    Google, şirketin hızla büyüdüğü son 4 yılda aynı işi yapan çok sayıda kişi istihdam edildiğini bildirdi.

    Şirket bu yıl daha önce de 100 kişiyi işten çıkaracağını duyurmuştu.

    İşten çıkarmalar, 20 bin 200 kişinin çalıştığı şirketin işgücünün yüzde 1'inden azını temsil ediyor.

    Panda'dan bedava koruma! İndirin...


    İndirin: Panda: PC'nizi koruyan yeni ve badava araç.

    USB belleklerden bulaşan zararlıların önüne geçmek için bedava çözüm Panda'dan geldi.

    Son zamanlarda başta Conficker olmak üzere pek çok virüs, Windows işletim sistemlerinin USB cihaz ve CD'lerin otomatik kullanma özelliğini hedef alıyor. Bu sayede özellikle çok tecrübeli olmayan kullanıcılar, virüslü bir aygıttan bulaşan virüsler nedeniyle zor zamanlar geçiriyorlar. Anti virüs firması Panda, bu konuda işleri kolaylaştıracak ufak ve ücretsiz bir yazılım ile çözüm öneriyor.

    Windows'un otomatik kullanma özelliğini devre dışı bırakan bu ufak yazılım, bu yöntem ile bilgisayara bulaşmayı hedefleyen zararlı yazılımların önünü kesiyor. USB Vaccine adlı yazılım tek bir tuş ile otomatik kullanma özelliğini kapatabildiği gibi, yine bir tuşa istediğiniz zaman açmanıza olanak veriyor.

    Taşınabilir cihazlardan bulaşabilecek virüsleri engellemek için kullanabileceğiniz USB Vaccine'i bu linkteki http://www.pandasecurity.com/usa/homeusers/downloads/usbvaccine/

    "Download" butonuna basarak indirebilirsiniz. Eğer Panda'nın ürünleri ile ilgili göndereceği e-postaları almak istemiyorsanız, formun alt bölümünde yer alan "No" ile başlayan seçeneği işaretleyebilirsiniz.

    Firefox: Kritik güncelleme


    Firefox'tan kritik bir güncelleme geliyor!

    Firefox önemli bir güvenlik açığını 3.0.8 sürümü ile kapatmaya hazırlanıyor. Yeni sürüm ne zaman?

    Mozilla 3.0.8 numaralı sürüm ile kısa bir süre önce Firefox web tarayıcısında keşfedilen bir güvenlik açığını kapatmaya hazırlanıyor. Geliştiriciler yeni sürümü yüksek öncelikli güvenlik güncelleştirmesi (high-priority firedrill security update) olarak derecelendiriyor. Firefox 3.0.8'in 30 Mart veya en geç 1 Nisanda yayımlanacağı söyleniyor.

    XSL dosyalarının bazı bölümlerinde bulunan zayıf nokta saldırgan tarafından kullanılarak sisteme zararlı kod sızdırılabiliyor. İşletim sistemine bağlı olmaksızın şu ana kadarki tüm Firefox 3 sürümleri bu açıktan muzdarip; güncel 3.0.7 sürümü de dâhil. Güncelleme yayımlanana kadar tüm Firefox kullanıcıları bilinmeyen kaynaklardan gelen dosyalara karşı çok dikkatli olmalı.

    Facebook eskiye dönüyor


    Son arayüz değişikliğinden sonra karman çorman bir hal alan Facebook'a yönelik yapılan binlerce eleştiri site yöneticilerini akıllandırmışa benziyor.

    Facebook'da hesabı bulunanların çok iyi bileceği üzere, siteyi 'geliştirmek' ve daha 'kullanıcı dostu' bir hale getirmek üzere kollarını sıvayan Facebook tasarımcıları tabir-i caizse işi ellerine yüzlerine bulaştırmış ve karşımıza son derece karmaşık, renk cümbüşünden ibaret ve hepsinden de beteri bazen hepsi birbirinin aynı olan onlarca videonun sıralandığı garip bir ekranla çıkmışlardı. Bu yeni görünüme isyan eden Facebookseverler, siteye dahili ve harici binlerce eleştiri yollamış, hatta yapılan ankette neredeyse %100'e yakın bir oranda eskiye dönüş istenildiği ortaya çıkmıştı.

    İşte şimdi Facebook blogunda konuyla ilgili açıklamalarda bulunan sitenin Ürün Direktörü Christopher Cox, çalışmalara başladıklarını ve en yakın zamanda birtakım yeniliklerle beraber alışılan eski hale dönüş yapılacağını bildirdi.

    Peki, vuku bulacak yenilikler nelerden ibaret olacakmış:

    • Sayfalardaki yığılmış veriler azaltılacak ve daha mütevazı bir görünüm sunulacak
    • Arayüz Twitter benzeri bir görünüm alacak
    • Kullanıcıların paylaşılan uygulamalara hakim olabilecekleri ve diledikleri gibi sadeleştirebilecekleri gelişmiş bir araçkutusu sunulacak
    • Güncellemeler daha sık gerçekleştirilecek ve otomatik güncelleme sayesinde de kullanıcıların yenile tuşuna basmalarına gerek kalmayacak

    Cox, yazısının devamında, optimum memnuniyet oranını sağlayabilmek için yaptıkları yoğun çabalardan vs. bahsederek kullanıcıların karşısına yakın zamanda diledikleri gibi yönlendirebilecekleri yeni Facebook ile geleceklerini vurguladı.

    Gerçi bu değişiklik evveli de tıpatıp aynı temenniler gündemdeydi, bakalım bu sefer gerçekten 'işlevsel fakat yorucu olmayan' bir arayüze kavuşabilecek miyiz?

    26 Mart 2009 Perşembe

    Yeni ekran teknolojileri


    Cep telefonlarından bilgisayarlara kadar çok alanda karşımıza çıkan ekranlara uygulanan yeni teknolojilerle hayat kolaylaşıyor ve gerçeklik hissi artıyor.

    Son zamanlarda piyasaya sunulan ve tanıtılan cep telefonları, cep bilgisayarlarında öne çıkan temel özellik dokunmatik ekran. Apple iPhone ile başlayan bu akım diğer markaların ürünlerini de etkiledi. Hatta ve hatta telefonlar dışında dijital kameralara ve dijital medya çalarlara da dokunmatik ekran uygulanmaya başladı. Dokunmatik ekranlar normal ekranlardan çok da farklı değil. Kiosklarda, terminallerde, ATM cihazlarında karşımıza çıkan ilk örnekler sadece aynı anda bir dokunuşu algılayabiliyordu. Cep bilgisayarı gibi daha küçük ekrana sahip cihazlarda dokunmatik kalem ya da diğer adıyla “stylus” gerekiyordu. Günümüzde çoklu dokunuş (multi-touch) ve hareket algılama desteği eklendi, kalem kullanma zorunluluğu kaldırıldı. Elbette bunlar için üreticilerin menüleri sunan yazılımları modifiye etmesi gerekti.


    İlk örneklerde kullanılan “resistive” tip dokunmatik ekranlar en ucuz seçenek. Bunlarda yer alan ek katmanlar dokunma algılama işlevini getiriyor. Kötü yanı ekran netliğinin %75 seviyesine inmesi ve darbeler sonucu kolayca hasar görebilme. “Capacitive” tipte bu netlik sorunu aştı ve multi-touch desteğini ekledi. Ancak eldiven giyince ya da stylus kullanınca işe yaramıyor. Multi-touch teknolojisi denince akla ilk gelen Apple iPhone ve iPod Touch oluyor. Ancak MacBook (trackpad), Asus Eee PC (touchpad) ve Microsoft Surface da aynı temelleri kullanıyor. Amaç küçük ekranda kullanım keyfini arttırmak ve performansı yükseltmek. Multi-touch teknolojisi için fareden sonraki en önemli buluş olarak söz ediliyor. Sürükleyin, çevirin, boyutunu değiştirin, komutlar verin; hepsi sadece ekrana dokunarak mümkün.

    Windows 7'den tam destek

    Bu sene hazır olacak Windows 7 işletim sistemi multi-touch teknolojisini tam olarak destekliyor. Multi-touch adresleme uygulaması, destek veren fotoğraf izleme programı ve Internet Explorer 8 hazır. Elbette bunları kullanabilmek için LCD monitörünüzün donanımsal destek veriyor olması gerekli. Microsoft, Windows 7 ile gelecek multi-touch yeniliklerini kullanma imkânı veren donanımları geliştiren N-Trig firmasına 24 milyon dolar bağışladı. Windows 7'den bağımsız olan diğer çalışmaysa etkileşimli masa olarak bilinen Microsoft Surface projesi. Gerçek ve sanal dünyaları bir araya getiren bu yenilik 2007 yılında Bill Gates tarafından tanıtılmıştı. Windows Vista yüklü olan masa biçimli bilgisayarda multi-touch teknolojisi sonuna kadar kullanılıyor.

    Ekran kısmı masa biçiminde hazırlanmış olan bilgisayarda fare ve klavyeye yer yok. Komutlar dokunarak, sürüklenerek veriliyor. Yazmak gerekiyorsa sanal klavye beliriyor. Aynı anda birden çok kişi tarafından kullanılabiliyor. Gelecekte maliyetler azalınca restoran gibi yerlerde kullanılması düşünülüyor. Buradaki dokunmatik ekran çalışmak için farklı sistemler kullanabiliyor. Yani illa capacitive tip olması şart değil. Çünkü ekran boyutu arttıkça özel katman nedeniyle dokunmatik ekran maliyeti çok artabiliyor. Microsoft Surface'ın kenarlara yerleştirilen kameralar sayesinde hareketi algıladığı söyleniyor. İlk olarak AT&T mağazalarına yerleştirilen Microsoft Surface fiyatı 5000 dolardan başlıyor ve 10 bin dolara kadar çıkabiliyor. Ekran genişliğinin 30 inç olduğu unutulmamalı.

    Büyük ekranlar için optik alıcılar

    Yeni gelişmelerden biri dokunmatik ekranlar için optik alıcılara yer vermek. Bu durumda ekranda özel bir katmana gerek kalmıyor ve artan boyutlarla birlikte maliyet yükselmiyor. Ekranın kenarlarına iki ya da daha fazla imaj alıcısı yerleştiriliyor. Kamera alanına gönderilen kızıl ötesi ışınlara kullanıcı tarafından müdahale edildiğinde konum bilgisi hesaplanıyor. Bu sistemde kullanıcının ekrana dokunması şart değil. Parmağını yakınlaştırması yetiyor ve sonuç olarak çizilme, lekelenme, hasar görme olasılığı azalıyor. Alıcının kapasitesine göre dokunulan kısımda boyut ölçmek de mümkün olabiliyor. Uygulamada özel bir sürücü kurulması gerekmiyor. Sistem, bilgisayara bağlandığında HID uyumlu USB tak-çalıştır cihaz olarak ekleniyor. Ayrıca çalışması için gerekli gücü de USB üzerinden alıyor ve adaptör gerektirmiyor.

    NextWindow firması tarafından geliştirilen 1900 Touch Assembly modeli Windows XP, 2000, Vista, 7, MacOS ve Linux ile uyumlu. Multi-touch desteği olduğundan iki elin parmaklarıyla kenarlarından tutup fotoğrafı büyütme/küçültme gibi işlemler mümkün. 50 inç gibi büyük ekranlara bile uygulanabilen optik dokunmatik teknolojisinde görüntü kalitesinde hiçbir kayıp olmuyor. En üste sert cam kaplama yerleştirilirse görüntü kalitesi %92 seviyesinin altına düşmüyor. 40 inç gibi büyük bir ekranda yapılan uygulamada hata payı 2 mm'yi aşmıyor. Ayrıca optik sistem çok hızlı çalışıyor. Saniyede 110 dokunmaya kadar algılama yeteneği var. Komutun sisteme iletilmesi için geçen süreyse 10 ms.. Sunumlar ve alışveriş merkezleri için çok faydalı olabilecek bir teknoloji.

    Albatron sayesinde yaygınlaşabilir

    Optik dokunma teknolojisini (OTM) kullanan ve multi-touch desteği veren Albatron marka LCD monitör 21.5 inç genişliğinde ve Full HD destekli. DVI, D-Sub ve USB 2.0 bağlantıları var. Dokunma katmanı yerine alıcılar içerdiğinden kalibrasyon gerektirmiyor, görüntü kalitesi yüksek ve parmak izi derdi yok. Ekran boyutu artsa da OTM'in maliyeti yükselmiyor. Multi-touch desteğiyle Windows 7 ile iyi bir ikili oluşturuyor. Mart ayında satışa sunulması bekleniyor ama fiyatı açıklanmış değil. Diğer üreticilerin de bu tür modeller tanıtması bekleniyor. Zaten monitör üreticileri çoktandır önemli bir yenilik sunmamaktaydı. Tepki süreleri hedeflenen süreye düştüğünden beri sadece boyutlar ve fiyatlar değişiyor. Şimdi sırada dokunmatik ekranlar ve bir diğer yenilik olan Stereoscopic 3D teknolojisi var.

    Son nesil oyunlarda görüntüler gerçekçi ama daha da iyi olabilir. NVIDIA'nın yeni geliştirdiği 3D Vision teknolojisinde ekran kartı görüntüleri 3D izlemeye uygun hale getiriyor. Ancak sistem ekran kartıyla bitmiyor. NVIDIA'nın set olarak sunduğu özel gözlük ve buna sinyal gönderen verici de lazım. 199 dolar olan bu set dışında geriye kalan monitörün 120 Hz tazeleme yapmasını sağlamak. Normalde LCD'ler ve CRT'ler bu değere çıkamıyor. Maalesef çoğu kullanıcı yeni bir LCD monitör almadan bu teknolojiden faydalanamıyor. Sinemalarda bir süre önce denenmiş olan teknikte kullanıcılara özel tip bir gözlük veriliyor. Daha sonra görüntü ayrı renk kanallarından sunuluyor. Gözlükteki farklı camlar ayrı kanalları farklı göze sununca beyince 3 boyut hissi meydana geliyor. Ekran kartı ve oyunun görevi görüntüyü ayrı renk kanallarına ayırmak. Gözlük ve verici bunu olması gerektiği gibi gözlerimize iletiyor. Monitörün 120 Hz'den düşük tazeleme yapması verimi düşürüyor.

    3D gözlükler geri mi dönüyor?

    Başta Samsung olmak üzere üreticilerin 3D'ye uygun 120 Hz üstü tazeleme yapabilen modeller sunması yakın. Bu ay gerçekleşecek CeBIT sırasında bu tür LCD monitörler tanıtılabilir. 3D Vision teknolojisinin arkasında olan NVIDIA, monitör üreticilerini teşvik ediyor. NVIDIA'nın vericisi ve gözlükleri arasında kızılötesi iletişim var. Gözlük sürekli olarak aktarılan görüntüye göre uygun biçimde titreşim yaparak en iyi sonucun alınmasını sağlıyor. Bildiğimiz eski karton, ucuz plastik gözlüklerden değil. Destek veren ilk LCD monitörlerden biri Samsung 2233RZ oldu. Yeni teknoloji tam olarak oturmadı. Çünkü yüksek maliyetli yatırım gerektiriyor. Bu tür LCD monitörler yaygınlaşırsa yeni sistem alanların ilgisini çekebilir.

    2009 Blog Ödülleri sahiplerini bekliyor!


    İnternet kullanıcılarını blog yazmaya teşvik etmeyi ve Türk internet sektörüne zengin ve özgün içerikler kazandırmayı hedefleyen 2009 Blog Ödülleri’nin takvimi belli oldu.

    İnternet kullanıcılarını blog yazmaya teşvik etmeyi ve Türk internet sektörüne zengin ve özgün içerikler kazandırmayı hedefleyen 2009 Blog Ödülleri’nin takvimi belli oldu. Blog sayfasına sahip olan tüm kişi ve kurumlar, 13 farklı kategoride ödül verilecek yarışmaya 21 Mart – 5 Nisan tarihleri arasında başvurabilecek. Kazananlar ise 2 Mayıs 2009 tarihinde düzenlenecek ödül töreninde açıklanacak.

    Bu yıl ikincisi düzenlenen Blog Ödülleri Yarışması internet kullanıcılarını blog yazmak konusunda cesaretlendirmeyi, bu sayede de Türk internet dünyasına özgün ve zengin içerikler kazandırmayı hedefliyor. Tüm blogger’lara internetin uçsuz bucaksız dünyasında keşfedilme imkânı sunan yarışmaya başvurular, 21 Mart – 5 Nisan 2009 tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

    Blog Ödülleri Yarışması’nı düzenleyen Bloglama’nın kurucularından Eray Endeş, konuyla ilgili düşüncelerini şöyle dile getiriyor: “İlk defa 2008 yılında düzenlediğimiz Blog Ödülleri’ne 800’den fazla blog başvurdu. Bunlardan 471 tanesi ise yarışmaya katılma hakkı kazandı. Dereceye giren bloglar 14,473 bin oy ile belirlendi. Yarışma süresince 103,012 tekil ziyaretçi 299,837 sayfa ziyaret etti. Bu rakamlar, Blog Ödülleri’nin Türk internet dünyası için taşıdığı önemi açıkça ortaya koyuyor. Bu yıl katılımın çok daha fazla olacağını tahmin ettiğimiz Blog Ödülleri, internet dünyasında öne çıkmak isteyenler için önemli bir fırsat sunuyor. Duygu ve düşüncelerini internet aracılığıyla dünya ile paylaşmaktan çekinmeyen herkesi Blog Ödülleri’ne bekliyoruz.”

    Kazananların 2 Mayıs 2009 Cumartesi günü düzenlenecek ödül töreninde açıklanacağı 2009 Blog Ödülleri kadın, yemek, otomobil, kişisel, hobi, kültür-sanat, reklam – pazarlama, topluluk, teknoloji, haber – gündem ve şirket blogları olmak üzere tam 13 farklı kategoride dağıtılıyor.

    2009 Blog Ödülleri’nin sahipleriyle buluşma süreci şu aşamalardan oluşuyor:
    • 21 Mart - 05 Nisan 2009 Kayıtların alınması
    • 06 Nisan - 10 Nisan 2009 Kayıtların değerlendirilmesi
    • 11 Nisan - 26 Nisan 2009 Oylama süreci
    • 27 Nisan - 01 Mayıs 2009 Oylamanın değerlendirilmesi
    • 02 Mayıs 2009 Blog Konferansı ve 2009 Blog Ödülleri Töreni

    Katılım koşulları

    1. Yarışmaya yalnızca Türkçe içerikli bloglar katılabilir.
    2. Bir blog ile en çok bir kategoride başvuru yapılabilir ancak başvuru sahibi farklı bloglar ile diğer kategorilere de başvuru yapabilir.
    3. Blogun yarışmaya katıldığı kategori ile içeriği örtüşmelidir.
    4. Blog sahibi yarışmaya katılırken gerçek kişisel bilgilerini vermek zorundadır.
    5. Blog sahibi kendisine verilen kodu bloguna yerleştirerek blogun kendine ait olduğunu doğrulamalıdır.
    6. Herhangi bir kategoride yeterli başvuru olmaması durumunda kategori iptal edilebilir. Bu durumda o kategoriye ait bloglara, içeriğine uygun başka bir kategoriye geçme hakkı tanınır.
    7. Yarışmaya katılacak blog içeriğinde; T.C. yasalarına ya da uluslararası anlaşmalara ters düşecek bir durum yaratan ya da böyle durumları teşvik eden, tüzükleri çiğneyen, her türlü yasadışı, tehditkâr, rahatsız edici, hakaret, küfür içeren, küçük düşürücü, kaba, pornografik, örf ve adetlere karşı, müstehcen, din, dil, ırk ayrımına yönelik iletiler, kişi ya da grupları tahrik edici, itibar zedeleyici, hakaret, tehdit, taciz amacı taşıyan ibareler, nefret dolu, rahatsız edici ya da ahlaka aykırı içerik, ‘hack’, ‘crack’, ‘warez’, mp3 içeren mesajlar, illegal sitelere ait bağlantı, yine bu tarz içerik kullanamaz.
    8. Parola korumalı, içeriği halka açık olmayan bloglar yarışmaya katılamazlar.
    9. Bloglar yarışma koşullarının herhangi birini karşılamadığı taktirde yarışmanın herhangi bir safhasında önceden bildirilmeden diskalifiye edilebilirler. Başka bir blog ya da sitenin tasarımını (o blog/site için özel yapılmış ise), içeriğini kopyalayan bloglar, değerlendirme süresi içinde ve/veya sonrasında diskalifiye edilebilir. Bu sitelere ödül verilmesi durumunda, verilen ödüller geri alınır.
    10. Yarışmaya yönelik kötü niyetli oy kullanımı tespit edildiğinde blog yarışmadan diskalifiye edilir.
    Yarışmaya ilişkin detaylara http://2009.blogodulleri.com adresi üzerinden ulaşabilirsiniz.