Kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Nisan 2010 Çarşamba

Harry Potter ve Ölüm Yadigârları

Harry Potter ve Ölüm Yadigârları (Harry Potter and the Deathly Hallows) J. K. Rowling'in yazdığı Harry Potter serisinin yedinci ve son kitabı. İngilizce baskısı 21 Temmuz 2007 tarihinde yayımlandı. Kitap, Sevin Okyay ve Kutlukhan Kutlu tarafından Türkçeye çevrildi ve Yapı Kredi Yayınları tarafından 9 Ekim 2007 günü saat 10:00'da piyasaya sürüldü.
Amerikan basımının kitap kapağını Mary GrandPré hazırlamıştır. Türkçe baskısında 690 sayfa olan kitap, İngiltere baskısında 608 sayfa, Amerikan baskısında 759 sayfadır. Kitap İngilizce baskının yayımlanmasının ardından ilk 24 saatte 11 milyon satmıştır.[1]
Kitabın Türkçe başlığının "Harry Potter ve Ölümcül Takdis" olacağına ilişkin söylentilere rağmen kitap Türkçe'de "Harry Potter ve Ölüm Yadigârları" ismiyle yayımlandı.

Yayın öncesi

Kitabın adının yayınlanmasından çok kısa bir süre önce J. K. Rowling kitap için üç başlık belirlediğini duyurmuştur.[2][3] Son kitap başlığı, Harry Potter and the Deathly Hallows 21 Aralık 2006 tarihinde J.K. Rowling'in resmi web sitesinde Noel temalı bir adam asmaca ile halka duyuruldu, daha sonra kitabın yayımcıları tarafından kısaca doğrulandı.[4] Eş zamanlı bir sohbette Rowling'e düşündüğü diğer kitap başlıkları sorulduğunda, Rowling Harry Potter and the Elder Wand (Harry Potter ve Mürver Asa) ve Harry Potter and the Peverell Quest (Harry Potter ve Peverell Hazinesi) kitap adlarından bahsetti.[2]

Arka Kapaktan

Sihir dünyası savaşta! Karanlık Lord iyice güç kazanırken iyiler de boş durmuyor.Yedinci yılında Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu`na dönmeyen Harry Potter,Dumbledore`un ona bıraktığı görevi tamamlamaya çalışıyor.Yanında -her zamanki gibi- Ron ve Hermione`yle, bir yandan Voldemort`tan ve onun Ölüm Yiyenler`inden kaçarken bir yandan da Hortuluk`ları yok etmek,Ölüm Yadigarları`nın sırrını keşfetmek zorunda olan Harry kendi geçmişiyle ilgili pek çok şey öğreniyor.

Hortkuluklar Aranırken

Kitabın başlarında Bill ile Fleur'un düğünü olur. Fakat Ölüm Yiyenler düğünü basar; Harry, Ron, Hermione ve diğerleri Bakanlık'ın Voldemort tarafından ele geçirildiğini ve Sihir Bakanı Rufrus Scrimgeour'un öldürüldüğünü öğrenirler.
İlk önce Tottenham Court Road'a giderler. Bir kafeye oturarak olup bitenleri değerlendirirken iki Ölüm Yiyen'in saldırısına uğrarlar.Harry, Ron ve Hermione Hortkulukların peşine düşerler. İlk önce Grimmauld Meydanı 12 Numara'ya gider ve Kreacher ile konuşurlar. R.A.B.'ın aslında Sirius'un kardeşi Regulus olduğunu öğrenirler. Regulus, Slytherin'in madalyonunu (Hortkuluklardan bir tanesi) Kreacher'a saklaması için vermiş, fakat Mundungus kolyeyi çalmış ve Dolores Umbridge vermek zorunda kalmıştır. Harry, Ron ve Hermione Sihir Bakanlığı'na kılık değiştirerek girerler ve orada, Ruh Emici'lerin gücünü kullanarak Muggle ana-babadan doğma büyücü ve cadıları tespit etmeye çalışan Umbridge'den, Hortkuluğu çalarlar. Bu esnada da Muggle ana-babadan doğmakla suçlananların bir çoğunu kurtararak oradan kaçarlar.
Bakanlık'tan Buharlaşarak kaçmaya çalışırken Ölüm Yiyen ve aynı zamanda Bakanlık'ta bulunan Yaxley Hermione'nin elini tutar yani onlarla birlikte Buharlaşır, Hermione ondan elini zor kurtarır ve bu yüzden Sirius'un evi yerine bir ormana Buharlaşırlar. Çünkü artık Yaxley ve diğer Ölüm Yiyenler Grimmauld Meydanı 12 numaraya girebileceklerdir. Mecburen orada kamp kurarlar ve kılıcı bulup Hortkuluğu yok edene kadar orada kalırlar.
Harry ve Ron onlar çadırdalarken kavga ederler.Ron Harry'nin pek bir şey bilmediğini düşünmektedir. Ron gruptan ve oradan ayrılır. Bunun üzerine Harry ve Hermione tek başlarına Godric's Hollow'a giderler. Voldemort'un yılanı Nagini(Bathilda Bagshot kılığında) ile karşılaşırlar. Hermione'nin yılana yaptığı Confringo Büyüsü yerden seker ve Harry'in asası kırılır. Kaçarlar. Harry Hermione'nin asasını alır. Bu arada Harry bir akşam çadırda nöbet tutarken Maral(dişi geyik(ceylan)) şeklinde bir Patronus gelir ve Harry onun peşinden giderek Gryffindor'un kılıcını bulur (bu arada o maralı Harry'ye yardım etmek üzere Snape yollamıştır). Kılıç bir buz kütlesinin arkasındadır, Harry buzu kırıp soğuk suyun içine girer ve tam boğulmak üzereyken Ron gelip onu kurtarır.Ayrıca Ron Hortkuluk'u da yokeder. Böylece Ron, Harry ve Hermione tekrar barışırlar.

Ölüm Yadigârları

Harry, Ron ve Hermione Xenophilius Lovegood'un (Luna Lovegood'un babası) evine gider ve onunla görüşürler. Xenophilius onlara 3 sihirli nesneden söz eder: Mürver Asa (güçlü bir asa), Diriltme Taşı (öldükten sonra tekrar dirilten taş), Görünmezlik pelerini. Bu 3 nesnenin ortak bir adı vardır: Ölüm Yadigarları. Harry bu nesnelerden birinin kendi görünmezlik pelerini olduğunu, Diriltme Taşı'nın ise Dumbledore'un verdiği Snitch'in içinde olduğunu (daha sonra) farkeder. Mürver Asa ise Dumbledore'un mezarındadır, fakat Voldemort gidip asayı alır.
Harry, Ron ve Hermione saklandıkları bir yerde "Voldemort"un adını andıkları için ölüm yiyenler tarafından yakalanırlar çünkü ölüm yiyenler o isme tabu koymuşlardır ve ismin söylenmesi sonucunda koruyucu büyüler kırılarak bir tür sihirsel düzensizlik ortaya çıkar. Yakalandıktan sonra Malfoy'ların evine götürülürler. Dean Thomas, Luna Lovegood, Bay Ollivander ve cincüce Griphook da orada esirdir. Bellatrix Hermione'ye işkence yaparak kılıcı nereden bulduklarını, kılıcın gerçek olup olmadığını öğrenmeye çalışır. Bu sırada Harry daha önce Hagrid'in ona hediye ettiği ve boynundan hiç çıkarmadığı kesesinin içine koyduğu (Sirius'un ona verdiği) aynayı çıkarır ve aynada mavi (tıpkı Dumbledore'un gözlerine benzeyen) bir göz görür ve ondan yardım ister. Daha sonra (orada büyücülerin buharlaşması imkânsızdır) ev cini Dobby gelir ve Harry, Hermione, Ron, Luna, Dean, Olliavendar ve cincüce Griphook'u (kendi canı pahasına) kurtarır.Dobby, Onları Bill ve Fleur'un evine buharlaştırır ve buharlaşma sırasında Bellatrix'in Harry'ye attığı gümüş bir bıçak ona gelir ardından da ölür. Bu arada onlar Billlerdeyken Remus Lupin onları görmeye gelir. Tonks'un bir bebeği (erkek) olduğunu söyler ve Harry'den vaftiz babası olmasını ister.
Harry, Bellatrix Lestrange'in kılıç işini bu kadar büyütmesinden şüphelenir (Çünkü aslında aldatmaca olan sahte kılıç Bellatrix'in kasasında saklanmaktadır, eğer bu kılıç Harry, Ron ve Hermione'deyse onların kasaya girmiş olmaları gerektiğini düşünür ve kasaya girmeleri ihtimali onu çılgına çevirir. Sürekli başka ne aldın diye sorması işi iyice açığa vurur) ve diğer hortluğun yani Hufflepuff'un Kupasının Gringotts'ta Bellatrix'in kasasında olduğunu tahmin eder. Gringotts'ta Hortkuluk'u bulup yok ederler (bu sırada cincüce Griphook onların gizli işler çevirdiğini hırsız oldukların söyler ve bu yüzden) oradaki devasa ejderha ile kaçarlar.
Harry, Voldemort'un gözlerinden onun bankaya gidip Cincücelerin çoğunu öldürdüğünü görür.
Voldemort, Harry'in Hortkuluk'ları aradığını anlar. Hortkuluklarının nerede olduklarını ve ne kadar güvende olduklarını hesaplamaya çalışır. Tam o sırada Harry Voldemort'un gözlerinden görmeye başlar ve son Hortkuluk'un Hogwarts'ta olduğunu öğrenir fakat ne olduğunu öğrenememiştir. Okula gittiğinde hortkuluğun ne olduğu açığa çıkacaktır: Ravenclaw'ın tacı(diademi).

Hogwarts Savaşı

Daha çok bilgi için: Hogwarts Savaşı
Harry, Dumbledore'un kardeşi Aberforth'un yardımı ile Hogwarts'a girer. Bu sırada Voldemort, ordusu ile Hogwarts'a saldırır. Hogwarts'takiler de boş durmaz, 17 yaşın üstündeki öğrenciler savaşmak için kalır. Bu sırada Yine Aberforth'un yardımıyla Zümrüdüanka Yoldaşlığı üyeleri, öğrencilerin aileleri, okuldan uzaklaşmış öğrenciler geri döner. Savaş sonunda 50 kişi ölür. Fred Weasley, Remus Lupin,Tonks ve Colin Creevey de ölür. Bu sırada Harry, Ron ve Hermione Ravenclaw'ın diademini bulmak için İhtiyaç Odası'na giderler. Fakat Draco Malfoy, Crabbe ve Goyle ile karşılaşırlar. Crabbe ölüm yiyenlerden öğrendiği bir ateşli büyü yapar ama kontrol edemez, büyünün başlattığı yangından dolayı ölür. Harry, Hermione ve Ron acıyarak Malfoy ve Goyle'u kurtarır. Harry, Hermione ve Ron ihtiyaç odasından çıktıktan sonra - çıkan yangının ateşi hortkuluğa zarar verdiği için hortkuluk kendiliğinden parçalanır. Artık onlar için tek hortkuluk kalmıştır oda Voldemort'un yılanı Nagini.
Voldemort ve Nagini'yi bulmak isteyen Harry, Voldemort'un gözlerinden onların Bağıran Baraka'da olduklarını öğrenir ve üçlü oraya gider. Gittiklerinde, Nagini'nin, Voldemort'un emri ile Snape'i öldürdüğünü görür. Snape, ölmeden hemen önce gözlerinden değişik bir sıvı akar, Harry bu sıvıyı okuldaki düşünseline aktarır ve Snape'in o ana kadar gizli kalan anılarını öğrenir. Snape'in çocukluğundan beri Lily Evans'a (Harry'nin annesi) aşık olduğunu, Voldemort Lily'yi öldürmek için aramaya başladığı andan itibaren aslında Dumbledore adına çalıştığını, Harry'yi yıllarca Dumbledore'la birlikte koruduğunu, Dumbledore'un en çok güvendiği adamı olduğunu ve Dumbledore'u öldürmesinin, Dumbledore'un planının bir parçası olduğunu anlar(Dumbledore bir yıl önce hortkuluk olan yüzüğü kullandığı için lanetlenmiştir bu yuzden bir yil sonra ölür). Anılar bittikten sonra Harry, kendisinin de bir hortkuluk olduğunu Voldemort'un isteği dışında ruhunun bir parçasının Harry'nin bedenine girdiğini ama bundan Voldemort'un bile haberinin olmadığını öğrenir. Yani kendisinin de ölmesi, özellikle de Voldemort tarafından öldürülmesi gerekmektedir. Harry, Voldemort'la karşılaşmaya gider, bu arada yolda Diriltme Taşı'nı kullanır ve ölüme doğru giderken yanında James, Lily, Sirius ve Lupin'i görür, onlarla konuşur, yanında yürümeleri ona cesaret verir. Voldemort'u bulduğunda hiçbir şey yapmaz. Voldemort Harry'i öldürür (yani öldürdüğünü zanneder ancak Harry ile arasındaki bağ sayesinde Harry sadece kendinden geçer).
Harry rüyasında kendini King's Cross istasyonunda bulur. Dumbledore ile uzun uzun konuşur. İstasyonda bir sepet içinde ağladığını gördüğü bebek, büyük olasılıkla, Voldemort'un Harry'nin içinde kalan, ancak Harry'i öldürmek için yaptığı büyüyle istemeden yok ettiği hortkuluktaki ruh parçasını simgelemektedir.
Harry uyandığında Harry'nin içindeki hortkuluk da yok olmuştur.
Harry uyanır fakat belli etmez. Narcissa Malfoy, Voldemort'un emriyle Harry'nin ölüp ölmediğini kontrol eder, ama o anda gözü kendi oğlundan başkasını görmediği için Harry'nin yaşamasına Voldemort'un kazanıp kaybetmesine aldırmaz, ona Draco Malfoy'nun iyi olup olmadığını sorar Harry'den evet cevabını alınca kalkar ve Harry'nin ölmüş olduğunu ilan eder. Ölüm yiyenler sevinç içindedir. Hagrid, Voldemort'un zoruyla Harry'in bedenini Hogwarts'a götürür. Voldemort herkese Harry Potter'ın kendi canını kurtarmak için kaçarken öldürüldüğünü, artık direnmemeleri gerektiğini söyler. Fakat bu sırada Grawp'ın gelmesi; Hogwarts'ın ev cinlerinin, Kreacher'ın önderliğinde ve efendisi Regulus için, Voldemort'a karşı savaşmaya başlamaları ortalığı karıştırır. Bu karışıklıktan yararlanan Harry gizlice görünmezlik pelerininin altına girer ve ortadan kaybolur. Bu sırada Neville Longbottom Gryffindor'un kılıcı ile Nagini'yi öldürür. Artık tüm Hortkuluklar yok olmuştur. Voldemort artık bir ölümlüdür.
Herkes birbiri ile düello yapmaya başlar.Voldemort 3 kişi ile duello eder.McGonagall,Slughorn ve Kingsley.Bellatrixte efendisi gibi 3 kişi ile duello eder.Hermione,Luna ve Ginny. Molly Weasley, Fred'i öldürdüğü için Bellatrix'i öldürür. Voldemort tam Mrs.Weasley'e saldıracakken Harry ortaya çıkıp bir Kalkan Büyüsü yaparak Voldemort'u engeller. Herkes Harry'in hayatta olduğunu görünce çok şaşırır ve sevinir. Harry, Voldemort ile konuşur. Mürver Asa'nın asıl efendisinin kendisi olduğunu söyler. Mürver Asa da bu sırada Voldemort'un elindedir. Harry ve Voldemort düello yaparlar. Voldemort'un Avada Kedavra laneti ile Harry'in Expelliarmus büyüsü havada karşılaşır. Fakat Mürver Asa'nın gerçek sahipliği, Dumbledore'dan Draco Malfoy vasıtasıyla Harry'e geçmiştir. Asa kendi sahibini öldürmez, Avada Kedavra laneti seker ve Voldemort'a çarpar. Voldemort ölür ve savaş sona erer. Harry, Mürver Asa'yı alıp kendi asasını tamir eder ve Mürver Asa'yı Dumbledore'un mezarına, yani ait olduğu yere bırakmaya karar verir.
19 yıl sonra Harry ve Ginny, Ron ile de Hermione evlenir. Harry ve Ginny'nin üç çocuğu olur. Lily Luna,James Sirius ve Albus Severus.Hermione ve Ron'un ise iki çocuğu olur. Onların isimleri de Hugo ve Rose. Ve ayrıca Neville Longbottom Hogwarts'ta BitkiBilim Öğretmeni olmuştur...

9 Nisan 2010 Cuma

Sefiller (Victor Hugo)

KİTABIN ADI : SEFİLLER
KİTABIN YAZARI : VICTOR HUGO
YAYINEVİ : VARLIK YAYINLARI
BASIM YILI : 1992
KİTABIN KONUSU
Bu romanda Jean Valjean adlı bir köylünün, 19. yy.’un ilk 30 yılındaki serüvenleri anlatılır.Valjean aç ailesini doyurmak için ekmek çaldığından bir kadırgada kürek çekmeye mahkum edilmiştir.
ESERİN ÖZETİ
Birkaç kez kaçma girişiminde bulunduğundan mahkumiyet süresi 19 seneye çıkarılır 1815’de serbest bırakılır. Valjean Güney Fransa’da D kasabasına gider. Bir kürek mahkumu olduğundan kimse onu barındırmak istemez. Sonunda yaşlı ve çok iyi bir insan olan kasabanın piskoposu onu yanına alır ve ona çok iyi davranır. Valjean onun bu konuk severliğine piskoposun yemek takımlarını çalmakla karşılık verir. Polis kısa bir süre sonra Valjean’I yakalar ve piskoposa getirir piskopos Valjean’I hayrete düşürürcesine, yemek takımını Valjean’a hediye verdiğini söyler. Valjean’ın karşılaştığı bu durum onu derinden etkiler. Ondan sonra piskoposun güvenine layık olmaya mümkün olduğu kadar erdemli ve dürüst bir hayat sürmeye söz verir.
Valjean yıllar sonra takma bir adla Kuzey Fransa’da mücevherat üreticisi olarak devam ediyordur. Üretimde bir iki basit gelişme gerçekleştiğinden şimdi varlıklı bir insandır. Kasaba halkının güvenini kazanmış ve hatta belediye başkanı bile seçilmiştir. Kasabanın müfettişiJavert, tam bir dedektiftir ve amirinin kişiliğinden şüphe eder. Onu tam yakalattıracağı sırada adının Valjean olduğu bir diğer insanın başka bir suçtan yakalandığını ve tekrar kadırgaya gönderileceği haberini alır. Çok mahçup duruma düşen polis müfettişi belediye başkabıbdan özür diler, onun hakkında şüphelere düştüğünü anlatır. Valjean kendi adını taşıyan suçsuz bir insanın acı çekmesinden ötürü vicdan azabı duyar. Kahramanca bir hareketle mahkemeye gider, kendisini tanıtır ve kendi isteğiyle kürek mahkumluğuna döner. Birkaç yıl sonra tekrar kaçar ve kuzeye gider. Üretici olarak iş yaptığı yılların karşılığı olan parayı buraya gömmüştür. Para onu rahatça geçindirebilecek ve çevresinede yardım etmesine de imkan verecektir. İlk işi Cosetta adında bir kızı aramak olur. Kız bir zamanlar yanında çalışan Fantina’nın kızıdır. Fantina kızına bakmak için fahişelik yapmıştır. Fantina artık ölmüştür ve onu yetiştiren üvey anne ve babası ona kötü muamele etmektedir. Valjean onu evlatlık alır ve ona derin bir sevgiyle bakmaya başlar. Beraberce Parise giderler. Valjean bir rahibe manastırında bahçıvan olarak çalışmaya başlar ve Cosette da manastırın okuluna gider.
Cosetta büyüyünce Parisli bir öğrenci olan marius Pontmercy adında bir genç onunla ilgilenir. Cosette ve Marius, Paris’in Luxenburg Gardens adındaki parkında tanışırlar ve Valjean’ın kendisini ve Cosette’yi gizli tutmasına rağmen gizliden gizliye mektuplaşırlar.
Olaylar, ülkedeki iç huzursuzluklar sırasında doruğa ulaşır. Sosyalistler 1832’de, Paris’te hanedanlığa karşı başarısız kalan bir baş kaldırma hareketine girişirler Marius ve arkadaşları bu isyanda yer alırlar ve sosyal adalete bağlılığından ötürü kim olduğunun meydana çıkmasına bile aldırış etmeyen Valjean da isyana katılır. Sokak çatışmalarının ortasında eski düşman Javert ile karşılaşırlar. Onun bütün hayatı şimdi ellerindedir.Gerçi bir tek kurşun Javert’I ortadan kaldıracaksa da Valjean Jvert’ı serbest bırakır. Valjean’ın bu davranışı Javert’in, kesin meşruiyet ve hukuka dayanan ahlaki dünyasını alt üst eder. Hayatında ilk defa olarak bir mahkumun kanuna saygı duyan bir vatandaştan daha iyi bir insan olacağını düşünür ve kendini öldürür.
Bu arada barikatlar ardına çekilen isyancılar çevrilir. Karşı tarafın kuvvetleri daha fazladır. Çarpışmalar sırasında Marius ağır yaralanır. Valjean Marius’u, sırtında taşıyarak yer altındaki lağım kanallarına götürür. Burası hoş bir yer olmasa da, çatışma alanından uzaktır. Kendisini tamamen kaybetmiş ve hemen hemen ölü olan Marius, büyükbabasının evine getirilir. Marius hayatını kimin kurtardığını bilmemektedir.
Valjean, Cosette ile Marius arasına girmemeye karar verir. Cosette’nin Marius’u sevdiğini ve onunla evlenmek istediğini anlar. Cosette’ye büyük miktarda para verdikten sonra inzivaya çekilir. Marius önceleri bunu kabul eder fakat hayatını kurtaranın Valjean olduğunu öğrenince Cosette ile birlikte son bir defa görmek için ihtiyar adamın yatak ucuna giderler. Valjean ölüm yatağında, seneler önce, evliya gibi biri olan psikopozun inanılmaz bir jestle kendisine hediye ettiği ve böylece Valjean’ın ruhunu kazandığı gümüş şamdanlığı Cosette’ye hediye eder.
ANAFİKRİ
Kendisine her zaman kötü davranılan bir mahkumun, kendisine iyi davranan biriyle
beraber olduğu zaman kişiliğinin ve davranışlarının iyiye doğru gidişatı gözlenmiştir.
KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRMESİ
JEAN VALJEAN: Romanın kahramanı. Önceleri basit, çalışkan bir köylüyken sonradan bir mahkum olarak hayata küskünlük duyar.
JAVERT: Hiç bir zaman satın alınamayacak kadar namuslu bir polis memuru.
MARIUS PONTMERCY: Albayın oğlu. Kendisini babasının anısına adıyan bir genç.
COSETTE: Fantine’nin kızı, Valjean’ın evlatlığı. Sevimli bir kız.
FANTINE: Karakteri bakımından iyi bir kız ise de şartlar onu bir fahişe olmaya zorlar.
KİTAP HAKKINDAKİ ŞAHSİ GÖRÜŞLER
Eserde tarihsel olaylar, kişilik çözümlemeleri, siyasal düşünceler, insanlar arasındaki günlük ve basit ilişkiler iç içe ve büyük bir ustalıkla anlatılmıştır.

Ergenekon (Aytekin Gezici)

Türkiye’de, bir görünüp bir kaybolan tüm çetelerin bir nevi üst kimliği olarak ortaya çıkan Ergenekon’un eylem takvimi ve olayların ayrıntılı perde arkası bu kitapta.

Yayınevi: Karakutu Yayınları
Yazar: Aytekin Gezici
Dili: Türkçe
Yayın Yılı: 2008
226 sayfa
İthal Kağıt
13,5x21 cm
Karton Kapak

Derin çetelerin üst kimliği olarak sunulan Ergenekon illegal örgütünün ilk çıkış noktası “Çelik Çekirdek” isminde bir yasadışı yapılanma mıydı?

Susurluk’un kilit ismi Abdullah Çatlı ve arkadaşlarının Ergenekon örgütüne ilham veren eylem planları arasında, Kosta Rica’yı işgal etmek var mıydı?

Ergenekon yapılanmasının gizli anayasasında, istihbarat, suikast, ajan temizleme ve medya başlıklarının ardından gelen ‘fahişeler’ maddesi nasıl bir içerik taşıyordu?

İstanbul Ümraniye’de bir gecekondudan çıkan devlet sırları, Hrant Dink suikastından Turgut Özal’ın vurulmasına, hatta Bülent Ecevit’e düzenlenen başarısız saldırı girişimine kadar birbirleriyle bağlantılı pek çok olayı nasıl açığa çıkardı?

İbrahim Tatlıses’in adının karıştığı Sauna Operasyonu’nda ortaya çıkan sırlar ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın uçağına yönelik yapıldığı iddia edilen sabotaj girişimi saklandı mı?

Ergenekon Ankara Etimesgut ordu bölgesini nasıl havaya uçuracaktı?
Ergenekon hücrelerinde ele geçilen bombalar Türk Silahlı Kuvvetlerinden nasıl çalındı?

Medya dünyasının popüler isimlerinden Tuncay Özkan, Ergün Poyraz ve Güler Kömürcü’nün Ergenekon’la bağlantısı var mıydı? Hangi gazeteci, ne tür faaliyetleri nedeniyle Ergenekon’la birlikte anılmaya başlandı?

Gerçek ülkücülerle Ergenekoncuları ayıran fikirsel özellikler nelerdi?

Türkiye’de, bir görünüp bir kaybolan tüm çetelerin bir nevi üst kimliği olarak ortaya çıkan Ergenekon’un eylem takvimi ve olayların ayrıntılı perde arkası bu kitapta.

Aytekin Gezici’nin “Ergenekon” kitabı, Mavi Kazaklı Mesih; Ağca, Derin Devletin Rengi; Yeşil ve İkinci Susurluk Vakası; Şemdinli gibi kitaplarının ardından son günlerin en çok tartışılan ‘Ulusalcı ve Kuvvacı’ derin yapılanmasıyla ilgili ‘bugüne kadar bildiğinizi sandığınız’ tüm gerçekleri yeniden gözden geçirmenize olanak tanıyacak.

2 Nisan 2010 Cuma

Hanımın çiftliği kitap özeti – Orhan kemal

-’Vukuat Var’ adlı romanda başlayan olay örgüsü ‘Hanımın Çiftliği’nde devam eder.
—Roman Gülizar’ın bir endişesiyle başlar. Bu endişesi Güllü’nün çiftliğe geldiğinde Muzaffer Bey’in ona gönlünü kaptırmasıdır.
—Gülizar aynı zamanda Güllü’nün ona hanımlık taslamasından korkar. Bu sebeple sürekli Ramazan’ı uyarır.
—Kemal’in öldürülmesinden sonra hayata dair hiç ümidi kalmayan Güllü çiftliğe gelir.
— Çiftliğe gelen Güllü’yü evlenmeden sarkıntılı olmaya başlayan Zaloğlu, Yasin Ağanın uyarılarıyla bir şey yapamaz.
—Güllü Ramazan’ı bırakıp Muzaffer Beyi beğenmeye başlar.
—Güllü’nün amacı Muzaffer Bey ile evlenerek çiftliğin hanımı olmaktır.
—Çemşir karaciğer yetmezliğinden dolayı evinde hasta yatmaktadır.
—Reşit Güllü’nün Muzaffer Bey ile olan yakınlığını öğrenerek dört köşe olur.
—Muzaffer Bey Ankara’dan döner ve Zekai Bey ile kulüpte buluşur. Muzaffer Beyin çapkınlıklarından bahsederler.
—Muzaffer Bey almak istediği Kadillak’ı paşazade satın almıştır. Paşazade Kadillak’ı ona ancak partisine geçerse satacağını söylemiştir.
—Muzaffer Bey hem Kadillak’ı almak hem de çiftliğine ziraat makineleri alabilmek amacıyla partisini değiştirir.
—Habib Muzaffer Beyin kendi partilerine katıldığını duyunca sinirlenir.
—Muzaffer Bey Kadillak’ı alarak çiftliğe gider.
—Muzaffer Bey Güllü’yü yanına çağırtır; fakat Güllü başlangıçta inatlaşarak gitmez. Sonra muzaffer beyin odasına giderek onunla konuşmaya karar verir.
—Güllü’nün amacı Muzaffer Beyi ikna ederek çiftlikten ayrılmaktır. Muzaffer bey buna izin vermez.
—Muzaffer Bey Güllü’yü beğenmeye başlar.
—Güllü herkesi unutmuştur. Muzaffer Beye aşık olmuştur. Muzaffer Bey ile evlenmeye karar verirler.
—Güllü ismini değiştirerek Serap olur.
—Muzaffer Bey Ramazan’ı çiftlikten kovar.
—Habib partileri seçimi kazandığında muzaffer beyden intikam almayı hedeflemiştir. Muzaffer Beyin son anda Habib’in partisine geçmesi onun bu hedefini bozar.
—Gülizar, Güllü’nün Muzaffer’in hanımı olması üzerine çiftliği terk eder. Hafız’la ilişkiye girer.
—Yasin Ağa da sonunda çiftliği terk eder.
—Hamza Güllü’nün sevgilisi Kemal’i öldürdüğü için cezaevinde yatmaktadır.
—Muzaffer Bey ile Güllü İstanbul, İtalya, Fransa, Almanya, İsviçre’ye ve Paris’te Montpornassa’da Simmys kabaresine gitmeyi planlarlar.
—Çiftliği Güllü’nün babasına, Reşit’e, analıklarına emanet etmeyi kararlaştırırlar.
—Muzaffer bir gece Paşazade’nin metresi olan İsviçreli kadın ile ilişkiye girer. Güllü’yü aldatmıştır.
—Bu gece aynı zamanda Zekai de Güllü’ye sulanır. Bacaklarına dokunur; ancak Muzaffer Beyin gelmesi üzerine odayı terk eder.
—Ramazan Kabak Hafız ile Gülizar arasında bir ilişki olduğunu köylüye anlatır. Bunun üzerine Kabak Hafız’ın evi basılır. Kabak Hafız ile Gülizar yakalanır.
—Kabak Hafız ile Gülizar köyü terk etmek zorunda kalır.
—Muzaffer Bey Çemşir’i çiftliğe çağırır.
—Güllü geçmişte yaptıklarından dolayı Reşit, Çemşir ve Hamza’dan intikamını konuşmasıyla alır.
—Hamza ve cezaevindeki yakın arkadaşı Şerif Usta hapisten çıkaınca çiftliğe giderler.
—Habib’in Muzaffer Beye karşı aşırı derece kini vardır. Bu kininin sebepleri ise Muzaffer Beyin sahipsiz toprakları ekip biçmesi, hatta köylünün tapulu topraklarına dahi göz dikmesidir.
—Muzaffer Bey ile Güllü’nün Erdoğan adında oğulları olmuştur.
—Hamza ile Şerif Giritli’nin kebapçı dükkânına içmeye giderler.
—Hamza ve Şerif Kadillak ile barlara giderler. Burada istedikleri keyfi alamadıklaı için kerhaneye giderler. Hamza burada Kemal’in kardeşini görür ve korkusundan ne yapacağını şaşırır.
—Güllü Şerif Usta ile ilişkiye girerek Muzaffer Beyi aldatır.
—Hamza muhtarın kızına âşıktır.
—Habib Muzaffer Beyin öldürülmesini tek çare olarak görmektedir. Bir akşam Habib onu öldürür.
—Güllü Muzaffer Beyin ölmesi üzerine Zekai Bey ile evlenmeyi düşürür; fakat daha sonra bu kararından vazgeçer.
—Güllü ile avukatı arasında bir ilişki başlar. Güllü avukatı evlenmek için uygun kişi olduğunu düşünür.
—Avukatın amacı Güllü ile evlenerek çiftliğe sahip olmaktır.
—Habib köylüsünü kışkırtarak ‘Hanımın Çiftliği’ni bastırır. Avukat kaçarak bir yere saklanır. Güllü’yü yakalayan Habib onu tam boğacakken onu çocuğuna bağışlar.