Diyetler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Diyetler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Nisan 2009 Perşembe

Kalori yakmanın 20 yolu


Sadece hayat tarzınızı değiştirerek güvenli bir şekilde kilo verebilirsiniz. Nasıl mı?

Özel yiyecekler almadan, pahalı diyet kulüplerine katılmadan sadece hayat tarzınızı değiştirerek güvenli bir şekilde kilo verebilirsiniz.

1- Kilo almanın en önemli nedenlerinden biri yemek aralarında atıştırmaktır. Atıştıracağınız zamanlarda su için.

2- Buzdolabınızı boşaltın. Böylece hem para harcamazsınız hem de sizi atıştırmaya iten neden yok olur.

3- Yeterince uyuyun. Böylece, yiyerek alacağınız enerjiyi uyurken toplamış olursunuz.

4- Alkol, ekmek ve karbonhidratlardan uzak durun.

5- Karanlık ortamlarda bulunmamaya ve akşamları bir saat önceden uyumaya çalışın. Eğer akşam bir şeyler izlemek istiyorsanız. Karanlık değil, aydınlık bir ortamda yapın bunu.

6- Mutlaka kahvaltı yapın. Bu size gün içinde harcamanız gereken enerjiyi verecektir ve öğlen yemeğinde çok acıkmayacaksınız.

7- Öğün aralarında yeme istedi doğduğunda, sevdiğiniz bir müziği dinleyin. Araştırmalar, müzik dinlediğinizde de sevdiğiniz bir yemeği yediğinizde de beyninizin aynı bölgesi uyarılıyor.

8- Ayakta hiçbir şey yemeyin.

9- Yeşil çay için. Araştırmalar gösteriyor ki, yeşil çay içmek vücuttaki kalorilerin yakılmasında çok etkili. Günde 3 bardak yeşil çay içmeye çalışın.

10- Yediğiniz şeye konsantre olun. Televizyon seyrederken, bir şeyler okurken ya da e-maillerinize cevap verirken yemeyin.

11- Dışarı çıkın. Günde en az 20 dakika dışarıda oturmaya ya da yürüyüş yapmaya özen gösterin. Çünkü gün ışığı yeme isteğinizi kontrol etmenize yardımcı oluyor.

12- Sağlıklı şeyler yiyin. Dışarıda yemek yediğiniz zaman çocuk mönüsü ya da sossuz salata yiyin.

13- Kendinizi çok fazla zorlamayın. Diyet programınızı yaparken 1200 kalorinin altına düşmemeye özen gösterin.

14- Bahçe işleriyle uğraşın. 1 saat bahçe işiyle uğraşmak 500 kalori yakmanızı sağlar.

15- Asansör kullanmak yerine merdivenden çıkın.

16- Ev işi yaparak da kalori yamanız mümkün. Ufak tefek ev işleriyle uğraşın.

17- İp atlayın. Bu muhteşem bir egzersizdir ve diğerlerinden daha eğlencelidir.

18- Sık ama az yiyin.

19- Çikolatayı çok seviyorsanız, her akşam bir parça (küçük tabi ki) çikolata yiyin.

20- Kendinizi sıkıntıya sokmayın, her şey beyinde biter

Diyet sırları


Bitkilerle diyet ZAYIFLATIYOR

Tüm dünyanın kabul ettiği alternatif tıp, zayıflama için de imdada yetişiyor. Bitkilerle Terapi Uzmanı Işık Kırgız, 'Bu yöntemle strese girmeden kilo veriliyor' diyor...

Kilolarınızdan kurtulmak için yapılacak diyetlerde doğa çok yardımcı oluyor. Özellikle mide, bağırsak sistemini temizleyen bitkilerle metabolizmayı hızlandırmak mümkün olabiliyor.

Yıllardır kurucusu olduğu Sündüs Sağlık Merkezinde bitkilerle pek çok sağlığı koruyucu ve güzelleştirici yöntemler uygulayan Işık Kırgız, kişinin beslenme biçimini değiştirmesiyle hem kilolarından kurtulacağını hem de sağlıklı bir bedene kavuşacağını vurguluyor. Bu tezden hareketle zayıflamak isteyenlere verdiği hazırladığı diyet listesini bitki çayları ve rahatlatıcı, gevşetici masaj gibi tekniklerle de destekliyor. 'Dünyanın her yerinde artık sentetik kozmetikler ve ilaçların yerine doğal olanları geçiyor ve yüzyıllardır kullanılan bitkisel ilaçlar bugün tıbbın yeni bulgularıyla birleşip harikalar yaratıyor' diyen Herbalist Işık Kırgız, zayıflamak isteyenleri doğanın sunduğu bitkilere davet ediyor.

Metabolizmayı hızlandıran yardımcı reçeteler

Kilo vermek üzere rejim yapıyorsanız, bu rejimi idrar söktürücü, kan temizleyici, kan dolaşımını hızlandırıcı, vücudun su tutmasını önleyici ve vücuttaki toksinleri temizleyici bitkilerle desteklemenizde yarar vardır. İşte size çay gibi demleyip içebileceğiniz karışık bir bitki çayı (dekoksiyon da yapabilirsiniz):

  • 10 gr erik (meyvesi)

  • 15 gr adaçayı yaprağı

  • 1 baş enginar

  • 10 gr papatya (çiçeği)

  • 5 gr lavanta çiçeği

  • 20 gr funda yaprağı

    Yukarıda ölçülerini de verdiğim bitkiler bir arada 1 litre suda kaynatılır (veya demlenir). Süzülür. Yemeklerden önce bir su bardağı olmak üzere günde üç bardak içilir.

    Bir haftalık program

    BİRİNCİ GÜN:

  • Kahvaltı: 1 bardak şekersiz bitkisel çay (melissa), 2 dilim diyet ekmeği ya da grissini, 25 gr yağsız beyaz peynir,2 kaşık şekersiz hazırlanmış kızılcık marmeladı.

  • Öğleden önce: 1 domates, 1 salatalık

  • Öğle: 1 küçük kase yoğurt, 1 tabak sebze yemeği, 1 büyük şişe maden suyu (sebze yemeği tarifi için pratik tarifler bölümüne bakınız)

  • Öğleden sonra: 1 elma

  • Akşam: 1 dilim diyet ekmeği, salata (haşlanmış havuç veya taze salata/ pratik yemek tarifleri bölümüne bakınız),

  • Yatmadan önce: 1 elma

    İKİNCİ GÜN:

  • Kahvaltı: 1 büyük bardak bitkisel çay (rezene), 1 dilim diyet ekmeği, 1 rafadan yumurta, kafeinsiz ve şekersiz kahve veya çay

  • Öğleden önce: 6 kayısı veya 1 küçük kase yoğurt, bitkisel çay

  • Öğle: 1 dilim diyet ekmeği, sebze yemeği (pratik tarifler bölümüne bakınız), 1 salatalık veya 6 yaprak marul

  • Öğleden sonra: 1 büyük şişe maden suyu, 1 dilim diyet ekmeği, biber yemeği (pratik tarifler bölümüne bakınız)

  • Akşam: 1 küçük kase yoğurt veya 1 dilim karpuz

  • Yatmadan önce: 1 dilim karpuz

    ÜÇÜNCÜ GÜN:

  • Kahvaltı: 1 bardak bitkisel çay (adaçayı), 1 dilim diyet ekmeği, 1 rafadan yumurta, 200 gram kuru erik ya da kayısı

  • Öğleden önce:1 bardak bitkisel çay (kuşburnu)

  • Öğle: Enginar yemeği(pratik tarifler bölümüne bakınız), 1 büyük şişe maden suyu, 6 adet kayısı

  • Öğleden sonra: 2 şeftali ya da 1 katı yumurta

  • Akşam: Patates püresi (pratik yemek tarifleri bölümüne bakınız), 1 bardak ayran

  • Yatmadan önce: 1 dilim karpuz

    DÖRDÜNCÜ GÜN:

  • Kahvaltı: 1 bardak bitkisel çay (melissa), 1 dilim diyet ekmeği, 1 çorba kaşığı şekersiz kuşburnu marmeladı

  • Öğleden önce: Kafeinsiz ve şekersiz kahve ya da çay

  • Öğle: Türlü, salata (bol soğanlı, yağsız, limonlu marul)

  • Öğleden sonra: 2 şeftali

  • Akşama doğru: Şekersiz, sütlü neskafe ve 3 grissini

  • Akşam: 1 tabak pirinç lapası (yağsız), 1 küçük kase yoğurt, 1 domates ve 1 salatalık (söğüş)

  • Yatmadan önce: 1 elma

    BEŞİNCİ GÜN:

  • Kahvaltı: 1 rafadan yumurta, 1 bardak süt

  • Öğleden önce: 1 şeftali

  • Öğle: Mantar yemeği

  • Öğleden sonra: 1 dilim karpuz

  • Akşam: 1 bardak ayran, çoban salatası

  • Yatmadan önce: 1 şeftali

    ALTINCI GÜN:

  • Kahvaltı: Kafeinsiz kahve, ya da çay (şekersiz), 1 dilim diyet ekmeği, 1 dilim yağsız beyaz peynir

  • Öğleden önce: 1 elma

  • Öğle: Kabak haşlaması

  • Öğleden sonra: 1 dilim karpuz

  • Akşam: 1 tabak yağsız pirinç lapası, bol naneli cacık (1 küçük kase yoğurt ve 1 salatalıkla hazırlanacak)

  • Yatmadan önce: 1 büyük bardak bitkisel çay (melissa)

    YEDİNCİ GÜN:

  • Kahvaltı: 1 bardak bitkisel çay (rezene), 1 rafadan yumurta, 1 dilim diyet ekmeği, 1 tatlı kaşığı kızılcık marmeladı

  • Öğleden önce: 1 küçük kase yoğurt

  • Öğlen: Yaz çorbası, marul.

  • Öğleden sonra: 1 tane haşlanmış mısır

  • Akşam: 1 dilim diyet ekmeği, 1 dilim yağsız beyaz peynir, 1 dilim karpuz ya da 5 erik

  • Yatmadan önce: 1 büyük bardak bitkisel çay (melissa)

    Aynen uymak şart

    Bu diyeti uygularken, yağ, şeker ve unla ilgili yasaklara mutlaka uymalısınız. Tuzu hiç kullanmamaya veya varla yok arası denilecek oranda kullanmaya dikkat etmelisiniz. Verilen miktarlara sadık kalmalı, diyete kendiliğinizden herhangi bir yiyecek ilave etmemelisiniz.

    Ödeme karşı çay

    20 gr Akhuş ağacı yaprağı

    15 gr ıhlamur çiçeği

    30 gr Melekotu kökü (toz)

    Yukarıdaki bitkiler 1 litre suya atılır, 5 dakika süreyle kaynatıldıktan sonra süzülür. Bu çay sıcak olarak öğünlerde olmak üzere günde 3 kez içilir.

    İDRAR SÖKTÜRÜCÜ ÇAY:

  • 20 gr Hindiba yaprağı

  • 30 gr rezene

  • 200 gr su

    Rezene ve hindiba yaprağı ile 200 gram suda infuzyon hazırlanır... Günde 3 bardak içilir.

    ZAYIFLAMA ÇORBASI

  • 4 adet soyulmuş soğan

  • 1 tatlı kaşığı kuru nane

  • 1 çorba kaşığı kekik

  • 100 gr yağsız kuşbaşı et

    Yapılışı: Soğanlar 1,5 litre suya atılıp, 1 tatlı kaşığı kuru nane ilavesiyle kaynamaya bırakılır. Lezzet vermek için yağsız kuşbaşı et katabilirsiniz. Kaynayan çorbaya 1 çorba kaşığı kekik ilave edilir. 5 dakika daha bekletildikten sonra ateşten alınır.

    NOT: İdrar söktürücü ve antiseptik özelliği de olan bu çorbadan günde 3-4 kase içmelisiniz; kilo vermenize yardımcı olacaktır.
  • 6 Nisan 2009 Pazartesi

    Yaza az kaldı, diyet için geç kalmayın!

    Hanımlar, yaz geliyor. Şimdi diyetin tam zamanı. Orantılı vücut ölçüleri için biraz çaba yetecek. Denizi, kumsalı, bikinileri, mayoları bir düşünün!..

    Araştırmalar kadın ve erkeklerin ideal kilolarında olmadıklarını düşündüklerini ortaya koyuyor. Bu düşünce zayıflama programlarının ve çeşitli diyetlerin her zaman gündemde kalmasının başlıca nedenini oluşturuyor. Ama bugünlerde diyetlerin bir başka anlamı daha var. Yaz yaklaşıyor ve herkesi plajlarda güzel görünme telaşı aldı. Tatilin de ötesinde yazın zayıf görünmek günlük yaşam için de önemli. Havalar ısındıkça kalın paltolar, ceketler, yelekler, çıkarılacak, yerine rahat ve hafif elbiseler giyilecek. Hafif elbiseler vücudun gizlenen hatlarını ortaya çıkaracak. Bu da kaçınılmaz olarak estetik kaygıları tetikleyecek.

    Beslenerek zayıflama
    İşte tam da bu noktada uzmanlar, güzel görünmenin vazgeçilmez yollarından biri olarak kabul edilen zayıflama rejimlerinin sağlıklı yürütülmesinin önemine dikkat çekiyorlar. Hızla verilen kilolar, yine hızla geri alınabiliyor, dahası bilinçsiz yapılan diyetler sinirlilik, yorgunluk, vücutta sarkma gibi yan etkilere de neden olabiliyor.
    Zayıflamak için zaman zaman hiç yemek yememeyi tercih edenler olduğu gibi, bilimsel temeli olmayan zayıflama rejimlerini uygulayanlar da var. Bu bilinçsiz zayıflama programları, vücutta ciddi tahribatların oluşmasına da yol açabiliyor. Bu tahribatlar kimi hastalıkların önünü açtığı gibi, bazen de tedavi mümkün olmayabiliyor.
    Uzmanlar besin maddelerini protein, karbonhidrat ve yağ olmak üzere üç ana grupta topluyor. Ayrıca su ve vitamin almanın da önemine dikkat çekiyorlar.
    Uzmanlara göre, diyetler asla vücudun temel gereksinimi olan besin maddelerinin alınmasını engellememeli.

    Dengesizliğin sonucu
    Şişmanlık kalori alışverişinde doğan dengesizliğin sonucu olduğuna göre, alınan ve verilen kalori oranında denge kurulduğu zaman şişmanlama sorunu da çözülmüş oluyor. Bu denge, yiyecek ve içeceklerle alınan kalorinin günlük hareketle harcanması yoluyla kurulur. Şişman kimselerde, fazla kilonun verilebilmesi için alınan kalorinin az, harcanan kalorinin çok olması gerekir ki, aradaki fark vücut yağ depoları tarafından karşılansın. Böylece fazla yağların erimesi sağlansın. Tıp biliminin verdiği uğraşlar, akıllı bir diyet ile birleşen bol hareketin şişmanlıktan kurtulmanın en ideal yolu olduğunu ortaya çıkardı.

    Hareket etmek şart
    Uzmanlara göre nasıl diyet uygulanırsa uygulansın, hareket edilmediği takdirde sağlıklı bir zayıflama gerçekleşmiyor. Bunun için özellikle ağır sporlar değil jimnastik yapılması öneriliyor. Uzmanlar jimnastikte de aşırıya kaçmanın sağlıklı olmadığına dikkat çekiyor.
    Sağlıklı ve uzun yaşam için yapılacak hareketlerin başında her gün bir saat tempolu yürüyüş, jimnastik, kondüsyon bisikleti, koşu, yüzme, tenis veya herhangi bir spor yapılması geliyor. Eğer bunları yapacak zaman yoksa yine de hareket olanaklarının yaratılması gerektiğine dikkat çekiliyor. Bu olanaklar da şöyle sıralanıyor: Eğer işyeri çok uzak değilse ve zaman elveriyorsa işe yürüyerek gidip gelmek veya en azından yolun bir kısmını yürümek. Kısa mesafelerde ulaşım vasıtalarını kullanmayıp yürümeyi tercih etmek. Günlük alışverişleri yapmak böylece yürüme fırsatı yaratmak. İşe gidiş gelişlerde zaman açısından problem varsa öğle tatilini değerlendirip yürümek. Mecbur kalmadıkça asansör kullanmamak. Bol bol yüzmek.

    İsveç Diyeti
    Geçen yıllarda en çok başvurulan diyet "İsveç Diyeti" oldu. Bu diyeti özellikle iki ana soruna çözüm getiriyor. Bunlardan birincisi sorunsuz hızlı kilo verdirmesi, ikincisi ise verilen kiloların iki yıl boyunca geri alınmaması. İki yıl boyunca kilo alınmamasının nedeni de diyetin metabolizmada yarattığı değişikliklere bağlanıyor.
    Bu diyet 13 günden uzun sürdürülmüyor. Rigshospitalet adlı bu diyet, tam olarak uygulanırsa iki haftada 7-20 kilo verdiriyor.

    Bu diyetin kuralları şöyle:
    Ayrıca çay, kahve ve meşrubat içilmeyecek, günde iki litre su içilecek, diyet 13 günden uzun, altı günden az uygulanmayacak. Üç aydan kısa bir sürede aynı diyet tekrarlanmayacak ve en son olarak da aynı gün içinde öğle ve akşam yemekleri ile yer değiştirilebilecek."

    Günde iki litre su
    Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Beslenme ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı'ndan Prof. Dr. Üstün Korugan, yaza girerken eğer diyet yapılıyorsa günde en az iki litre suyun kesinlikle tüketilmesi gerektiğini belirtiyor. Diyette, sebze ve meyveye ağırlık verilmesini öneren Prof. Korugan, "Günde en az 400 gram meyve tüketilmeli" diyor. Meyvelerden şeftali, armut ve karpuzu özellikle öneren Prof. Korugan bu meyvelerin metabolizmayı yavaşlatmadığını hatırlatıyor. Diyette, olmasa olmaz denilebilecek gıdalardan birinin de yoğurt olduğunu bildiren Prof. Korugan içecek olarak da alkol yerine ayran, maden suyunu öneriyor. Sakarin ve yağdan mümkün olduğunca uzak durulmasını da isteyen Prof. Korugan, eğer yüksek tansiyon söz konusu değilse tuz sınırlamasına gerek olmadığını belirtiyor.

    1000 kalori şart
    Beslenme uzmanı Dr. Med. Muzaffer Kuşhan günde 1000 kalorinin altına düşen diyetlerin kesinlikle yapılmaması gerektiğini vurguladı. Dr. Muzaffer Kuşhan, "Aksi taktirde sağlığınızı yitirirsiniz" diyor. Bazı diyetlerde tek yönlü beslenmenin esas alındığına dikkat çeken Dr. Kuşhan, bunun çok tehlikeli olduğunu bir kişinin diyet yaparken bile belirli oranlarda karbonhidrat, protein ve yağ tüketmesi gerektiğini anlatıyor. Üç öğün ana, iki öğün de ara öğün yenilmesini öneren Dr. Kuşhan ara öğünlerin meyveden oluşması gerektiğine dikkat çekiyor. Konserve içeceklerden uzak durulmasını, çay ve kahvede aspartamlı tatlandırıcıların kullanılmasını önemle hatırlatan Dr. Kuşhan en ideal içeceğin su ve sebze suları olduğunu, şekerli, unlu gıdaların öğün aralarında alınmaması gerektiğini sözlerine ekliyor.

    Diyet programı




    KahvaltIÖğleAkşam
    1. ve 8. gün 1 fincan kahve2 katı yumurta,1 kesme şeker,ıspanak,1 domates1 biftek (200 gr) 1 porsiyon haşlanmış zeytinyağlı,limonlu Yeşil salata
    2. ve 9. gün 1 fincan kahve,1 kesme şeker1 dilim salam,100 gr yoğurt 1 biftek (200 gr),Yeşil salata,1 meyve
    3. ve 10. gün 1 fincan kahve,1 kesme şeker,1 dilim kızarmış ekmekhaşlanmış ıspanak,1 domates,1 meyve2 katı yumurta,1 dilim salam,yeşil salata
    4. ve 11. gün 1 fincan kahve,1 kesme şeker,1 dilim kızarmış ekmek1 katı yumurta,1 rende havuç,250 gr yağsız peynir2 dilim portakal suyu,100 gr yoğurt
    5. ve 12. gün 1 büyük rende havuç limonluhaşlanmış yağsız balık (200 gr)1 biftek (200 gr),salata ve brokoli
    6. ve 13. gün 1 fincan kahve,1 kesme şeker2 katı yumurta,1 büyük rende havuçderisi alınmış tavuk salata
    7. gün şekersiz çayızgara et (200 gr),1 meyvehiçbir şey

    Ergenlikte diyet tehlikeli olabilir!

    Çocukluk döneminden ergenlik dönemine geçiş, gençlerde vücut şekli ve kilo ile ilgili saplantılara neden olabiliyor. Bu yaşlarda yapılan diyetler ise gelişimi olumsuz etkiliyor...

    Çocukluk döneminden ergenlik dönemine geçiş yapan gençlerin, yaşadıkları hem fiziksel, hem de psikolojik değişikliğe uyum sağlamaları kolay olmuyor. Uzmanlar, ergenlik döneminde vücut yapılarında aniden ortaya çıkan değişikliklerin gençleri, vücut biçimleri ile aşırı ilgilenmeye ittiğini belirterek, durumun çeşitli saplantılara kadar varabileceği konusunda uyarıyorlar.
    İstanbul Üniversitesi (İÜ) Çocuk Sağlığı Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muazzez Garipağaoğlu, ergenlik döneminde çok ince olma isteğinin bazen ciddi derecede sağlığı tehdit ettiğini vurguluyor.
    Diğer çocukluk dönemine göre daha fazla evden uzak kalan ergenlerin beslenmelerinin genellikle düzensiz olduğunu belirten Doç. Dr. Garipağaoğlu, ''Ergenlerin yağ ve şekeri fazla, sebze ve meyveleri ise az tükettikleri, dolayısıyla demir ve kalsiyum başta olmak üzere bazı mineralleri yetersiz aldıkları belirlenmiştir'' dedi.

    ''Ergenler, boya göre ağırlıkları konusunda gerçekçi olmayan beklentiler içerisinde olabiliyorlar'' diyen Doç. Dr. Garipağaoğlu, bu durumun özellikle kendine az güvenen ve kendini olumsuz değerlendirenler arasında görüldüğünü vurguladı.

    Doç. Dr. Garipağaoğlu, ''Bu yaş grubundaki sağlıklı erkeklerin üçte biri, kızların ise yarısının kendilerini şişman buldukları belirlenmiştir'' dedi.

    Bu nedenle ergenlerin kilo kaybetmek için çaba gösterdiklerini ifade eden Doç. Dr. Garipağaoğlu, gençlerin diyet yapma konusunda genellikle ''katı ve seçici'' davrandıklarını vurguladı.

    SAPLANTILI DÜŞÜNCE
    İnce olma arzusunun ergenlerde saplantıya dönüşebildiğini dile getiren Doç. Dr. Garipağaoğlu, şunları söyledi:

    ''Çok ince olma isteği bazen ciddi derecede sağlığı tehdit eden saplantılara neden olur. Öyle ki normal ağırlıklı veya zayıf olsalar bile, kendilerini şişman olarak görüyorlar. Bu konudaki saplantıları, yeme bozukluğuna neden olabiliyor. Çoğu yeme bozuklukları da psikolojik sorunlarla birlikte seyreder. Özellikle kızlarda bu saplantı, kansızlığa da neden olur.''

    Doç. Dr. Garipağaoğlu, çabuk kilo verme arzusu ile ergenlerin uyguladıkları ''çeşitlilik ve dengeden uzak olan zayıflama diyetlerinin'', büyüyen organizmanın artan enerji ve besin öğeleri gereksinimini karşılayamadığını belirtti.

    İnce olmak amacıyla ergenlerin bazen sabahları açken greyfurt veya limon suyu içmek ya da tek bir besinden oluşan diyetler yapmak gibi yanlış uygulamalara yöneldiğini belirten Doç. Dr. Garipağaoğlu, bazen de tehlikeli olabilecek ilaç kullanımlarına girişebildiklerini ifade etti.

    Doç. Dr. Garipağaoğlu, ergenlerin bu tür diyetlerle başarıya ulaşamadıkları gibi bazen tehlikeli sonuçlarla da karşılaşabildiklerine dikkat çekti.

    Yağsız yoğurt ye, göbeğin erisin!


    Yağsız yoğurt tüketen insanlarda vücuttaki yağların yüzde 61, göbek bölgesindeki yağlarınsa yüzde 81 oranında azaldığı saptandı

    Kilo sorunu bulunanlara sütlü besinlerden uzak durmalarını salık verdiklerini belirten uzmanlar, yeni araştırmaların, yağsız yoğurdu bu kısıtlamanın dışında bıraktığını açıkladı.

    Tennesee Üniversitesi'nde, diyet uygulayan 34 denek üzerinde 12 hafta süren araştırmada, yağsız yoğurt tüketen ve kilo sorunu bulunan deneklerin, düşük kalsiyum diyeti uygulayan deneklere göre, yüzde 22 daha fazla kilo verdiği gözlendi. Bu deneklerde, vücuttaki yağların yüzde 61, göbek bölgesindeki yağlarınsa yüzde 81 oranında azaldığı belirlendi.

    Yağsız yoğurt diyeti uygulanan deneklere, günde üç kez bin 100 miligram kalsiyum içeren yoğurt verildi. Diğer diyet grubunaysa 500 miligram kalsiyum içeren farklı bir diyet uygulandı.

    Tüm denekler, günlük normal kalori alımından 500 kalori daha az tüketti.

    Yağsız yoğurt diyeti uygulanan deneklerde, kaslardaki yağların azaldığı belirlendi. Kasların kalori yakılmasında önemli rol oynadığına değinen uzmanlar, bazı diyet programlarında kilo vermek isteyenlerde kas kaybının da meydana gelebildiğini belirtiyor. Yağsız yoğurt diyetinde, vücuttaki kasların da dengelenebildiği saptandı.

    GÖBEKTEKİ YAĞLAR KALP, ŞEKER, İNME VE KANSER NEDENİ
    Göbekteki yağların genellikle erkeklerde çeşitli hastalıkların risk faktörü olduğu, yağsız yoğurt diyetinin göbekteki yağların yüzde 81'ini eriterek, hastalık risklerini de elimine edebildiği gözlendi.

    Göbekteki yağların, kalp, şeker ve inme riskini körüklediği, bazı kanser risklerini yükselttiği biliniyor.

    Düşük kalsiyum diyeti uygulayanlara göre, yağsız yoğurt diyeti uygulayanlarda bel kısmının, iki buçuk santim incelebildiği kaydedildi.

    Yeterli oranda kalsiyum tüketmenin, vücuttaki yağların çözülmesini sağladığı, vücutta yeni yağ birikmesini önleyebildiği belirlendi.

    Yağsız yoğurt temelli kalsiyum diyeti uygulayanlarda kemik yoğunluğu da normal seyrini koruyabiliyor.

    Günde üç kez her seferinde 180 gram yağsız yoğurt tüketenlerin, üç servis yağsız yoğurttan sadece 300 kalori aldığı biliniyor.

    Kalsiyum al, kilo alma!

    Yeterince kalsiyum alan genç kızların, kalsiyum almayan genç kızlara oranla daha az kilo aldıkları ve vücutlarında daha az yağ biriktiği saptandı.

    Hawaii Üniversitesi'nde 9-14 yaş arasında 321 denek üzerinde yapılan araştırmada, fazla kalori alan, yeterince kalsiyum almayan ve egzersiz yapmayan genç kızların kilolu ve vücutlarındaki yağ oranının fazla olduğu belirlendi.

    Aynı özelliğe ve yaşam biçimine sahip, aynı kaloriyi tüketen, ancak kalsiyum içeren besinler alan deneklerin ise daha az kilolu oldukları, vücutlarındaki yağ oranının da daha düşük olduğu gözlendi.

    Günde 300 miligram kalsiyum alan deneklerde, deri altı yağlarının 0.9 mm azaldığı, bu deneklerin aynı özelliğe sahip olan ve kalsiyum almayan deneklerden 2 kilo daha az aldıkları kaydedildi.

    Uzmanlar, günde bir bardak süt veya kibrit kutusu büyüklüğünde peynir tüketerek, 200 miligram kalsiyum alınabileceğini belirtiyor.

    Başka bir araştırmada, 30-60 yaş arasındaki kadınlar ile okul öncesi çağındaki çocuklarda kalsiyum alımının, vücuttaki yağ ve fazla kilolar üzerinde etkili olduğu belirlendi.

    Araştırma raporu, Experimental Biology 2003 genel kurulunda açıklandı.

    Sağlıklı beslenmenin sırrı


    Sağlıklı bir yaşam için, doymamış yağ ve şeker oranı yüksek besinlerin daha az tüketilmesi, günde 5 gramdan az tuz, en az 400 gramdan fazla sebze-meyve yenmesi öneriliyor

    Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından, beslenme ve kronik hastalıklar hakkında bağımsız uzmanlar raporu yayınlandı. Uzman bir ekip tarafından kaleme alınan rapor, her yıl daha da ölümcül olan kronik hastalıklarla mücadelede hükümetlere yardım etmek için beslenme ve fiziksel egzersiz konularında yeni öneriler getirmeyi hedefliyor. Rapora göre, kalp ve damar hastalıklarını, kanseri, diyabeti ve obeziteyi (aşırı şişmanlık) önlemek için, daha az doymuş yağ, şeker, tuz; daha çok meyve, sebze ve fiziksel egzersiz gerekiyor.

    Aktif bir hayat tarzı için, doymuş yağ ve şeker oranı yüksek besinleri daha az, meyve ve sebzeyi daha çok tüketmek, kronik hastalıklarla mücadelede de en etkili yollardan biri olarak açıklanıyor.

    ÖNERİLER
    Kalp-damar hastalıkları, kanser, diyabet, obezite gibi kronik hastalıkların dünyada hızla arttığı belirtilen raporda, günlük beslenme şekillerini değiştirme ve enerji harcamayı artırma yolları hakkında şunlar öneriliyor:


  • Doymamış yağ ve şeker oranı yüksek besinleri daha az tüketin.
  • Günde 5 gramdan az tuz, günde en az 400 gramdan fazla sebze-meyve tüketin.
  • Her gün en az bir saat orta yoğunlukta fiziksel hareket yapın.
  • Günlük enerji tüketimi harcanabilen enerji miktarıyla oranlı olsun.
  • Enerji içeren besinler kiloya yol açar, özellikle öğün öncesi yenilen yemeklerde, hazır yemeklerde ve içeceklerde büyük miktarda bulunan doymamış yağ, şeker ve tuz tüketimini kontrol edin.
  • Yağ ve sıvıyağın kalitesi ve emilmiş tuz miktarı, felç ve kalp krizi gibi hastalıkların ortaya çıkmasında etkilidir. Bu nedenle günlük enerji depolamada yağ miktarı yüzde 15-30'u geçmesin, doymuş yağ ise bu oranın yüzde 10'undan az olsun.
  • Karbonhidratlar günlük beslenmenin yüzde 55-75'ini geçmesin, şeker de bu oranın yüzde 10'unu oluştursun.
  • Proteinler, günlük kalori payının yüzde 10-15'i arasında olsun.
  • Doğal zayıflama ilacı: Mantar

    İçeriğinde yağ oranı yok denecek kadar düşük olan ve kolesterol bulunmayan mantar, sağlıklı bir diyet listesinin ilk sırasında yer almalı...

    Doğada, karbon, oksijen, azot ve fosfor gibi organik maddelerin bileşenlerine ayrılmasında önemli bir rol oynayan mantarlar, insanlar için de önemli bir gıda maddesi özelliği taşıyor.

    Rüzgarla bile taşınabilen sporlar yardımı ile uygun yetişme ortamının bulunduğu alanlarda kolaylıkla yetişebilen mantarlar, değişik lezzetiyle birçok kişinin vazgeçemediği damak tatları arasında yer alıyor.

    Selçuk Üniversitesi Mantarcılık Araştırma ve Uygulama Merkezi Başkanı Yrd. Doç. Dr. Celalettin Öztürk, mantar içinde yoğun olarak bulunan A, C, D vitaminleri ve zengin minerallerin, sağlıklı beslenmede önemli bir yeri olduğunu kaydetti.

    Öztürk, hafif lifli yapısıyla midede hazmı ve bağırsaklar tarafından emilmesi kolay olan mantarların önemli bir besin kaynağı olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

    ''Ülkemizde yetişen pek çok mantar türünde, enerji kaynağı olan karbonhidrat miktarı oldukça yüksektir. İçeriğinde yağ oranı yok denecek kadar düşük olan ve kesinlikle kolesterol içermeyen mantarlar, sağlıklı bir diyet listesinin ilk sırasında yer almalıdır. Çünkü, zayıflama, şeker ve yağ gibi bazı maddelerin alınması yasak olan diyet programlarında ortak özellik, besin değeri yüksek, ancak kolesterol oranı düşük gıda maddeleri tüketmektir. Mantar ise bu özellikleriyle hemen her çeşit diyete son derece uygun bir besin maddesidir.''

    ''DİYET İÇİN DOKTOR KONTROLÜ...''
    Birçok diyet gıdasının, lezzetli olmayan ve yenmesinden keyif alınmayan suni üretilmiş yiyecekler olduğunu belirten Öztürk, ''Diyet yapmak için pahalı ürünler kullanmak yerine daha ucuz olan ve doğadan rahatlıkla toplanabilecek mantarlar kullanılabilir. Ancak toplanacak mantar çeşidi ve diyetin ne amaçla yapıldığı çok önemlidir. Bunun için mantar ağırlıklı yapılacak diyetin, tüm diyetlerde olduğu gibi doktor kontrolünde gerçekleşmesi gerekir'' diye konuştu.

    Sağlıklı bir yaşam için diğer gıdalara göre, zehirli mantarlar hariç, belirgin bir yan etkisi olmayan mantarın kişiye günlük yaşamda ihtiyaç duyduğu enerjiden daha fazlasını bile verdiğini vurgulayan Öztürk, yazın kırlardan toplanacak mantarların taze ya da kurutularak kışın da tüketilebileceğini sözlerine ekledi.

    Egzersizi aksatmayın!

    Fiziksel aktivite zayıflığının, vücutta iç yağlanmaya neden olduğunu belirten uzmanlar bu durumun ciddi rahatsızlıklara zemin hazırlayabileceğine dikkat çekiyorlar...

    Egzersizin vücuttaki etkilerini inceleyen ABD Duke Üniversitesi uzmanları, yüksek egzersizin iç yağlanma oranını hızlı bir şekilde indirebildiğini belirledi.
    İç yağlanmanın sağlık üzerinde tehlike ortaya koyduğuna değinen uzmanlar, bu durumun ensülin duyarsızlığına, kalp-damar hastalıklarına ve diğer metabolik rahatsızlıklara neden olabildiğini ifade etti.

    Organlar arasında ve belde meydana gelen iç yağlanmanın, deri altındaki yağlanmadan daha gizli kaldığı belirtiliyor.

    Araştırmada, egzersizden 8 ay uzak kalan deneklerde iç yağlanmanın 8.6 oranında meydana gelebildiği saptandı. Bu deneklerden yüksek oranda egzersiz yapanlarınsa kısa zamanda iç yağlanma oranını yüzde 8.1 oranında indirebildikleri gözlendi.

    Araştırma raporu, Amerikan Spor İlaçları Kolejinin 50'inci yıl genel kurulunda açıklandı.

    İncelmek için değil sağlık için diyet

    Yaz aylarında daha ince ve güzel bir vücuda sahip olmak için yapılan hızlandırılmış diyetlerle sağlığınızı bozmayın, sağlığınız için diyet yapın!

    Kış aylarında soğuk havanın da etkisiyle hamur işi başta olmak üzere yağlı ve tatlı ağırlıklı yiyeceklerin bol miktarda tüketilmesi, yaz aylarında özellikle kadınların karşısına ''vücutta depolanmış yağ problemi'' olarak çıkıyor.

    Hava sıcaklığındaki artış nedeniyle giysilerin inceldiği yaz aylarında, en gözde tatil mekanı plajlara çıkabilmek için vücutlarındaki bu yağdan kurtulmak isteyen kadınlar, soluğu, en kısa sürede bu sorundan kurtaracak diyet uzmanlarında alıyor.

    Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Diyet Uzmanı Elif Yıldırım, yaz diyetinin kış diyetine göre daha kolay, ancak bilinçli yapılmadığı takdirde sağlık açısından daha riskli olduğunu söyledi.

    Yıldırım, zayıflamak için yapılan diyetin bir şey yiyip içmemekten ibaret olmadığını belirterek, ''Yaz aylarında uygulanacak diyet programlarının, hava sıcaklığı nedeniyle oluşan yeme-içme isteksizliğinin de yardımıyla başarı şansı daha yüksektir. Ancak, tüm diyetlerde olduğu gibi yaz aylarında yapılacak diyetin de hızlı ve sert bir şekilde değil, yavaş yavaş ve düzenli yapılması yararlıdır'' dedi.

    ''BİLİNÇSİZ DİYET HASTA EDİYOR''
    Sanılanın aksine yaz mevsiminde ihtiyaçtan fazla içilen suyun zayıflamak için olumlu ya da olumsuz herhangi bir etkisi bulunmadığını vurgulayan Yıldırım, şunları kaydetti:

    ''Çok çeşitli diyet türleri var, ancak herkesin metabolizması farklıdır. Bu nedenle uygulanacak diyetin nasıl olacağına diyet uzmanlarından çok, vücudunu daha iyi tanıyan kişinin kendisi vermelidir. Diyetisyen, sadece denetleyici ve yanlış yeme içme alışkanlıklarının değiştirilmesi konusunda danışman olarak görev yapmalıdır.

    Dikkat edilmesi gereken önemli konu ise 15 gün gibi kısa süre içinde zayıflamaya çalışmaktır. Bu durum hava sıcaklığının da etkisiyle vücut direncini zayıflatıp, yetersiz beslenmeye bağlı olarak kalp, böbrek rahatsızlığı gibi önceden varolan ancak bilinmeyen hastalıkların ortaya çıkmasına neden olabilir. İzlenmesi gereken en iyi yöntem, diyetin belli bir plan dahilinde yavaş yavaş uygulanmasıdır.''

    Konya Numune Hastanesi'nde görevli Diyet Uzmanı Nilgün Baysal ise diyetin sadece zayıflamak değil, kişinin bedensel durumunu iyileştirmek, gerekli enerjiyi sağlayan protein, karbonhidrat ve yağ gruplarından herhangi birinin doğru ve sağlıklı beslenme programıyla denetim altına alınması anlamına geldiğini söyledi.

    MUCİZEYE ÖNERİLERE KANMAYIN
    Baysal, vücuttaki su kaybının normal kişilerde bile tehlike sınırına dayandığı yaz aylarında yapılacak diyetlere daha fazla özen gösterilmesi gerektiğinin altını çizen , şunları kaydetti:

    ''Yaz aylarında ince ve güzel bir vücuda sahip olmak, hem de bunu birkaç hafta içinde gerçekleştirmek ümidiyle diyetisyenlere başvuranların sayısı çok fazla. Hiç kimse bir hafta 10 gün içinde yağlarından tamamen kurtulmak gibi yanlış bir beklenti içine girmemelidir. Tatile yağsız ve formda bir vücutla çıkmak isteyenler, zayıflama çayı gibi, kendilerine kısa sürede kilo verdireceğini düşündükleri (mucizevi) diyet programlarına ilgi göstermemelidir. Çünkü, diyet sadece tatil için değil, sağlık için yapılmalıdır.''

    Akdeniz diyeti ömrü uzatıyor


    Fındık, ceviz gibi sert kabuklu kuruyemişler, peynir ve zeytinyağı açısından zengin "Akdeniz diyeti", kalp krizi ve kanserden ölüm riskini büyük ölçüde azaltıyor

    ABD Boston'daki "Brigham and Women's Hospital"den bilim adamları, Yunanistan'da 22 binden fazla kişiyi izleyerek bir araştırma yaptı. Araştırmanın sonuçları "New England Journal of Medicine" adlı tıp dergisinde dün yayımlandı. Buna göre, Akdeniz diyeti, kalp krizinden ölüm riskini yüzde 33, kanserden ölüm riskini ise yüzde 24'lere varan olanlarda azaltabiliyor.
    Ayda bir kez et
    Akdeniz diyeti, aslında ülkeden ülkeye değişiyor, farklı bir tipi oluyor. Ancak bu diyet, genel olarak ayda bir et, haftada bir ise tavuk eti, yumurta ve tatlıyı içeriyor. Bu diyette çeşitli sebzeler, meyveler, fındık, ceviz gibi sert kabuklu kuruyemişler, baklagiller, rafine edilmemiş tahıllar, zeytinyağı, peynir, yoğurt ve balık ise genellikle her gün yeniyor. Şarap da orta düzeyde alınıyor.
    Bütünü yararlı
    Çalışmaya katılan Frank Hu, diyetteki belirli gıdaların kalp krizi ve kansere karşı bir şekilde etki gösterip riski düşürdüğünü belirtti. Ekip Başkanı Atina Üniversitesi'nden Antonia Trihopulu ise "İnsanın sağlığını bu derecede koruyan, diyete dahil belirli bir gıda değil. Gıdalar tek başlarına daha az etkiye sahip olabilir" dedi

    Diyet tarifleri için kolları sıvayın!


    Tatil planlarının yapıldığı şu günlerde, zayıflamak üzere az kalorili yiyeceklerden oluşan menünüze, Dr. Yasemin Bradley ve Anthony Bradley'in 'Gelecek Yiyeceklerde' adlı kitabından diyet yemek ve tatlılarını da eklemek istemez misiniz? O zaman kolları sıvayın, işte tarifler...

    TONY'NİN MAKARNASI (2 kişilik)

    MALZEMELER200 gram kepekli makarna
    1 adet kabak
    1 büyük soğan
    2 diş sarmısak
    2 büyük domates
    1.5 kaşık zeytinyağı
    2 - 3 kaşık fesleğen (veya maydanoz)
    1 kaşık hardal
    1 çay kaşığı karabiber
    8 kaşık kırmızı veya beyaz şarap (yerine su da olabilir)
    Parmesan peyniri

    YAPILIŞI
    Soğan ve sarımsağı küçük küçük kıyın. Bir tavaya zeytinyağını koyup ısıtın. Aşırı kızmasın. Sarımsağı ekleyin ve altın sarısı oluncaya kadar kavurun. Ardından soğanı da ekleyip, birlikte kavurun. Kabağı yarım aylar şeklinde ince ince doğrayıp tavaya ekleyin (Bu sırada makarnayı kaynar suya atıp, haşlamaya başlayın). Sonra domatesleri tavadaki sosunuzun içine doğrayın, şarabın yarısını da ekleyin. Beş dakika kadar arada karıştırarak pişirin. Hardal, biber ve fesleğini de ekleyin. Makarnanız hazır oluncaya kadar sosunuzu yavaş yavaş karıştırarak pişirmeye devam edin. Makarnayı süzerken sosunuzun altını da söndürün, şarabın diğer yarısını da içine karıştırın. Tavaya en son makarnayı ekleyip dikkatli bir şekilde karıştırın. Tabaklara alıp üzerine peyniri serptikten sonra servis yapın.
    MERCİMEK SALATASI
    MALZEMELER

    1 bardak mercimek
    7 - 8 yaprak beyaz lahana
    1 kaşık zeytinyağı
    1 diş sarmısak
    1 limon
    Yarım su bardağı yoğurt

    YAPILIŞI
    Mercimeği ve lahanayı ayrı ayrı haşlayıp süzün. Lahana yapraklarını ince şeritler halinde kıyın. Diğer tarafta yoğurt, limon, zeytinyağı ve dövülmüş sarmısağı elde veya blender ile çırpıp bu sosu sıcak mercimek ve lahanayla iyice karıştırın.
    NOT: Lahana yerine çiğ kıvırcık marul veya rendelenmiş havuç da kullanabilirsiniz.
    MUZLU PUDİNG
    MALZEMELER
    1 bardak esmer pirinç
    2 adet olgun muz
    2 çay kaşığı tarçın
    2 çay kaşığı hindistancevizi

    YAPILIŞI
    Pirinci iyice haşlayın ve soğumasını bekleyin. Muzları haşlanmış pirincin içine doğrayıp tarçını da ilave edin. Blendır ile 2 - 3 dakika karıştırın. Karışımı kaselere alıp buzdolabına koyun. Soğuduktan sonra üzerini hindistanceviziyle süsleyin.
    NOT: Hiç şeker konulmamasına rağmen bu puding özellikle tatlı krizleriniz için birebir. Kesinlikle beyaz pirinç kullanılmamalı.
    YULAF HELVASI
    MALZEMELER
    1 bardak yulaf kepeği
    2 adet yeşil elma
    Bir avuç ceviz (fındık ya da badem de olabilir)
    1 yemek kaşığı tarçın
    1 kaşık hindistancevizi

    YAPILIŞI
    Yulaf kepeğini üzerini 3 parmak geçecek kadar suyla tencereye koyun. Orta ateşte pişirin. Muhallebi kıvamına gelip fokurdamaya başlayınca kabuklarıyla rendelediğiniz yeşil elmaları, cevizi ve tarçını da ekleyip 2 dakika kadar karıştırın. Ocaktan alıp bir servis tabağına dökün. Buzdolabında soğuduktan sonra üzerine hindistancevizi serperek yiyin.

    3 Nisan 2009 Cuma

    Yaza nasıl simetrik bir vücutla girilir?

    Yaz aylarının yaklaşmasıyla yoğunlaşan egzersiz ve diyet programlarının estetik görünüm için yeterli olmadığı, sağlık ve güzellik için vücut simetrisini merkez alan bir program izlenmesi gerektiği belirtiliyor

    Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç Dr. Yalçın Kaya, havaların ısınması ile özellikle kadınların kilodan kaynaklanan vücut kusurlarını yok etmek ve tatil sezonuna formda girebilmek çabası içinde olduğunu söyledi.

    Bunun için hemen herkesin spor salonlarında egzersiz çalışması yaparak ve çeşitli diyet programları izleyerek istediği estetik vücuda kavuşmaya çalıştığını dile getiren Kaya, ancak spor salonlarının ticari kuruluşlar olması nedeniyle genellikle sadece zayıflama kavramı üzerinde durduklarını ya da bilinçsiz çalışmalarla müşterilerinin estetik yapılarına, hatta sağlıklarına zarar verdiklerini öne sürdü.

    BİLİNÇSİZ EGZERSİZ
    İnsan vücudunun görünümünü etkileyen unsurların en önemlisinin kaslar olduğunu vurgulayan Kaya, şunları kaydetti:
    ''Estetik görünüm yalnız diyet ve egzersiz ile olmaz. Vücut simetrisi de şarttır. Kasların hemen hepsi vücutta simetrik olarak dizilmişlerdir. Kaslar bir dirence tabi tutulduğunda gelişir, yüklenme azaldığında ise çapları küçülür. İnsan günlük aktivitelerinin yoğunluğu gereği kaslarının bir bölümünü daha fazla çalıştırır. Vücudun belli taraflarındaki fazla kullanım sonucu beliren asimetrik yapı, uygun egzersizler seçilmeden gelişigüzel spor yapılması halinde iyice artar. Yaz ayları öncesinde ideal bir vücut için girilen bilinçsiz zayıflama ve spor çalışması, simetriyi bozarak vücut estetiğine zarar verir.''

    Günlük yaşamda vücudun belli bölümleri ve sağ ya da sol kol gibi belli organlarının aktivite gereği çok kullanılmasından doğan asitmetrik yapının hemen herkeste görülebildiğini anlatan Kaya, ''Bu daha çok omurlardaki eğilmelerde kendini gösteriyor. Hep aynı eli ile kitap taşıyan öğrenciden, teniste aynı kolu kullanan sporcuya ya da sürekli aynı eli ile yemek yiyen kişiye kadar simetri sorunlarını görmek mümkündür'' dedi.

    Kaya, ancak uygun egzersizlerin kesinlikle anatomi bilgisi olan uzman kişiler tarafından belirlenmesi ve gelişigüzel spor aktivitelerine girilmemesi gerektiğini sözlerine ekledi.

    Diyet ürünler kararında tüketilmeli

    Sınırsız yenecek bir diyet ürünü yok. Şekersiz ya da tatlandırıcılı olan her ürün aynı zamanda kalorisiz de demek değil


    Diyet-light ürünler kilo vermek ya da formunu korumak isteyenlerin hayatında önemli bir yere sahip. Obezitenin tüm dünyada artması ile bu ürünlerin pazarı da gün geçtikçe büyüyor. Ancak bu ürünlerin ne kadar doğru tüketildiği tartışılıyor. Bisküviden yoğurda, dondurmadan peynire kadar geniş bir yelpazede bulunan bu ürünleri tüketirken yapılan en büyük yanlış, sınırsız ya da bol miktarda tüketilebileceğine inanmak. Ancak "light" yazısını görmeniz sınırsız yemeniz anlamına gelmiyor. Şekersiz ya da tatlandırıcılı diye gördüğünüz her diyet ürünü de kalorisiz değil. Diyet ürünlerin az kalorili diye bol bol tüketilmesi değil kilo vermek, kilo almaya bile yol açıyor.
    Beslenme ve diyet uzmanı Ayşegül Bahar Kaymakçı, "Yediğiniz diyet ürün istediği kadar light olsun kararında tüketilmeli, kalorileri mutlaka hesaplanmalı. Sınırsız yenecek bir diyet ürünü yok" diyor. Özellikle süt, yoğurt gibi besinlerin yağı azaltılmış, "light" olanlarını kolesterolü yüksek kişilere verdiklerini belirtiyor Kaymakçı. Diyet süt ve yoğurdun yağı azaltılırken protein, kalsiyum ve karbonhidrat miktarlarının artırıldığını, dolayısıyla kalori olarak light ve normal süt yoğurt arasında büyük fark olmadığını sözlerine ekliyor: "Günde iki bardak süt içilip iki kase yoğurt yeniyorsa diyet olanları da aynı şekilde tüketilmeli. Ama bu light dondurma, bisküvi ve peynirler için geçerli değil. Örneğin light dondurmada yağ yok ve kalorisi normal dondurmaya göre çok düşük."

    Etiketlerin dilini bilin

    Diyabetik
    Şeker yerine tatlandırıcıyla hazırlanmış ürünlerdir. Ürünün yağ ve kalorisinde azalma olmayabilir. Ancak diyabetik ürünlerde kalorisi olmayan tatlandırıcılar (sakkarin, aspartam, asesülfam-K) kullanılabileceği gibi kalorili olan tatlandırıcılar (dekstroz, maltoz, mısır şurubu, fruktoz) da kullanılabilir. Bu nedenle etiket iyi okunmalı.

    Light
    Normal üründen üçte bir oranında daha az kalorili ya da yüzde 50 daha az yağlı besinler. Az kalorili ya da az yağlı ürünler yüzde 50 az sodyum (Na) içeriyorsa bu da light olarak nitelendirilir.

    Ekstra light
    Üründeki yağın yüzde 1'den daha az olmasıdır.

    Diyet
    Kalorisi azaltılmıştır.

    Azaltılmış etiketli
    Yüzde 25 oranında daha az kalori, doymuş yağ, kolesterol veya sodyum içeren ürünlerdir.

    "Diyet"le "diyabetik"i karıştırmayın

    Şeker hastaları için diyabetik etiketiyle satılan ürünlerde şeker yerine yapay tatlandırıcılar kullanılır. Bunların yağ miktarları azaltılmış değildir. Yani bu ürünler light veya düşük kalorili değil, diyabetik ürünlerdir.

    Kaymakçı: "Kalori açısından kepekli ile beyaz ekmek aynı"
    Diyet bisküviler: Tatlandırıcı içerirler ancak kalorileri yüksektir. 2 dilim ekmeğin kalorisi 140 kaloridir. 1 paket diyet bisküvi yemek 2 dilimden daha fazla ekmek tüketmeye denk düşüyor. Bir paket diyet bisküvi yerine yarım simitle bir parça peynir ya da yağsız bir tost yenebilir.
    Grissiniler: 2 grissini 1 dilim ekmeğe eşit. Üstelik grissini yağ içeriyor. Düşük kalorili diye bir paket grissini yiyip sonra neden zayıflamadım diye düşünenler var.
    Light mayonez ve margarinler: Özellikle kalp hastalığı olan kişiler bunları dikkatli tüketmeli.
    Kepek ekmeği: Kalori olarak kepekli ile beyaz ekmek arasında fark yok. Ancak kepeğin besin değeri daha yüksek.
    Kolalı içecekler: İçerdikleri kafein nedeniyle sınırsız tüketilmemeliler. Kafein yağ metabolizmasında olumsuz etki yaratarak aşırı tüketiminde vücutta yağlanmaya neden oluyor.

    "Yemeği fazla kaçırınca suyu artırıp karbonhidratı azaltın"

    Yılbaşı, bayram gibi pek çok özel gün ve gece öncesinde, kilo alma korkusu kabus olur çıkar. "Eyvah kilo alacağım" endişesi bir yandan insanın içini yer bitirir, bir yandan da bol bol yemeye, içmeye devam edilir.
    Bu tip günlerin sonrasında ideal kilosundan şaşmak istemeyenler veya yediklerinin yağa dönüşmesini önlemek isteyenler için diyetisyenlerin önerdiği "ertesi gün" programı hayat kurtarıyor!
    Beslenme ve diyet uzmanı Banu Kazanç, zayıflama diyetleri sonrasında kilo koruma programında uyguladıkları formülü, formunu korumak istediği halde arada bir dayanamayıp yemeği abartanlar için anlattı.

    Aşırı yediğimiz günlerin sonrası için bir "ertesi gün formülü" veriyorsunuz...
    Bu uygulama kilo vermek için değil, almamak için. Çünkü bir koruma programı. Kiloyu korumanın sırrı, protein ve karbonhidrat dengesinde yatar. Kısacası bu yöntemle kilonuzu korumak mümkün. Vücutta, alınan enerjinin yağa dönüşmesi 24 saat alır. Yediklerimizin yağa dönüşmesi için vücut, eşit miktarda karbonhidrat-protein birlikteliğine ihtiyaç duyar. Eğer aldığınız fazla enerjiyi vücuttan atabilmek için ertesi gün suyu ve proteini artırıp karbonhidratı yarıya indirirseniz, yediklerinizin yağa dönüşmesini önlemiş olursunuz.

    Proteini artırmanın etkisi ne?
    Alınan su ve protein miktarını 1,5 katına çıkarmak gerekiyor. Artan protein, suyla birlikte metabolizmayı hızlandırır. Ve yediklerimizin yağa dönüşmeden vücuttan atılmasını sağlar.

    Bu formülü uygulayabilmek için neler yiyip içmeliyiz?
    Kişi öğle yemeğinde et, tavuk, balık ağırlıklı beslenir, akşam da et ve tavuk ağırlıklı yemiş olursa, o gün içinde karbonhidrata dair sadece meyve ağırlıklı bir şey yerse proteini artırmış, karbonhidratı aşağıya çekmiş ve bu dengeyi sağlamış olur.
    Örneğin bir gün önceden makarna, pizza, tatlı yendi, alkol alındı. Ertesi gün sabah kahvaltısını normal yapabilir, peynir-ekmeğini yiyebilir. Öğleyin de 250 gram tavuk, 400 gram balık veya et tüketebilir. Akşam yine aynı şekilde üç seçenekten birini tercih edebilir. Ara öğünde de meyve yiyebilir. Ana öğünlerde ekmek olmamasında fayda var ama ara öğünde tüketebilir. Koruma programında sabah 1-2 dilim ekmek yenebilir. Ama öğle ve akşam sadece et ve salata tüketilmeli.

    Peki, suyu ne kadar artırmak lazım?
    Normalde bir yetişkinin gün içinde içmesi gereken su miktarını 1,5-2 litre olarak düşünürsek, bunu 3-3,5 litreye çıkarmak lazım.
    En fazla haftada bir yapılmalı

    Bu yöntemi her istediğimiz zaman uygulayabilir miyiz?
    Yılbaşı ya da bayramlar gibi özel günler sonrasında yapılması uygun. Çünkü her zaman yapılmaması gerekiyor. Sıklıkla yapılmamalı, örneğin bir gün çok kaçırayım ertesi gün bunu uygulayayım şeklinde olmamalı. Metabolizmanın belli bir düzende ona cevap vermesi için belli bir periyoda ihtiyacı var. Ayda üç defa ya da en fazla haftada bir defa yapılabilir. İdeali 10 günde bir olmalıdır ki metabolizma bunu tolere edebilsin. Bunun dışında kişi normal beslenmesine dikkat etmeli.

    Normalde protein-karbonhidrat dengesi nasıl olmalı?
    Toplam almanız gereken kalori miktarı içinde karbonhidrat ve protein dengeli olduğu sürece kilo almazsınız. Ne kadar makarna, pilav, sebze yerseniz, o kadar et, süt, yoğurt ve tavuk yemeniz gerekir. Gün içinde hiç protein almayıp sırf karbonhidratla beslenirseniz kilo alır, proteini artırıp karbonhidratı azaltırsanız zayıflamaya devam edersiniz.
    Sağlıklı beslenme örneği olarak, 35 yaşlarında 1.65 boyunda olan bir kadın, sabah kahvaltısında haftanın dört günü 50 gram peynir yerken haftanın üç günü iki dilim ekmekle birlikte 100 gram peynir yiyebilir. Haftada iki-üç kez kahvaltıya yumurta ekleme alternatifi var. Bir tatlı kaşığı reçel, bal ya da pekmez alabilir. Öğle yemeğinde normal bir porsiyon et yemeği, yanında bir miktar sebze alabilir. Ya da tamamıyla öğle yemeğinde bir öğün et yiyip, akşam sebze yiyebilir. Pilav, makarna gibi yiyecekleri öğleyin tüketmekte fayda var. En çok enerji harcandığı dönemde karbonhidrat ağırlıklı yenmeli ki, hem ihtiyaç karşılansın hem de yakılsın. Akşam tamamıyla karbonhidrat ağırlıklı yenirse, bunlar kilo olarak geri döner.

    Haftada kaç gün kaçamak yapabiliriz?
    Haftanın iki-üç günü dışarıya çıktığımızda, örneğin bir İtalyan restoranında makarna ya da pizza yenebilir. Haftanın iki günü akşam ağır bir yemek yiyebiliriz. Ama genellikle ağır öğünü akşama bırakırsak kilo olarak geri döneceği kesin.
    Aşırı alkole karşı su-balık-sebze

    Aşırı alkol alırsak, bunun yağa dönüşmesini nasıl önleriz?
    Fazla alınan alkol metabolizmayı yavaşlatır. Yağa dönüşümü hızlandırır. Alkolün vücuttan atılmasını en kolaylaştırıcı şey su. Fazlaca su içmek gerekiyor. Lenf dolaşımını düzene sokan, potasyum açısından zengin sebze ve lenf dolaşımını düzene sokan balık ağırlıklı beslenilirse, aşırı tüketimden sonra alkol kısa zamanda vücuttan atılır. Su, balık ve sebzeyle birlikte kısa zamanda vücuttan atılınca toksik etkisi de ortadan kalkar. Alkol tüketiminde, beyaz ya da kırmızı fark etmez, şarabı öneriyorum.

    Gerginseniz kilo veremezsiniz
    Stresin kilo vermeyi engelleyici bir rolü olduğunu da anlatan Kazanç, stres hormonlarının, metabolizmayı yavaşlatıcı etkisiyle kilo vermeyi zorlaştırdığını söylüyor. Kazanç sözlerini şöyle sürdürüyor:
    "İki tip insan var. Bazı insanlar -ki bunlar azınlıkta- çok gergin olduklarında gerginlik o insana kilo verdiriyor. Ama çoğu kişide de gerginlik kilo aldırır. Bunun nedeni şu: Stres hormonları devreye girdiği zaman metabolizmayı yavaşlatıyor. Yavaşlamış metabolizmanın yağ yakması zorlaşıyor. Dolayısıyla kişi az yese bile kilo alabiliyor.
    Bir başka boyutu da şu: Strese girip yemeğe saldırıyorsanız, farkında olmadan yiyip faturayı yemekten çıkarıyorsanız, kilo almayı desteklemiş oluyorsunuz. Eğer kişinin kilo verememesi stresten kaynaklanıyorsa bir yönlendirme yapıyorum. Kan tahlili sonuçlarına göre diyet programı verdiğim kişinin, diyeti mümkün olduğunca rahat yapmasını sağlamaya çalışıyorum.
    Aile, iş gibi dış faktörlerden gelen bir stres ya da yeme bozukluğu varsa psikoloğa yönlendiriyorum ve birlikte takip ediyoruz."


    İdrar kaçırma gençlikte de olur
    Her beş kadından birinde görülen idrar kaçırma, sadece yaşlılığa bağlı değil. Bu sorun farklı yaşlarda farklı nedenlerle gelişebiliyor; pek çok kadında utanç ve sıkıntı yaratıyor.
    Acıbadem Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölüm Sorumlusu Doç. Dr. Tolga Ergin, idrar kaçırma görüldüğü zaman hekime başvurulması gereken belirtiler konusunda şunları söylüyor:
    "Güldüğünüzde, hapşırdığınızda, yürürken veya egzersiz yaparken, ağır bir eşya kaldırırken ya da ayağa kalktığınızda idrar kaçırıyorsanız ve gün boyunca sık sık tuvalete gitmek zorunda kalıyorsanız uzmana başvurmalısınız. İdrar yapma hissi geldiğinde tuvalete yetişemiyorsanız ve tuvalette hiçbir zaman idrarınızı tamamen boşaltamadığınız hissine kapılıyorsanız da uzman görüşü almanız faydalı olacaktır. Böylece, eğer varsa, idrar kaçırmanızın nedeni ve tipi saptanarak tedaviye giden yolda ilk adımı atmış olursunuz."

    Kalbinizi kiviyle koruyabilirsiniz
    Danışman hekim Neslihan Lemi İbrahimoğlu, doğal vitamin deposu kivinin, yaşlanmayı durdurmaktan beynin daha iyi çalışmasını sağlamaya, stresten kalp krizini önlemeye ve bağışıklık sistemini güçlendirmeye kadar birçok faydasının olduğunu belirtiyor. Kivi, her 10 gramında en fazla besin içeren meyve. Lemi, kivideki düşük sodyum ve yüksek potasyum içeriğinin kalp basıncı üzerinde olumlu etkiye sahip olduğuna dikkat çekerek şöyle diyor:
    "Kalp ve damar sağlığı açısından kolesterolün düşürülmesinde etkili bir madde olan pektin, kivide bol miktarda mevcut. Antioksidan
    C ve E vitaminlerinin damar tıkanmasını önleyici etkileri ile kivi tam bir kalp dostu. Lifli yapısı, yiyeceklerin bağırsaklardan düzgün geçişine yardımcı olur. Bu özelliği, zararlı maddelerin vücuttan atılımını sağlar. Vücudun vitamin ve mineral kaybının hızla dengelenmesini sağlamak için mükemmel bir gıda."

    Aşık çiftler için diyet

    Üç kilo fazlanızı Sevgililer Günü'nde eşinizle veya sevgilinizle başlayacağınız diyetle daha kolay verebilirsiniz. Çünkü çiftlerin birlikte yaptıkları diyet daha hızlı sonuç veriyor

    Sevgililer Günü'ne istediğiniz kiloda giremeyenlerdenseniz 14 Şubat sevgilinizle veya eşinizle birlikte yapacağınız diyet için iyi bir başlangıç tarihi olabilir. Beslenme ve diyet uzmanı Ayşegül Bahar Kaymakçı sağlığını koruyup istediği kiloya inmek isteyen çiftlere beraber uygulayabilecekleri ve iki haftada üç kilo verebilecekleri bir diyet hazırladı. Çiftlerin birlikte şişmanlayabildikleri gibi kolaylıkla zayıflayabileceklerini söyleyen Kaymakçı "Yemek saatlerini birlikte geçiren kişilerin motivasyonlarını kaybetmemeleri açısından beraber diyete girmeleri en doğrusu" diyor.

    Sevgililer Günü'nde başlanabilecek ve çiftlerin birlikte uygulayacağı bir diyet hazırlama fikri nasıl ortaya çıktı?
    Diyete başlayan kadınlar sevgililerini veya eşlerini de diyet yapmak için ikna ediyorlar. Çünkü birlikte diyet yapmayı daha verimli buluyorlar. Sabah ve akşam yemeklerini beraber yiyen çiftlerin diyete uyumları daha hızlı oluyor. Ben de bu yüzden birlikte zayıflayan çiftlere benzer listeler veriyorum.

    Sevgililerin yeme alışkanlıklarının zamanla birbirine benzediği, evlendikten sonra da kilo aldıkları doğru mu?
    Evet, zamanla yeme alışkanlıkları giderek birbirine benziyor. Kilo almalarının nedeni çiftlerin beraber geçirdikleri zamanı genellikle yemeğe çıkarak, kahvenin yanında tatlı yiyerek, birlikte brunch yaparak ya da romantik ve şatafatlı akşam yemekleriyle süslemeleri. Böylece sevgililerle geçirilen zamanlar hareketsiz ve bol kalorili oluyor. Evlenince birlikte kilo alan çiftlerin birlikte kilo vermesi de daha kolay oluyor.

    "Birlikte yapılan diyet çiftin ilişkilerini sağlamlaştırıyor"
    Birlikte yapılan diyetin yararları neler?
    Bu sayede çiftlerin arasındaki paylaşım artıyor. İlişkileri sağlamlaşıyor ve birbirlerine destekleri artırıyor. Diyeti uygulayan kadınlar bu işe eşleriyle başlamaktan çok mutlular. Aynı tarzda beslendikleri için ayrı ayrı yemek yapmak zorunda kalmıyorlar. Motivasyon korunduğu için diyeti bozma ihtimali de azalıyor.

    Sevgililer Günü'nde kalorisi düşük bir yemek tavsiye etseniz...
    Eğer çiftler suşi seviyorlarsa suşi yemeye gidebilirler. Yanında da çilekli şarap içebilirler. Baharatlı yemekleri seven bir çift Hint mutfağını tercih edebilir. Çin mutfağı da kalorisi az olan mutfaklardan. Yemekten sonra yenilen çilekli yoğurt tatlı ihtiyacınızı karşılayacaktır. Yemeğini evde yiyecek olanlar için ise makarna ve çilekli şampanya ideal.
    Diyet listesi
    Kadınlar / hafta içi günlerde sabah: 1 dilim beyazpeynir, 1 dilim ekmek, domates, salatalık, biber ve şekersiz çay.
    Öğle: 150 gr. et, tavuk ya da 200 gr. balık ızgara, salata (1 kaşık zeytinyağı ve limon).
    İkindi: 1 adet kabuklu elma.
    Akşam: Öğlenleri yediklerine ek olarak karışık mevsim salatası.
    Gece: 2 porsiyon meyve.
    Erkekler hafta içi günlerde sabahları kadınlardan farklı olarak 2 dilim ekmek, öğlenleri mönüye ek olarak 1 dilim ekmek, ikindileri 1 adet tek kaşarlı yağsız tost ve şekersiz çay, akşamları yemeğin yanında 1 dilim ekmek yiyebiliyor.
    Kadınlar / cumartesi günü sabah: 5 kaşık mısır gevreği, 1 bardak süt.
    Öğle: 1 dilim vejetaryen pizza ve 1 bardak ayran. 1 orta boy vejetaryen pizza partnerle paylaşılabilir.
    İkindi: 1 porsiyon ince hamurlu meyveli tatlı partnerle paylaşabilir.
    Akşam: 1 porsiyon ızgara, et, tavuk veya balık ve salata.
    Gece: 2 porsiyon meyve.
    Erkekler cumartesi günü sabah 6 kaşık mısır gevreği yerken öğlen saatinde 2 dilim vejetaryen pizza yiyebilir. Akşam yemeğinde ise kadınlarınkine ek olarak 5 kaşık sebze yemeği yiyebilirler.
    Kadınlar için pazar günü sabah: 2 dilim ekmek, 2 dilim peynir, 1 adet haşlanmış yumurta veya omlet, domates, salatalık, biber, 1 tatlı kaşığı kaymak ile 1 tatlı kaşığı bal veya 5 adet zeytin, şekersiz çay.
    Öğle: Ton balıklı salata.
    İkindi: Yağsız tost, ayran.
    Akşam: 1 porsiyon ızgara et, tavuk veya balık, salata ve 1 kadeh kırmızı şarap. (Şarap yerine 1 porsiyon sütlü tatlıyı partnerinizle paylaşabilirsiniz.)
    Erkekler için pazar günü sabah: Kadınlardan farklı olarak 4 dilim ekmek var.
    Akşam: Mönüye ek olarak 2 kadeh kırmızı şarap içebilirler.

    Aşk köpüğü
    Ayşegül Bahar Kaymakçı'dan Sevgililer Günü için düşük kalorili tatlı tarifi...
    Malzemeler: 150 gr. light yoğurt, yarım çorba kaşığı hazır kahve, 1 kahve kaşığı kakao, yarım çorba kaşığı toz tatlandırıcı.
    Hazırlanışı: Malzemeler köpük haline gelene kadar mikserde karıştırılır. Temiz bir tülbent ile suyu süzüldükten sonra dolapta bekletilip soğuk servis edilir. Porsiyonları süslemek için 5 adet çilek kullanabilirsiniz.

    'Peynir zaten kibrit kutusu kadar, bir de kireç gibi olmasın'


    Taylan Kümeli: "Lezzeti işin içine katarak diyeti daha sevimli hale getirmek istedim. Hastalara bir kibrit kutusu veya Zippo çakmak büyüklüğünde peynir veriyoruz. Bu zaten az bir miktar. Bir de lezzetsiz peynir mi yesinler? Miktarını aşmamak şartıyla istedikleri peyniri afiyetle yiyebilirler"

    Beslenme ve diyet uzmanı Taylan Kümeli bundan böyle her pazar günü yazılarıyla Milliyet Pazar ekimizde olacak. "Doğru beslenme hakkında öğrendiklerimizi hayatın her dilimine yayabilmek çok önemli" diyen Kümeli, köşesinde hayatın içinde kullanılabilecek genel bilgilerin dışında insanların özelliklerine, hayat tarzlarına göre de yazılar yazacak.

    Neden köşenize "Bir kibrit kutusu lezzet" adını verdiniz?
    Öğrenciyken de kibrit kutusu kadar, bir yemek kaşığı kadar, silme veya tepeleme benzetmeleriyle çok dalga geçerdik. Sonra bu benzetmeleri değiştiremeyeceğimizi anladık. Ama daha sevimli yapmak mümkün. Lezzeti ekleyerek diyete sevimlilik katmak istedim. Zaten kibrit kutusu ya da Zippo çakmak büyüklüğünde peynir veriyoruz hastalara, bir de kireç gibi bir şey mi yesinler? Bu miktar 30 gram olduğu için az yağlıymış, tulumpeyniriymiş, kaşarmış, dilpeyniriymiş, sınırlama yapmıyoruz. Miktarını aşmamak şartıyla istedikleri peyniri afiyetle yiyebilirler. Altı üstü birkaç kalori fark eder.

    "Gardıroptaki beyaz gömlekle siyah pantolon gibi bir klasik olmayı başardım"
    İsminizi ilk olarak Ceyda Düvenci ve Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören'e kilo verdiren diyetisyen olarak duyduk. Ondan önce neler yapıyordunuz, nerelerdeydiniz?
    Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyatetik Bölümü'nden 1986 yılında birincilikle mezun oldum. Hem de evli ve bir çocuk sahibiyken. Yıllar boyunca Türkiye'de ve İngiltere'de beslenme uzmanlığı ile ilgili çalıştım. Bir ara kurumsal diyetisyenlik yaptım. Beş yıldır da kendi muayenehanemde hizmet veriyorum. Sizin de söylediğiniz gibi ünlü isimleri ardı ardına zayıflatınca birden tanınır hale geldim ama aslında çok uzun süredir bu işin içindeyim.

    Gelip geçici bir isim olmadınız ama. Bunun sebebi ne olabilir?
    Bana "Siz çok trendisiniz" dediklerinden bu yana beş yıl geçti. Emeğinizi vermeden başarıyı yakalayamazsınız, başarıyı yaşamadan da emeğin değerini bilemezsiniz. Ben hastalarıma emek veriyorum. Benim insanlara yardımcı olmamın altında bilimsel kökenler, yılların verdiği deneyim ve araştırma var. İnsanlar sağlıklarını, beslenmelerini bana teslim ediyorlar. Benim yaptığım gibi hastaların vücut yapısına ve yaşayış tarzına uygun, bilimsel metotlarla desteklenmiş diyetler verirseniz ölene kadar trendi bir isim olarak kalırsınız. Aynen gardıroptaki beyaz gömlekle siyah pantolon misali bir klasik olmayı Allah'a şükür başardım. Böyle devam edeceği inancıydım.

    "Verdiğim her diyette meyve-sebze, esmer ekmek, yoğurt ve bol bol su vardır"
    Bir Taylan Kümeli diyetinin olmazsa olmazları nelerdir?
    Diyet listemde mutlaka bol su içmeleri öğüdü vardır. Cambridge Üniversitesi'nin geçenlerde yaptığı bir araştırmaya göre günde 12 bardak su içmemiz gerekiyor. Eğer bunu yapamıyorsak en az 6 bardak su içmeyi öneriyor doktorlar. Diyetimde esmer ekmek, yoğurt, meyve, sebze bulunur. Tüm besin grupları bir gün içinde illa ki yer alır. Dünya Sağlık Örgütü'nün kabul ettiği bütün diyet ürünlerini hastanın bireysel özelliklerine, sosyal hayatına göre süslüyorum. Hastalarıma yemeklerini yavaş yavaş, çiğneyerek yemelerini öneririm. Üç ana, üç ara öğün olmak üzere altı öğün yemek yenmelidir. Hastalarım hayatlarında fiziksel aktiviteye yer ayırmalıdır.

    "Sıcak suya limon sıkıp içmek yağı eritmez"
    Gazetelerde okuduğumuz ya da kulaktan kulağa yayılan ve zayıflattığı söylenen yanlış uygulamalardan birkaç örnek verebilir misiniz?
    Mesela saat 19.00'dan sonra yemek yemeyin lafı tamamen yanlış. Herkesin biyoritmi birbirinden farklıdır. Bunun yerine "Yemeğinizi yedikten en az iki saat sonra uyuyun" diyebilirsiniz. "Yemeklerle beraber su içmeyin, hazmınızda problem yaratır" da yanlış. Yemeğinizi yavaş yavaş yerseniz zaten hazımsızlık yaşamazsınız. "Sıcak suyun içine limon sıkmak yağları eritir" sözüne inananların sayısı epey fazla. Bu da yanlış. Ülseriniz, kolitiniz varsa bunu içmeniz çok sakıncalı. Yağa limon sıkıp, yağı eritip eritmediğine bakın. Eritmediği ortada. Yağı eriten tek şey onun yanmasıdır. Yani fazla enerjiyi ancak enerji harcayarak yakabiliriz.

    "Hastam çikolata istiyorsa yemesine izin veririm"
    Mesela bir hastanız çikolata yemek istediğini söylediği zaman ona ne cevap veriyorsunuz?
    "Çikolatayı ye! Ama gerektiğinden fazla yediğin çikolatanın sana neler yapacağını da unutma. Diyetimiz bir hafta daha uzayacak" diyorum. Kişinin incindiği için yemekten medet umması psikolojik bir sapmadır. Böyle bir anda kaçmak için ya sigara ya içki içer ya da yemek yersiniz. Bu kaçış noktalarını kapatmam. Eğer kapatırsam hastalar majör depresyon denen patlamalar yaşar ve çok daha fazla yer.

    "Bebekler için bile bir şeyler yazacağım"
    Sağlıklı beslenmeyle ilgili yazı yazan pek çok köşe yazarı var. Sizin onlardan ne farkınız olacak?
    Okuyucuların öğrettiklerimi hayatın içinde kullanabilmelerini sağlayacağım. Herkes bir elmanın 48 kalorisi olduğunu bilemez ama elmanın bağırsakları çalıştırarak kolesterolü düşürdüğünü bilebilir ve bunu hayatında uygulayabilir. Aynı okulda öğrendiğimiz gerekli ve gereksiz bilgiler gibi.

    Köşenizin okuyucuları kimler olacak?
    Erkekler de, kadınlar da, gençler de, yaşlılar da okuyabilecek. Bebekler bile okuma yazma bilseler yazdıklarımdan yararlanabilirler.

    Strese karşı formül: Zencefil ve nane yaprağı
    İnsanların en büyük problemlerinden biri stres. Strese karşı nasıl beslenmek gerek?
    Ben mesela sıcak suyun içine bir çay kaşığı zencefil ve nane yaprağı koyarak onu içiyorum. Beni çok rahatlatıyor. Bir de tabii çok sık su içmek işe yarayan bir şey. Herkes çikolata yiyip yemediğimi merak ediyor. Ama vallahi çikolatayı sevmem. Ben sebze, meyve gibi sağlıklı şeyleri seviyorum.
    Sağlıklı beslenme programları insan sağlığını düzelten ekip çalışmalarıdır. İnsanlara hizmet etmesi gereken bir iştir. Tüm diyetisyenlerin bu amaçla çalışması lazımdır. Bu yüzden tüm diyetisyenleri işbirliğine çağırıyorum. Savaşa değil.

    "Türkler dönemsel çözümler arıyor. Sağlıklı beslenme düzenini hayatlarına sokamıyorlar"
    Türkiye'de obez insan sayısı giderek artıyor. Türk halkının bu yolda yaptığı yanlışlar var mı?
    Evet var. Türkler hep dönemsel çözümler arıyor. Problemin kökünden çözümlenmesi gerektiğine inanmıyoruz. Problemi geçici olarak çözmek evinizi üzerinden temizlemek gibidir. Diyet bir yaşam felsefesidir. Hayatınıza sağlıklı bir beslenme düzeni getirmek istiyorsanız bunu yaşam tarzı haline sokmanız lazım. Türkler "Üç kilo vereyim de şu kıyafetin içine gireyim" düşüncesinde. Ama asıl önemli olan doğru beslenme hakkında öğrendiklerimizi hayatın her dilimine yayabilmek. Ayrıca Türkler karbonhidrat ağırlıklı besleniyor. Televizyonun, bilgisayarın her yere girmesiyle fiziksel aktivite de azaldı. Bir de Türk yemekleri çok lezzetli ama kalorili. Hastalarıma bu yemeklerin doğru malzemelerle, doğru pişirme teknikleriyle nasıl yapılacağını anlatıyorum.

    En çok hangi bölgelerden kilo vermek isteniyor?
    Basenler ve üst bacaktan. Orta Asya'dan gelen bir ırk olduğumuz için bu bölgelerimiz daha kalın.

    Kırmızı eti kesmeyin sadece daha az yiyin

    Pek çok diyette yağ tüketimini azaltmak amacıyla et, 'yasaklılar' listesindedir. Ancak doğru olan, eti bırakmak değil, ölçülü yemektir

    Vücudumuzdaki fazla kilolar, şeker hastalığı, yüksek tansiyon ve kalp hastalıkları gibi birçok hastalığın tedavisini güçleştiren önemli bir etken. Bu nedenle diyet ve egzersizle makul bir vücut ağırlığına ulaşmak ve bu kiloyu korumak, hayati önem taşır. Ancak tercih edilen diyetin içeriği de olumsuz sonuçlara yol açabilir. Örneğin ailesinde kalp rahatsızlıkları ve yüksek tansiyon bulunan kişiler, yağ oranı yüksek bir diyet uygularlarsa, risk altında olabilirler.

    Günde 6 porsiyon tahıl
    Sağlıklı diyet, vücudumuzun enerji, karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve mineral ihtiyacını karşılayacak besinleri içermelidir. Diyete başlarken en önemli konu, yağ miktarını azaltmaktır. Günlük kalorinin yüzde 40'ını yağlardan aldığımız tahmin edilmektedir. Bir kişinin toplam yağ tüketimini, günlük kalori tüketiminin yüzde 30'una indirmesi idealdir.
    İkinci önemli konu, diyetinizdeki kompleks karbonhidrat ve lif miktarını artırmaktır. Doğru bir adım atmak istiyorsanız günde 5 porsiyon meyve ve sebze (özellikle yeşil yapraklılar, sarı sebzeler) yemeye çalışın. 6 porsiyon da ekmek, baklagil ve tahıl yiyerek karmaşık karbonhidrat ihtiyacınızı karşılayın.

    Tuzu azaltmaya çalışın
    Diyetlerin büyük bölümü çok fazla hayvansal protein içerir. Aldığınız protein miktarını azaltırsanız, yağ tüketiminiz de düşer. Ama yağ tüketimini azaltmak için et yemeyi bırakmayın, yalnızca daha az yiyin. Bir diğer önemli konu ise tuz... Çoğu insan için, sodyum seviyesi sorun yaratmayabilir, ama tuzu azaltmak yine de iyi bir fikir.

    Haftanın zayıflatan önerisi
    Mate çayı inceltirken gençleştiriyor
    Mate, "Ilex Paraguayensis" isimli bitkinin yeşil yapraklarıdır. Önceleri Güney Amerika yerlileri, daha sonra Cizvit rahipleri tarafından güç ve şifa kaynağı olarak kullanılan mate, eczane ve süpermarketlerden kolayca temin edilebilir.

    Vücutta neler yapar?
  • Vücuttan su atımını kolaylaştırır, böylece ödem giderici etki sağlar.
  • Yağların hızlı yakılmasını sağlar. Bu nedenle rejimlerde ve obezite tedavisinde sıkça kullanılır.
  • Yüksek orandaki vitamin ve mineral içeriği ile vücuda enerji verir.
  • Dokuları zararlı dış etkenlere karşı koruyarak, yaşlanma etkilerini geciktirir, vücudun direncini artırır.


  • KISA...KISA...
    Kabızlık sorununa karşı kepek ekmeği
    Kepekli, çavdarlı, tam tahıllı ekmekler hem tahıl içeriği hem de posa içeriği açısından yararlıdır. Kepek ekmeği, kabızlık ve kolesterol şikâyeti olanlar için en uygun ekmektir.

    Kadınlar, kalsiyum ve demiri unutmasın
    Kadınların ve ergenlik çağındaki genç kızların diyetlerinde daha fazla kalsiyum ve demire ihtiyaç vardır. Ne yazık ki kadınların ve genç kızların çoğu, kemiklerinin ömür boyu bakımı için gerekenin yarısı kadar kalsiyum almaktadır. Aynı durum, özellikle doğum yapan kadınlarda demir tüketimi için de geçerlidir. Diyette kalsiyum ve demir ihmal edilmemeli.

    Balın kalorisi şekerden daha fazla
    Balın besin öğesi içeriği, sofra şekeriyle aynıdır. Ancak, bir tatlı kaşığı balın ağırlığı, aynı miktardaki sofra şekerinden daha hafif olmasına rağmen, daha fazla kalori içerir. Besin değeri açısından esmer şeker ve sofra şekeri arasında da fark yoktur.

    Dişlerinizi florlu su içerek koruyun
    Hem kendinizin hem çocuklarınızın dişlerini korumak için beslenme programınızdaki gıdaların içerdiği flor oranını kontrol edin. Florlu su, çocuklarda ve yetişkinlerde diş çürümelerini önemli ölçüde azaltabilir. Suyunuz florlu değilse, diyetle alınan flor için dişçinize danışın.

    Sağlıklı beslenme kuralları
    Meyveyi, yemekten 2 saat sonra yiyin
  • Asla öğün atlamayın, sık sık ve az yiyin,
  • Yemeklerinizi hızlı yemeyin,
  • Lokmalarınızı küçük tutun,
  • En az 3 litre su için,
  • Mümkün olduğunca fazla hareket edin,
  • Besin değeri yüksek, kalorisi az besinlere yönelin,
  • Az yağlı yiyin. Doğru yağları, doğru zamanda yiyin,
  • Kilonuzu sabit tutmaya çalışın,
  • Meyvenizi yemeklerden en az 2 saat sonra yiyin,
  • Daha çok lifli yiyecekler tüketin,
  • Aşırı protein tüketimini azaltın,
  • Kompleks karbonhidratları tercih edin,
  • Şeker ve şekerli yiyeceklerden uzak durun.


  • Bunu biliyor muydunuz?
    Tüm yaşantımız boyunca yaklaşık 100 ton yemek yeriz. Bunlar sindirim enzimleri ve hormonlarımızla parçalandığında gün başına 10 litreye yakın yiyecek düşer.
    Lida Dai Dai Hua Jiao Nang Seo Yarışması

    Diyet açısından önemli noktalar


    Şişmanlık sorunu açısından incelenmesi gereken çok önemli faktörler: Leptin, insülin direnci, endoplazmik retikulum...

    Leptin, Yunanca "Leptos; ince" kelimesinden türetilmiş bir kelimedir. Ob geninin ürettiği yağ doku kaynaklı bir moleküldür. Leptin hormonu tanımlandığı günden itibaren birçok araştırmacının dikkatini çekmiş ve konuyla ilgili bugüne kadar 6 binden fazla çalışma yayımlanmıştır.
    Leptin, 167 aminoasitten oluşan bir proteindir. Başlıca yağ dokusu hücrelerinden salgılanan bir hormon olup (Leptinin esas salınım yeri beyaz yağ dokusudur. Esmer yağ dokusundan çok az salgılanır), hipotalamus düzeyinde etki ederek iştahı azaltmaktadır. Ayrıca enerji tüketimini artırarak kilo artışına engel olmaktadır. Beyni, vücudun yağ dokusu hakkında bilgi sahibi yapmaktadır. Leptinin ön hipofiz bezinden, mide epitelyumundan ve plasentadan da az miktarda salgılandığı gösterilmiştir.
    Obezite, gıda alımı, glikoz, insülin, kortizol, endotoksinler, sitokinler serum leptin düzeyini artırır. Ağırlık kaybı ve açlık ise serum leptin düzeyini azaltır.
    Kanda fazla yağ olunca leptin hormonu beyne ulaşamamaktadır. Normalde bu hormon, beyne "doydum" sinyalini verir. Bazı araştırmalara göre, birçok şişman kişide bu hormon doğru çalışmamaktadır. Kanlarında yeterince leptin bulunmasına rağmen, bu kişiler yemek yemeye devam etmektedir.
    Enerjinin vücutta depolanmış hali olan trigliserit, şişmanların kanında daha fazla bulunur. Leptin, trigliseritler nedeniyle, kandan bazı maddelerin beyne geçmesini kontrol eden kan-beyin bariyerini aşamayıp kanda kalmaktadır.


    İnsülin ve insülin direnci nedir?
    İnsülin, pankreasın beta hücrelerinde üretilen ve kan şekerini düşürmeye yarayan bir hormondur. İnsülin direnci ise, hedef dokuların (kas, karaciğer ve yağ dokusu) insüline olan cevabının azalmasıdır. Tip 2 diyabet hastalarının yaklaşık yüzde 85'inde insülin direnci vardır.
    Obezite ve yaşlanma gibi faktörler, insülin direncinin gelişiminde ve sonuçta tip 2 diyabet oluşumunda etkendir. İnsülin direnci kas ve yağ dokusuna glukoz alımını bozar ve karaciğerin glukoz üretimini artırır.
    İnsülin direncinin sonuçlarını şöyle özetleyebiliriz:

  • Karaciğer, kas ve yağ dokusuna glukoz alımı azalır.

  • Karaciğerin glukoz üretimi artar.

  • Bunun sonucunda kan şekeri yükselir (hiperglisemi).

  • İnsülin direnci, insüline bağımlı glukoz alım ve kullanımındaki bozukluk, glukozun kas ve karaciğerde glikojen şeklinde insülin bağımlı depolanmasında azalma olarak görülür.

    Endoplazmik retikulumun önemi
    Hücre içerisinde bulunan ve endoplazmik retikulum diye adlandırılan organelde gelişen stres veya aşırı yüklenme, şişmanlıkta tip 2 diyabetin gelişiminde etken. Endoplazmik retikulum hücre içerisinde, alınan besinlerin işlenmesinde, yağların değişiminde, yeni proteinlerin üretiminde ve birçok sentezde yerini alır. Şişmanlıkta aşırı besin alımının ve bunların formunun, endoplazmik retikulum üzerinde taşıyabileceğinden daha fazla yük oluşturduğu ve bunun da tip 2 diyabet gelişiminde çok önemli rol oynayan insülin direncinin gelişiminde ana bir etken olduğu ortaya çıkmıştır.


    Lida Dai Dai Hua Jiao Nang Seo Yarışması

    1 Nisan 2009 Çarşamba

    Posalı besinlerle zinde yaşayın!


    Çok acıkmayı önler, bağırsakları çalıştırır, pek çok hastalığı engeller... Besinlerin sindirilmeyen kısmı 'posa', formda kalmanın da en önemli anahtarlarından biridir

    Sağlıklı zayıflama konusunda bilgi bombardımanına tutulduğumuz şu günlerde kısaca söylenebilir ki "önemli olan doğru besinleri seçmektir". Doğru besin seçme konusundaki en büyük kriterlerden biri de besinlerin 'posa' değeridir.

    En çok fasulyede...
    Besinlerin sindirilmeyen kısmına 'posa' denir. Bitki hücre duvarını oluşturan ve bitkinin yenemeyen kısımlarına ise 'diyet posası' adı verilmektedir. Nohut, mercimek gibi kuru baklagiller ile ceviz, fındık gibi sert kabuklu meyvelerin diyet posası içerikleri yüksektir. Sebzeler içerisinde diyet posası içeriği en yüksek olanlar, taze fasulye ve bezelyedir.

    Kilo verdirir
    Meyvelerin diyet posası içerikleri tüketim şekline göre değişir. Kabuklu yenen meyvelerle daha çok diyet posası alınır. Kepeği ve özü ayrılmış tahıl ürünlerinin posa içerikleri düşüktür. Yüksek posalı diyetler bağırsakları çalıştırır, kilo vermeyi kolaylaştırır. Günde 5 porsiyon taneli tahıl tüketmek şarttır.

    Tokluk yaratır
    Posa, diyetin enerji yoğunluğunu azaltıp tokluk duygusunu artırarak şişmanlığın önlenmesine de yardımcı olur.
    Diyet posası, mide içeriğinin yoğunluğunu arttırarak midenin boşalmasını geciktirir. Mide boşalmadığı için bireyin yeme istediği azalır.
    Özellikle posa içeriği yüksek besinler bol su ile tüketildiğinde, doyum hissi daha uzun olur.

    Hastalıklara karşı...
    Diyetin posa içeriği ile bazı hastalıkların oluşum sıklığı arasında da ilişkiler kurulmuştur. Örneğin, az posalı diyet alan Batı toplumlarında kalın bağırsak hastalıklarının, kolit ve kanserin, fazla posalı diyetle beslenen Afrika toplumlarından daha sık görülmüştür. Afrika toplumlarında ise kalp hastalıkları ve apandisite de Batı toplumlarına göre daha az rastlanır.
    Posa içeriği yüksek tahıl ve kuru baklagilleri çok tüketen toplumlarda insüline bağımlı olmayan şeker hastalığı görülme sıklığı düşüktür.

    Hangi besinde ne kadar posa var?
    Besin Posa değeri (100 gr)
    Buğday kepeği 44
    Kuru barbunya 25.9
    Kuru kayısı 24
    Kuru incir 18.5
    Badem 14.3
    Kurutulmuş domates 12.3
    Yer fıstığı 6.8
    Taze bezelye 5.2
    Tam buğday ekmeği 4
    Taze fasulye 3.8
    Muz 3.4
    Havuç 2.9
    Armut (kabuklu) 2.9
    Elma (kabuklu)

    Glisemik indekse dikkat edin
    'Glisemik indeks' bir karbonhidratın kan şekeriniz üzerindeki etkisinin ölçülmesidir. Bir besinin glisemik indeks değeri, onun kan şekeri seviyesini nasıl etkilediğini gösterir. Kana hızla karışan ve kan şekerini fazlaca yükselten besinler indeksi yüksek besinlerdir. Kuru baklagiller, sebze ve meyveler de karbonhidrat içerir. Glisemik indeks, beyaz ekmek ve glikoz (çay şekeri) referans alınarak değerlendirilir. Bu besinlerin glisemik indeksleri 100 olup, sağlıklı beslenme ve zayıflama diyetlerinde önerilmemektedir. Ayrıca besinlerin pişirilme şekli, nişasta, lif, protein ve yağ içeriği ile hazırlama şekli glisemik indeksi etkiler.

    Patlamış mısır
    Haşlanmış veya közlenmiş mısırın glisemik indeksi yüksektir yani kan şekerinizi hızla yükseltip çabuk acıkmanıza neden olur. Oysaki patlamış mısırın, yüksek posa içeriği sayesinde glisemik yükü azdır. Yağsız ve tuzsuz olarak hazırlanmış patlamış mısır, zayıflama diyetlerinde veya canınız abur cubur istediğinde sınırsız tüketilebilir.

    Lida Dai Dai Hua Jiao Nang Seo Yarışması